Tıbbi sülükler, kayıt altına alınacak
-İnsanın dolaşım sistemine enjekte ettiği enzimlerle vücutta
onarıcı ve uyarıcı etkisi bulunduğu belirtilen ve plastik
cerrahi, kardiyoloji, nöroloji, ortopedi gibi alanlarda
destekleyici tedavi ar
ISPARTA (A.A) - Murat Yolcu - İnsanın dolaşım sistemine enjekte
ettiği enzimlerle vücutta onarıcı ve uyarıcı etkisi bulunduğu belirtilen ve
plastik cerrahi, kardiyoloji, nöroloji, ortopedi gibi alanlarda destekleyici
tedavi aracı olarak kullanılan tıbbi sülüklerin kayıt altına alınması için
çalışma yapılıyor.
Akdeniz Su Ürünleri Araştırma Üretme ve Eğitim Enstitüsü Müdürlüğü (AKSAM)
Eğirdir Birimi Su Ürünleri Yüksek Mühendisi Mustafa Ceylan, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, kanını emdiği insanın dolaşım sistemine enjekte ettiği enzimler
vücutta onarıcı ve uyarıcı etkiye sahip sülüklerin, metabolizmada aksayan
sistemleri harekete geçirdiğini anlattı.
Sülüklerin kol, parmak, dudak gibi vücuttan kopan uzuvların başarılı bir
şekilde vücuda tutturulmasında, romatizmal, tansiyon, kalp, damar, göz,
dermatolojik, sinirsel ve daha birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığını ifade
eden Ceylan, sülüklerin aynı zamanda plastik cerrahi, kardiyoloji, nöroloji,
ortopedi gibi alanlarda destekleyici tedavi aracı olarak kullanıldığını aktardı.
-Dünyanın tıbbi sülük ihtiyacının yüzde 80i Türkiyeden-
Dünyanın tıbbi sülük ihtiyacının yaklaşık yüzde 80inin Türkiyeden
karşılandığını vurgulayan Ceylan, ancak doğa tahribatı ve çeşitli nedenlerle son
yıllarda sülük stoklarının azaldığını belirtti.
Türkiyede tıbbi sülük türü olan Hirudo verbana neslinin tehlikede olduğuna
dikkati çeken Ceylan, Türkiye sülük avcılığının büyük kısmının yapıldığı
Karadeniz Bölgesinde de sülük popülasyonunun düştüğünü, alternatif bölgelere
ihtiyaç duyulması üzerine 2011 yılında Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına
teklif ettikleri ve bakanlığın desteklediği Göller Bölgesi Sülük Faunası ve
Ekonomik Öneminin Araştırılması projesini başlattıklarını kaydetti.
Proje ile sorumluluk sahalarında yer alan Burdur, Afyonkarahisar, Denizli,
Konya ve Isparta illerindeki sulak alanlarda yaşayan sülük türlerini ve tıpta
kullanılan Hirudo verbana türünün ekonomik değerini ortaya koyacaklarını ifade
eden Ceylan, şöyle konuştu:
Sülük türlerinin araştırılmasına yönelik ülkemizdeki en kapsamlı çalışma
olan ve 2013ün sonunda tamamlanacak proje kapsamında şu ana kadar yaklaşık 250
göl, gölet, baraj, akarsu, sazlık ve bataklık alanda sülük taraması
gerçekleştirdik. Projemiz ile sülüğün Göller Bölgesi için önemli bir ticaret
kaynağı olabileceğini saptadık. Türkiyede yaklaşık 25 sülük türünün bulunduğu
bilinmektedir. Projemiz bittiğinde bildireceğimiz yeni kayıtlar ile sülük
faunasına katkı sağlayacağız.
-Proje sülük ihracatına konan kota miktarını belirlemeye katkı sağlayacak-
Ceylan, 1996 yılında 10 ton olarak belirlenen tıbbi sülük ihracat kotasının
2013 yılında 3 tona düşürüldüğüne dikkati çekerek, Gıda Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığının 2010 yılı verilerine göre ihraç edilen tıbbi sülük miktarının 1,6
ton civarında olduğunu bildirdi.
Projenin ülkedeki tıbbi sülük potansiyelinin ulusal bazda araştırılması
açısından önemli olduğunu dile getiren Ceylan, şunları kaydetti:
Sülük toplayıcıları tarafından bizlere aktarılan bilgilere göre, çeşitli
ülkelerden geldiği ifade edilen tüccarların resmi kayıtlara girmeyen sülük
ticaretleri söz konusu. 1 kilogram tıbbi sülük için sülük toplayıcılarına 400
liraya kadar ücret ödenebilmektedir. Yurt dışında ise 1 adet sülük için 15 dolar
ücret talep edilebilmekte. 1 kilogram sülüğün yaklaşık 400-600 adet sülükten
oluştuğu düşünülürse sülüğün ekonomik potansiyeli ve tıbbi sülük ticaretinin
cazibesi daha net şekilde anlaşılacaktır. Bu anlamda Türkiyenin sülük
potansiyeli göstermesi açısından projemiz önemli. Projemiz bittikten sonra
hazırlayacağımız raporu bakanlığa sunacağız. Böylelikle tıbbi sülük ihracatına
konan kota miktarının daha gerçekçi bir şekilde belirlenmesine katkı sağlamış
olacağız.
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu