Tarafsız ve özgür yayın yapan BUGÜN TV, Samanyolu Haber, Mehtap TV gibi yayın kuruluşlarının Tivibu’dan çıkarılacağı iddiasına siyasiler, hukukçular ve meslek örgütleri sert tepki gösterdi. Söz konusu girişimin apaçık sansür ve anayasa ihlali olduğu belirtildi.
Tivibu’nun özgür televizyon kanallarının tümünü platformdan çıkaracağı iddiasına her kesimden tepki yağdı. Seçimlere giderken bu girişimin medyaya yönelik baskı ve sindirme çabasının yeni bir aşaması olduğu kaydedildi. CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, "Tüm aboneler burada hakkını arar, aramalıdır da. Önce abonelik alıp, sonra istediği televizyon kanalını çıkaran bir platformun lisans hakkı da iptal edilebilir. Bu pervasız tavır, bu hukuk tanımaz anlayış hukuken de cezasız kalmaz." dedi.
EVRENSEL HUKUKA AYKIRI
Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç: Yaklaşık 2 milyon abonesi olan dijital yayın platformu Tivibu'nun, gerekçe belirtmeden BUGÜN TV, Samanyolu Haber ve Mehtap TV ile sözleşmelerini yenilememesi ve bu kanalların platform dışında tutulmak istenmesi; apaçık sansürdür. Seçime sayılı günlerin kaldığı bu süreçte, seçmenin haber alma hakkının engellenmesi, evrensel hukuk ilkelerine aykırıdır. Her kesimin istediği kanalı dilediği platformdan izleme hakkı vardır.
ANAYASAL SUÇ İŞLİYORLAR
Ülkücü Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İsmail Türk: Türkiye gazeteciler için güvenli bir yer olmaktan çıktı. Muhalif medya olmazsa mazlumların, masumların derdini anlatacağı bir platform kalmayacak. İktidar da zaten bunu istiyor. Bu medyayı susturma operasyonudur. Gaflet uykusunu derinleşitmek istiyorlar. Yaptıklarıyla medyayı sindirerek kendi hukuksuzluklarını örtmek istiyorlar. Bu duruma susan medya kuruluşları da susarak kendilerini garantiye aldıklarını zannetmesin. Bir gün sıra onlara da gelir. İktidar devletin gücünü kullanarak anayasal suç işliyor.
EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI
Pak Medya İşçileri Sendikası Genel Başkanı İsmail Topcuoğlu: Bu durum yapılan haksızlık ve hukuksuzluğun şirazeden çıktığını gösteriyor. Bu olayları kişiselleştirilerek toplumu bölmek istiyorlar. Muhalif medyaya yapılan eşitlik ilkesine anayasaya ve insan haklarına da aykırı bir durum. Haklın haber alma özgürlüğü kısıtlanamaz.
DEMOKRASİ İÇİN TEHLİKELİ
Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Halil Hüner: Demokraside halkın özgürce bilgi alması, edinmesi anayasal bir haktır. Basını, televizyon kanallarını devlet eliyle susturursanız ortaya dedikodu medyası çıkar. Bu demokrasiler için en tehlikeli şeydir. Avrupa Birliği de bu konuda bizi sürekli uyarmaktadır. Seçime gidilen bir ortamda bu karartma ileride telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracaktır.
KABUL EDİLEMEZ
Ege Üniversitesi Gazetecilik Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gülgün Tosun: Tivibu, Digitürk gibi platformlar insanların para ödeyerek üye olduğu, belirli aidat karşılığı hizmet aldığı yerler. Konunun iki boyutu var; biri iletişim ve haber olma özgürlüğü diğeri ise tüketici hakları. Birinci açıdan bakınca, hangi kanal olursa olsun, herhangi bir kanala suç oluşturan yayın, mahkeme, RTÜK kararı yoksa sınırlama getirmek doğru değil. Halkın haber alma hakkına saygısızlık. İkinci boyutuyla bakınca, tüketici olarak bu tür platformlara belli bir para ödüyorsam, başlangıçta hangi kanallar varsa o kanalların yayınlarını izleme hakkına sahibim. Kendi müşterilerine sormadan platformların tek yanlı karar alması tüketici haklarına aykırıdır.
1 KASIM’DA SON BULACAK
İzmir Gazeteciler Cemiyeti eski Başkanı Atilla Sertel: Muhalefet yapan medyaya yönelik bütün sıkıntılar, bütün baskılar, yıldırmalar 1 Kasım’da halkımızın oylarıyla son bulacaktır. Baskılamanın, şiddetin, insan hakları ihlalinin, tutuklamaların, cezalandırmaların geçerli olduğu son tarih 1 Kasım olacaktır.
İLKEL VE KOMİK
Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay: Bu yaptıkları uygulamayı ilkel ve komik buluyorum. Kendilerini komik duruma düşürüyorlar. İnsanları haksızlığa, hukuksuzluğa alıştırmak zorunda bırakıyorlar.
En kötüsü de bu zaten. Buna karşı çıkmak gerekiyor. İzleyicilerin ve ilgili çevrelerin bu konuda duyarlı olması lazım. Biz bu durumu kınıyoruz ve derhal kaldırılması istiyoruz.
HUKUKEN CEZASIZ KALMAZ
CHP Ankara Milletvekili Levent Gök: Medya özgürlüğünün yok edildiği aşamalardan biri olur bu süreç. İktidar, 1 Kasım seçimlerinde tüm medya kurumlarını iktidar yanlısı yayınlar yapması için baskı altına almaya çalışıyor. Bu platforma tüm kanalları izlemek için ücret ödeyerek abone olan insanlar şikayetçi olabilir. Tüm aboneler burada hakkını arar, aramalıdır da. Önce abonelik alıp, sonra istediği televizyon kanalını çıkaran bir platformun lisans hakkı da iptal edilebilir. Bu pervasız tavır, bu hukuk tanımaz anlayış hukuken de cezasız kalmaz.
BASKILAR SONUÇ GETİRMEYECEK
MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk: Tivibu’nun muhalif kanalların tümünü platformdan çıkarması bir baskı unsurudur. Bu baskılar, artık baskı kurmaya ihtiyaç duyana bir fayda sağlamaz. Aksine baskı kurulan muhalif ve özgür basını güçlendirir. Herkesi bilinçlendirir. Bu baskı ve baskınlar asla sonuç getirmeyecek.
ÖZGÜR MEDYAYA SALDIRI
MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal: Hukuk tanımıyorlar. Hukuksuzluğa karşı dik durmak, bunlara karşı isyan etmek lazım. Her zaman belirttiğimiz gibi, basın özgürlüğüne yönelik, hukuka ve özgür medyaya yönelik baskılardan, saldırılardan birisidir. Sansür ve baskı unsurudur. Halkın haber özgürlüğünün engellenmesidir. Seçime kadar baskıları ve yandaş medya kayırmayı artırabilirler. Ancak bunlara karşı asla özgür medya susmayacak.
BU DEVİR DE BİTECEK
HDP Mersin Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat: Tivibu’dan kanalların çıkartılması gibi bir durumun devamı da olacak. Bunlara ses çıkarmayan, kafasını kuma gömen herkes bu konuda suçlu. Doğu’da yaşananları görmeyen de, medyaya baskınları görmeyen de suçlu. Artık, Erdoğan ve AKP rejimi kontrol dışına çıkmıştır. Hukuksuzluklara aynı ölçüde tepki vermek gerekir. Bu işin hukuki boyutu da olacak. Hesabı bir gün sorulacak. Şu anda hukuk yok. Emir ve talimat var, sadece onlar işliyor. Ama bu devir de bitecek.
ŞİKAYET OLURSA CEZASI VAR
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş: Baskıyla muhalefeti susturması ve medyaya bunları yapması kabul edilemez. İletişim, haber alma özgürlüğü var. Televizyon kanallarının ticari hakları engellenmiş olur. Bunların üçü de anayasaya aykırıdır. Şikayet olursa yaptırım uygulanır. Para cezasına varan uygulamalar vardır. AKP, muhalif seslerin halka ulaşmasını istememektedir.
SUÇ İŞLENİYOR
Ceza Avukatı Sinan Topçu: Devletin dijital platformunu muhalif kanallara kapatmak, devletin gücü ve imkânlarını kişisel menfaatler için kullanılmasıdır. Görevi kötüye kullanma suçu işleniyor. Aynı zamanda siyasi düşünceyle AİHM’in içtihatlarına ve anayasanın basın özgürlüğü ve hürriyetlerle ilgili maddelerine aykırı işlem yapılıyor. Zarar görenler Danıştay nezdinde karara itiraz edebilirler.
AÇIKÇA HUKUKA AYKIRI
Ceza Avukatı Hayrettin Açıkgöz: Açıkca hukuka aykırıdır. Temel hak ve özgürlüklere açıkça aykırı bu adım yargıya taşınacaktır.
AYRIMCILIK VE HAK İHLALİ
Yeni Asya Genel Yayın Yönetmeni Kazım Güleçyüz: Demokratik hukuk devletinde ayrımcılık yapılamaz. Eşitlik hakkı ihlal edilemez. Devletin herkese eşit mesafede olması lazım.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ ÇİĞNENİYOR
Barolar Birliği eski Başkanı Vedat Ahsen Coşar: Basın özgürlüğünün tam ihlali demektir. İnanmak istemiyorum. Vahim bir durum. Siyasi iktidarın seçimlere giderken böyle bir tasarrufta bulunması dikkat çekicidir. Yüksek Seçim Kurulu’nun hukuken müdahalede bulunması gerekir. Çünkü seçim sonucunda bir parti iktidar olsa da meşruluğu tartışılır.
BUGÜN