Tiyatro ve sinema sanatçısı Sümer Tilmaç, otellerin Türk gecelerinde oynattığı dansözlerle 10 asırlık Anadolu kültürünün yozlaştırıldığını söyledi. Tilmaç, değişik çalgılarla dansöz oynatmanın Türk örf, adet, anane, gelenek ve göreneklerinde yerinin olmadığını kaydetti.
Tiyatro ve sinema sanatçısı Sümer Tilmaç, Antalya'nın Manavgat ilçesine bağlı Gündoğdu beldesinde kurduğu Yörük çadırında turistlere yörük yaşamından kesitler sunacak.
Toros Yörükleri Kültür ve Diyalog Derneği (TOYÖKÜD) Yönetim Kurulu üyeleri, ünlü oyuncu Sümer Tilmaç'ı, kurduğu yörük çadırında ziyaret ederek, kültürlerine yaptığı katkıdan ötürü teşekkür etti.
TOYÖKÜD Başkanı Ömer Gürler ve Dernek Genel Sekreteri Avukat Mücahit Gündoğdu, büyük dedelerinden kalma 80 yıllık kuşağı Tilmaç'ın beline bağladı. Kaval virtöüzü Hasan Coşkun da Ümmüm, Dolar Dudum, Karagözlü Elif, Karlı Dağlar, Kıl Çadırım, Bizim Yaylalar ve Göç isimli türküleri seslendirdi.
"DANSÖZ OYNATMANIN TÜRK GELENEKLERİNDE YERİ YOK"
Tilmaç, turizm sezonu öncesi Yörük kültürünü geniş çaplı tanıtmak için çadır sayısını üçe çıkaracaklarını söyledi. Otellerin Türk gecelerinde oynatılan oryantallerle, 10 asırlık Anadolu kültürünün yozlaştırıldığını belirten Tilmaç, değişik çalgılarla dansöz oynatmanın Türk örf, adet, anane, gelenek ve göreneklerinde yerinin olmadığını kaydetti.
Atalarının, Doğu Türkistan'dan asırlar önce Anadolu'ya göç ettiğini ve aslının Yörük olduğunun altını çizen Tilmaç, kültürel yozlaşmanın önüne geçmenin en etkili yolunun öz kültürüne sahip çıkmaktan geçtiğini söyledi. Tilmaç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Otellerin, Türk gecesi adı altında düzenledikleri eğlence programları bizim asırlık kültürümüze hiç bir katkısı yok. Turistler, binlerce kilometreden ülkemize geliyor ve tatilini yaparken Türklerin kültürünü tanımak istiyor. 10 asırlık köklü kültürü oryantal oynatımıyla bu bizim geleneğimiz diye turistlere tanıtırsanız, yabancı konuklar yanıltılmış olur. Bizim kültürümüzde oryantal oynatımı yoktur. Bize millet olarak her ne kadar babaerkil deseler de biz anaç bir toplumuz. Bunun için binlerce kültürün harmanladığı ülkemize Anadolu deniliyor." diye konuştu.
Kurduğu çadırda, Torosların eteğinde yaşayan Yörüklerin 8 asırlık hayatına ışık tutacaklarını belirten Tilmaç, bununla ilgili Türkçe, İngilizce, Almanca ve Rusça dillerinde belgesel ve hayat hikayeleri çekimleri yapacaklarını kaydetti. Çadıra gelen yabancı konuklara yayık ayranı, yufka ekmek yapımı, hamur karımı, kıl aba örmesi, kıldan çorap örme, kıl keçisinden süt sağımı, kopuz, cura, kaval çalımı ile yörük kız ve erkeklerinin giydiği elbiseleri sergileyeceklerini ifade etti. 1987 yılında çekimleri yönetmen Yücel Çakmaklı tarafından tamamlanan ve 1,5 yıl süren Osmancık dizisi çekimlerinde Yörük kültürü hakkında geniş çaplı araştırma yaptığını anlatan Tilmaç, kıl keçisinden örülen çadırların yağmur ve kar suyunu damlatmadığını, çekimler sırasında gözlemlediğini belirtti.
"10 ASIRLIK KÜLTÜRÜ YAŞATMAK İÇİN UĞRAŞ VERİYORUZ"
TOYÖKÜD Başkanı Ömer Gürler de yaptığı konuşmasında, Yörük külrürünü tanıtması adına Tilmaç'a her türlü desteği vereceklerini söyledi. Atalarının, Sultan Alparslan'ın 1071 yılında Anadolu'yu fethetmesinden sonra bölgenin Türkleşmesi için Toroslara yerleştirildiğini belirten Gürler, 10 asırlık kültürlerini yaşatmak için uğraş verdiklerini söyledi. Gürler, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özümüzü korumaya yönelik yaptığı çalışmalardan ötürü Tilmaç'a teşekkür ediyoruz. Biz kendi kültürümüzü korursak güçlü oluruz. Kurulan çadırlarla bizi biz yapan değerlerimizi en güzel şekilde tanıtacağımıza inanıyorum. Yörükler, her çadır kurdukları yeri yurt edinmişlerdir. Kendi kültürümüzü ve geçmişimizi tanımadan yabancılara doğru bilgilendirme yapamayız."