17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmaları sonrasında ortaya atılan ‘paralel yapı’ iddiaları, itham ve iftira atma yöntemine dönüştü. Hukukta hiçbir karşılığı olmadan masum insanlara yöneltilen paralellik suçlamasının son örneği Siirt Tillo’da yaşandı. Âlim, müfessir Şeyh Muhammed Bedreddin’in oğlu Ulu Cami imamı Muhammed Nureddin Sancar, ‘paralel’ ilan edilerek gözaltına alındı. Bölge halkının büyük tepkisine yol açan hadiseye, aydınlar da sessiz kalmadı. Eski Mazlumder Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu, paranoya halini alan bu gidişatın vahim sonuçları olacağını söyledi. “Biz bu filmi daha önce seyretmiştik.” diyen Gergerlioğlu, irtica yaftasıyla geçmişte de benzer uygulamalara imza atıldığını hatırlattı. Hukuk dışı uygulamaların istismara açık olduğuna dikkat çeken eski Mazlumder Başkanı, özetle şu tespit ve uyarılarda bulundu:

“Bu paralel yaftası artık bir paranoya halini aldı. Şeytanlaştırılan her kişi, kurum ve kuruluş paralel ilan edilerek yaftalanmaya çalışılıyor. Zamanında da laiklik adı altında irtica yaftasıyla yapılırdı bu yapılanlar. Müftünün keçisi çalınırdı, ‘müftü keçi çaldı’ diye haber yapılırdı. Bunun gibi bir hale dönüşecek bu paralel yaftası. Bu tür yaftalamalar akıl, mantık ve hukuk dışı olduğu için önü alınamaz bir hale gelecek bir süre sonra. Şimdi sadece isim değişti. Paralel adı altında bir kampanya var. Maalesef Türkiye her geçen gün insan hakları, kişisel özgürlükler ve kişisel haklar, refah, ülkenin gelişmesi gibi alanlarda geriye gidiyor. Uluslararası boyutlarda yapılan ölçümlerde tüm dünya ülkeleri içinde kişisel özgürlüklerin kullanımı alanında en son sıralarda yer alan ülke durumundayız. Bütün göstergeler son 5, 6 yıldır böyle. Anlayışınız hukuk devletinden uzaklaşırsa sonuç da bu oluyor.”