CHP'li Faik Öztrak, Saray'ın elinde Türk Lirası'nın pul olduğunu belirterek, "Son üç ayda milli paramız ABD doları karşısında yüzde 40, Bulgaristan levası karşısında yüzde 37, Pakistan rupisi karşısında yüzde 37, Mozambik metikali karşısında yüzde 41, kaleşnikofla merkez bankası yöneten Taliban'ın afganisi karşısında da yüzde 29 değer kaybetti" dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Toplantıya ilişkin açıklamada bulunan Parti Sözcüsü Öztrak, "devletteki yönetim krizini" ve "ekonomik buhranı" değerlendirdiklerini ifade etti.
Son üç yılda üç Hazine ve Maliye Bakanı, dört Merkez Bankası Başkanı, dört TÜİK Başkanı gördüklerine, ama sonucun değişmediğine dikkati çeken Öztrak, bu hükümet sisteminin milleti hızla fukaralaştırdığını ve milli parayı pul ettiğini söyledi.
Bu ülkedeki insanların soğukta saatlerce ucuz ekmek kuyruklarında beklediğini belirten Öztrak, "Şahsım rejiminde yandaşlar, dolarla, avroyla dağıtılan ihalelerle, alınan komisyonlarla, üçer, beşer maaşla, lüks hayat içinde yaşarken milletimize, cehennemi yaşatıyorlar" diye konuştu.
"DOLAR 14 LİRAYI GEÇTİ"
"Saray'ın elinde milli paramız pul oldu. Dolar bugün 14 lirayı geçti" diyen Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Son üç ayda milli paramız ABD doları karşısında yüzde 40, Bulgaristan levası karşısında yüzde 37, Pakistan rupisi karşısında yüzde 37, Mozambik metikali karşısında yüzde 41, kaleşnikofla merkez bankası yöneten Taliban'ın afganisi karşısında da yüzde 29 değer kaybetti. Ülkemizin gücünü, itibarını, bağımsızlığını simgeleyen milli paramızın, karşısında pul olmadığı dünya üzerinde tek bir para birimi kalmadı."
"AYNI TABLOYU YENİDEN YAŞIYORUZ"
Merkez Bankası'nın bugün dövize iki hafta içinde dördüncü kez müdahale ettiğini dile getiren Öztrak, "Artık Türk Lirası'nın dolar karşısındaki değeri müdahale tutmuyor, tüm müdahalelere rağmen hızla 15 liraya doğru gidiyor. Herkes Merkez Bankası'nın kolunun kanadının kırık olduğunu görüyor. Bugün, Erdoğan'ın bürokratlarla ekonomi zirvesi yapacağını duyurmasına rağmen dolar tutulamıyor. Güveni yok ettikten sonra yapacağınız her ekonomi toplantısı, Türk Lirası'nın daha fazla değer kaybetmesine neden olur. Bunları biz geçmiş krizlerde görmüştük. Şimdi aynı tabloyu yeniden yaşıyoruz" görüşünü paylaştı.
Piyasaları bir ringe, Merkez Bankası'nı da ringdeki boksöre benzeten, boksörün bir kolunun döviz rezervleri, diğer kolunun da faiz aracı olduğunu ifade eden Öztrak, şunları kaydetti:
"Seçimler öncesinde, sahte bir istikrar havası yaratmak için Merkez Bankası'nın bir kolunu kesip attılar. Merkez Bankası'nın rezervleri şu an eksi 38 milyar dolar. Bankanın kasasında kendisine ait tek bir sent bile yok. Dolar alıp başını gitmeye başlayınca damat bu sefer döndü, 'Cari açığı rekabetçi kurla düşüreceğiz' lafını tedavüle soktu. 'Rekabetçi kur' söylemini, beceriksizliklerine kılıf yapmaya çalıştı. Ama o gün bu bahane damadı kurtaramadı. 'At izi it izine karıştı' dedi, çekti gitti. Yeni gelen Merkez Bankası Başkanı tek kolla ringe çıktı, paranın itibarını korumak için. Diğer kolundaki faiz silahını kullanmak zorunda kaldı. Bir de üstüne 'Kolumu kim kesti bir araştırayım' deyince, Erdoğan havluyu ringe attı. Boksörü sahadan çekti. 'Ben Reisim için her dayağı yerim' diyen bir başkasını bu sefer, faiz kolunu da bağlayarak ringe çıkardı. Şimdi iki kolunu da kullanamayan Merkez Bankasının, ringde ağzını burnunu dağıtıyorlar. Ne fiyat istikrarını sağlayabiliyor ne de milli paramızın pul olmasını önleyebiliyor. Her şey ortada. Bu maç satılmış. Antrenör şike yapmış. Merkez Bankası'nın dayak yemesini, Türk Lirası'nın pul olmasını ayarlamış."
Bugün ekonomide "Çin işi, Japon işi" değil, 12 Eylül modelinin uygulandığını belirten Öztrak, "Türk Lirası'nı pul ettikten sonra, ucuzlayan emeği, iş dünyasına rekabet gücü diye pazarlamaya kalkıyor. Ekonomide yarattığı yıkımla, sermayenin rızasını satın almaya çalışıyor. Ekonomiyi bitkisel hayata sokan Erdoğan'ın, Bakan Nebati'ye 'İlk toplantını iş dünyasıyla yap' demesi bir tesadüf değil" değerlendirmesinde bulundu.