MİT TIR'larını durdurdukları için tutuklanan askerlerin avukatları, Cumhuriyet gazetesinin bu TIR'larda mühimmat olduğunu gösteren görüntüleri yayınlaması üzerine tahliye talebinde bulundu. Avukatlar, görüntülerin müvekkillerinin görevini yaptığını gösterdiğini belirtti. MİT'in mühimmat taşımak gibi bir görevi bulunmadığını belirten avukatlar, suç teşkil eden eylemi ortaya çıkarmanın suç olmayacağını vurguladı.

Cumhuriyet gazetesi insani yardım malzemesi taşıdığı ileri sürülen MİT TIR'larının mühimmat taşıdığını gösteren görüntüleri yayınlamıştı. Bu görüntüler üzerine TIR'ların durdurulmasında görev aldıkları için tutuklanan askerlerin avukatları tahliye talebinde bulundu.

Avukat Ali Gayıranal, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yaptı. Cumhuriyet gazetesinin müvekkillerinin de tutuklu bulunduğu MİT TIR'larıyla alakalı yeni görüntüler yayınladığını hatırlattı. Usul yasasının 103 ve 104. maddeleri gereğince bunların yeni delil kapsamında olduğunu belirten Gayıranal, "Dolayısıyla bugün itibarıyla müvekkiller hakkındaki tutuklamanın kaldırılması talebiyle, nöbetçi sulh ceza hakimliğine müvekkillerimizin salıverilmesi talebiyle yeni delil çerçevesinde bir talepte bulunduk." dedi.

Bu delilin önemli olduğunu kaydeden Gayıranal, "Bugüne kadar MİT TIR'larıyla alakalı konuşulagelen bir ezber vardı. Bu ezberi bozdu. Bizim başından beri iddia ettiğimiz bir husus vardı, müvekkillerimiz görevlerinin gereğini icra etmişti. Bugün yayınlanan görüntüler bu iddialarımızı teyit etmiş, ispatlamış durumdadır. Zira sevk edilenin bir yardım malzemesi değil içerisinde silah ve mühimmat olduğu, bu mühimmatın da aslında silah sevkiyatı görevi olmayan MİT tarafından yapıldığı artık kamuoyunun kabulündedir." diye konuştu.

Dolayısıyla müvekkillerinin aslında suç olan bir eylemin tespitine yardımcı olduklarını vurgulayan Gayıranal, "Takdir edersiniz hiç kimse hiçbir kurum anayasa ve yasalardan almadığı bir yetkiyi kullanmamalıdır. MİT'e de yasalardan ve anayasadan böyle bir yetki verilmemiştir. Aynı şekilde hiç kimse kendi suç teşkil eden eyleminden yola çıkarak bir hak talebinde bulunmayacaktır. Burada görülüyor ki MİT kendisine yasalarca verilmeyen bir görev icra etmiş ve suç işlemiştir. Müvekkillerim yaptıkları yasalardan kaynaklanan görevleri nedeniyle bu suçu ortaya çıkarmışlardır. Dolayısıyla suç teşkil eden bir eylemin tespiti kesinlikle suç değildir. Bu hukukun genel ilkesidir. Müvekkillerimizin bu yüzden tahliyesini talep ettik. Takdir edersiniz hiç bir kimsenin, kurumun hukuk önünde ayrıcalığı yoktur." şeklinde konuştu.

Görüntülerin yayınlandığı gün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın basın açıklaması yaptığını hatırlatan Gayıranal, "Biz o basın açıklamasına dayanarak da sayın Başsavcı hakkında HSYK'ya şikayette bulunduk. Gerekçemiz şu; sayın Başsavcı yaptığı açıklama ile müvekkillerimizin masumiyet karinesini ihlal etmiştir. Müvekkiller haklarında bir hüküm verilinceye kadar suçsuzdur. Bu anayasanın bir gereği ve hukuun temel ilkesidir. Sayın Başsavcı bir hukukçudur, fakat bu kimliğine yakışmayacak şekilde müvekkillerimizi kamuoyu nezdinde suçlu ilan etmiştir. Savcılık makamı yargı makamı değil soruşturma makamıdır. Sayın savcı yargılama yapmış ve müvekkillerimizi mahkeme karar vermeden suçlu ilan etmiştir. Dolayısıyla masumiyet karinesini ihlal etmiştir. Bu gerekçeyle şikayette bulunduk. Ayrıca sayın savcı soruşturmanın gizliliğini ihlal etmiştir. Soruşturma kapsamı hakkında bizim bile bilmediğimiz bilgileri kamuoyuyla paylaşmıştır." dedi.

Başsavcılığın, Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nin görüntülerle ilgili vermiş olduğu devlet sırrı kararını da ihlal ettiğini savunan Gayıranal, "En nihayetinde sayın savcı kamuoyunu da yanlış bilgilendirmiştir. Zira mevcut görüntülerin dosya kapsamında olduğu kanaatindeyiz. Çünkü görüntüler izlendiğinde görüntüleri çeken insanlar oranın kolluk kuvvetleri ve şu an tutuklu bulunan savcılardır. Dolayısıyla o görüntülerin de biz dosya kapsamında olduğunu düşünüyoruz. Devlet sırrı, gizlilik kararı kalkarsa bunlar da kamuoyuyla paylaşılacaktır." ifadelerini kullandı.
CİHAN