TİB davasında ifade veren Palaz: Kriptolu telefonlar dinlenemez

Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) yönelik kriptolu telefonların dinlenmesi ile ilgili olarak 9'u tutuklu 28 kişi hakkında açılan davanın ikinci duruşması başladı. Kriptolu telefonların dinlenemeyeceğini vurgulayan TÜBİTAK eski Başkan Yardımcısı Hasan Palaz, "Gelsin burada açsın, dinlemeye çalışsınlar. Bakalım yapabilecekler mi? Kriptolu telefonların dinlendiğini ispat etsinler evimi onlara vereceğim." dedi.

Mahkeme Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya sanıklar, sanık avukatları ve izleyiciler katılıyor. Davanın bugün ki duruşmasına tutuksuz sanıkların ifadesinin alınması ile devam ediliyor. Duruşmaya ilk olarak TÜBİTAK eski Başkan Yardımcısı Hasan Palaz'ın savunmasının alınması ile başlandı. İddianameye göre örgüt yöneticiliği ile suçlandığını hatırlatan Hasan Palaz, "Sadece TÜBİTAK örgütünü biliyorum, TÜBİTAK terör örgütü ise diyecek bir şey bulamıyorum." ifadelerini kullandı.

TÜBİTAK'ın iddianameye ve mahkemeye yanlış bilgiler gönderdiğini kaydeden Palaz savunmasına şu şekilde devam etti: "Yazık, yazık TÜBİTAK'ı ne hale getirmişler. Devleti ne hale getirdiler."

'KRİPTOLU TELEFONLARIN DİNLENDİĞİNİ İSPAT ETSİNLER EVİMİ VERECEĞİM'

Kriptolu telefonların dinlenemeyeceğini vurgulayan Palaz, "Gelsin burada açsın, dinlemeye çalışsınlar. Bakalım yapabilecekler mi? Kriptolu telefonların dedesi derler bana. Kriptolu telefonların dinlendiğini ispat etsinler evimi onlara vereceğim." şeklinde savunma yaptı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı TÜBİTAK ve TİB'de görevli 28 kişi hakkında kriptolu ve normal telefonların dinlenmesi ile ilgili olarak iddianame hazırlamıştı. İddianamede Recep Tayyip Erdoğan, Sadullah Ergin, Fatma Şahin ve Cevdet Yılmaz şikayetçi olarak gösterildi. İddianamede ayrıca Başbakan Ahmet Davutoğlu başta olmak üzere çoğu bakan 29 kişi mağdur olarak gösterildi. İddianamede Dışişleri Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü de mağdur olarak gösterildi.

Şüphelilere ise silahlı terör örgütüne üye olmak, devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etmek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek, kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini alenen ifşa etmek, bilişim sistemindeki verileri bozma, yok etme ve erişilmez kılmak suçları yöneltildi.

Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmişti. Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan iddianame Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti. CİHAN
08 Ekim 2015 13:50
DİĞER HABERLER