TGF: Tam anlamıyla gözü dönmüşlük, tarihe geçen bir utanç uygulaması

Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı Yılmaz Karaca, "İpek Medya Grubu'na atanan kayyumların ilk işi televizyon, radyo ve gazete yayınlarını gasp etmek oldu. Bu, basın tarihimize geçen bir utanç uygulamasıdır. Tam anlamıyla gözü dönmüşlüktür." dedi.

İpek Medya Grubu'nda çalışan gazetecilerin tamamının işlerinden olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirten Yılmaz Karaca, Koza İpek Grubu'na kayyum atanmasıyla ilgili olarak daha önce dile getirdikleri derin kaygıların, ne acıdır ki bütün bir toplumun gözleri önünde hiçbir itiraza yer bırakmayacak şekilde tüm çıplaklığıyla yaşanmaya devam edildiğini söyledi.

Karaca, "Atanan kayyumların ilk icraatının televizyon, radyo ve gazetelerin yayın politikalarına müdahale etmek olması, olayın gerçek amacını ortaya koymuştur. Bu ülkede anayasal teminat altında bulunan yayın özgürlüğü, televizyonların ve radyoların ana kumanda odalarına girilerek engellenmiş; gazetelerin de haber merkezleri polis eşliğinde adeta işgal edilerek, bu ülkede zaten tartışmalı olan basın yayın hürriyeti bir defa daha derdest edilmiştir. Meslektaşlarımız ite kaka gözaltına alınmış, tekme, yumruk, cop, biber gazı vs. müdahaleleriyle yaralanmalarına sebebiyet verilmiş, görev yerlerini terk etmek istemeyenler yaka paça gözaltına alınarak saatlerce nezarethanelerde tutulmuşlardır. 'Gazete bizim namusumuz' diyen meslektaşlarımız, haber merkezlerine gelen kayyumun, 'Çık dışarı, senin iş akdini feshettim' ya da 'Alın bunu dışarı atın' türünden keyfi talimatlarına hedef olmuşlardır." şeklinde yaşananları aktardı.

"TAM ANLAMIYLA BİR GÖZÜ DÖNMÜŞLÜK"

Basın Kanunu'nda iş akdinin sözlü olarak feshedilemeyeceği bilinmesine karşın bu yapılanların tamamının tam anlamıyla bir gözü dönmüşlük olduğuna vurgu yapan Karaca, "Maalesef darbe dönemlerinde dahi yaşanmayan hazin görüntüler bu dönemde hafızalara hiç çıkmamacasına kazınmıştır. Askeri dönemlerde bile en fazla gazetelerin baskı kalıpları garnizonlara getirtilir, kontrolden geçirildikten sonra basılabilir izni verilirdi. Basına, en azından buradaki gibi doğrudan müdahale yapılamayacak denli saygı duyulurdu. Ne yazık ki ülkemiz askeri darbe dönemlerini dahi aratan faşizan uygulamalarla karşı karşıyadır ve bu yönüyle tarafsız dünya önünde bir polis devleti görüntüsü vermektedir. Kabul edilemez olan bu uygulamalara karşı tüm meslektaşlarımızı dayanışma içinde olmaya ve tepki göstermeye çağırıyorum." dedi. CİHAN
29 Ekim 2015 16:35
DİĞER HABERLER