Suriye'ye silah götürdüğü iddia edilen TIR'lar ile ilgili AKP'li Yasin Aktay'ın "TIR'lar Özgür Suriye Ordusu'na gidiyordu" itirafının ardından konuşan tutuklu savcı Aziz Takçı, Aktay'ın derhal ifadesine başvurulması ve casusluk suçundan tutuklanması gerektiğini söyledi.
Adana ve Hatay'da 'silah ve mühimmat' taşıdıkları iddiasıyla durdurulan TIR'larla ilgili soruşturmada Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce tutuklanan 4 savcıdan Aziz Takçı ve Özcan Şişman, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve milletvekili adayı Yasin Aktay'ın, "Bu silahlar Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) gidiyordu." şeklindeki sözlerini değerlendirdi. Aktay'ın, sözünü ettiği o tarih itibariyle tüm ÖSO gruplarının, IŞİD'e biat etmiş ve hakimiyeti altına girmiş olduğuna dikkat çeken Şişman, "Dolayısıyla ÖSO'ya götürdüğünüz malzemeyi aslında IŞİD'e götürmüş olursunuz." dedi. Takçı da Aktay'ın derhal ifadesine başvurulması, bu bilgiyi nereden aldığının sorulması, hakkında casusluk suçundan soruşturma yapılarak tutuklanması gerektiğini söyledi.
Adana F Tİpi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu Zonguldak Cumhuriyet Savcısı Aziz Takçı, avukatı Alp Değer Tanrıverdi aracılığıyla yaptığı açıklamada, Yasin Aktay'ın 16 Mayıs 2015'te Siirt'te yaptığı seçim çalışmaları sırasında bir kısım vatandaşlar ile tartışma yaşadığını hatırlattı. Tartışma sırasında bazı vatandaşların "IŞİD üyelerini Adana'da tedavi ettiriyorsunuz, TIR'larla IŞİD'e silah gönderiyorsunuz." diyerek bağırmaları üzerine Aktay'ın "Bu silahlar Özgür Suriye Ordusu'na gidiyordu." diye cevap verdiğini bildiren Aziz Takçı, "Oysa daha önceleri defaatle gerek Cumhurbaşkanı, gerek Başbakan ve gerekse diğer hükümet üyeleri tarafından bu TIR'ların Suriye'deki Türkmenler'e giden yardım malzemeleri olduğu söylenmiştir. Diğer taraftan bu konuda hiçbir açıklama, ifşaat yapmadığımız halde hakkımızda TCK 327 suçlaması yapılmıştır. Bu durumda, böyle bir bilgiyi ilk defa alenen açıklayan Yasin Aktay'ın derhal ifadesine başvurulması, bu bilgiyi nereden aldığının sorulması, hakkında casusluk suçundan soruşturma yapılarak tutuklanması gerekmektedir. Aksi takdirde bizim derhal tahliye edilmemiz, hakkımızdaki soruşturmanın kapatılması gerekir." dedi.
'YARGININ ÜSTÜNE ÇÖKEREK SUÇLARINI GİZLEDİKLERİNİ SANANLAR YANILDIKLARINI GÖRECEKLER'
Mersin Cumhuriyet Savcısı Özcan Şişman ise avukatı Alp Değer Tanrıverdi aracılığıyla yaptığı açıklamada, gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi bir huyunun olduğunu belirtti. Terör suçunun insanlığa karşı işlenen suçlardan olduğuna dikkat çeken Şişman, hiç kimsenin suç işleme özgürlüğünün olmadığını vurguladı. Şişman, açıklamalarında şunları kaydetti: "Hele hele terör suçu. Yargının üstüne çökerek suçlarını gizlediklerini sananlar yanıldıklarını görecekler. Gözünü yumunca gece olduğunu söyleyenler sadece kendilerini kandırırlar. Konusu suç teşkil eden şey devlet sırrı olamaz, ancak suça katılanların sırrıdır. IŞİD gibi dünyanın başına bela olmuş, hiçbir değeri ve kuralı olmadan ölüm kusan bir örgüte silah, araç ve militan desteği vermenin bir karşılığı vardır. Bunu yapanlar yargıyı esir alarak şimdilik hesap vermekten kurtulabilirler. Ancak bir gün Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'nde hesaba çekileceklerdir. Orada bizim hukuk için verdiğimiz mücadele, devletimizi sorumluluktan kurtararak, medeni dünyadan dışlanma yanında, milyarlarca Euro tazminat ödemekten kurtaracaktır. Çünkü orada, bu yapılanların devlet politikası mı yoksa devlette belirli yerleri tutmuş bir suç örgütünün faaliyeti mi olduğu araştırılacaktır. İnsanlığa medeniyet götürmüş, mazisi temiz bir milletin bu gerçekle yüzleşecek olması, vahşi bir terör örgütünün payandası olma görüntüsü hicap verici olsa da suça karışanlar ve bugün kendilerini gerçekleri kapatmak için kullandıran kamu görevlileri de savunmalarını hazırlamaya başlasalar isabetli olur. Zira suça iştirak ediyorlar."
'ÖSO'YA GÖTÜRDÜĞÜNÜZ MALZEMEYİ ASLINDA IŞİD'E GÖTÜRMÜŞ OLURSUNUZ'
Bayırbucak Türkmen yetkililerinin kendilerine Türkiye'den hiç yardım gelmediğini söylediğini ileri süren Özcan Şişman, "Israrla onlara yardım götürüyorduk, deniyor. Bayırbucak Türkmenleri'nin bulunduğu coğrafya Suriye'nin ortasında ve Türkiye'ye 130 km uzaklıkta. Oraya ulaşmak için IŞİD hâkimiyetindeki toprakları geçmeniz gerekmektedir. IŞİD, hâkimiyetindeki toprakları kullandırarak, kendisine biat etmeyen ve düşman olarak gördüğü bir gruba yardım yapılmasına neden rıza göstersin? Bugün AKP Genel Başkan Yardımcısı ve milletvekili adayı Yasin Aktay'ın, 'Bu malzemeler Özgür Suriye Ordusu'na gidiyordu' demiş. O tarih itibariyle tüm ÖSO grupları, IŞİD'e biat etmiş ve hakimiyeti altına girmişti. Dolayısıyla ÖSO'ya götürdüğünüz malzemeyi aslında IŞİD'e götürmüş olursunuz. Her dediğini halka yutturduğunu zannedenlerin, tutarsız yalanları hakkında, amiyane tabiri ile 'ütmek serbest, devam' demek lazım geliyor." ifadelerini kullandı.