Topçu: Hükümet ve Milli Eğitim Bakanı eğitim sistemini enkaza çevirdi

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Zuhal Topçu, hükümet ve Milli Eğitim Bakanı'nın eğitim sistemini enkaza çevirdiğini söyledi. Anayasa'ya, hukuka, adalete uygun olmayan, vatanın bölünmez bütünlüğünü ve milli birliği ve üniter yapıyı temelden sarsan uygulamalarda bulunulmuş ya da uygulamalara izin verildiğini kaydeden Topçu, "Doğuda sessiz sedasız Kürtçe eğitim yapan okullar açılmış ve eğitim-öğretime devam etmektedir. Bazı okullar da cephanelik haline getirilmiştir." dedi.

Okul idarecilerinin atamalarında tek kriter olarak yandaşlığın temel alındığını kaydeden Topçu, "Milli eğitim politize olmuştur. Eğitim kurumlarına liyakatten uzak, yandaş kadro/eğitimci olup olmaması aranmaksızın sendikal yandaşlar olmak yeterli görülmüştür. Öğretmenler susturulmaktadır. Ortak vizyon tahrip edildiği için gelecekle ilgili vizyon göstermesi gereken lider öğretmen yerini; suskun, itaatkar, 'salla başını al maaşını' diyen öğretmen tutumuna dönüşmektedir. Milli Eğitim Bakanı'na seslenmek istiyorum. Biz bu millet için, bu devlet için yapılan en küçük katkıyı saygıyla anarız ama siz ve sizden önceki arkadaşlarınız her hayırlı işi boşa çıkardınız. Umutları, zamanı ve evlatların geleceğini heba ettiniz." diye konuştu.

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Zuhal Topçu, MHP milletvekilleriyle birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde basın toplantısı düzenledi.

Hükümet ve Milli Eğitim Bakanı'nın, eğitim sistemini enkaza çevirdiğini belirten Topçu, "Anayasa'ya, hukuka, adalete uygun olmayan, vatanın bölünmez bütünlüğünü ve milli birliği ve üniter yapıyı temelden sarsan uygulamalarda bulunulmuş ya da uygulamalara izin verilmiştir. Doğuda sessiz sedasız Kürtçe eğitim yapan okullar açılmış ve eğitim- öğretime devam etmektedir. Bazı okullar da cephanelik haline getirilmiştir." dedi.

"ÖĞRETMENLER SUSTURULMAKTADIR"

Okul idarecilerinin atamalarında tek kriter olarak yandaşlığın temel alındığını kaydeden Topçu, "Milli eğitim politize olmuştur. Eğitim kurumlarına liyakatten uzak, yandaş kadro/eğitimci olup olmaması aranmaksızın sendikal yandaşlar olmak yeterli görülmüştür. Öğretmenler susturulmaktadır. Ortak vizyon tahrip edildiği için gelecekle ilgili vizyon göstermesi gereken lider öğretmen yerini; suskun, itaatkar, 'salla başını al maaşını' diyen öğretmen tutumuna dönüşmektedir. Milli Eğitim Bakanı'na seslenmek istiyorum. Biz bu millet için, bu devlet için yapılan en küçük katkıyı saygıyla anarız ama siz ve sizden önceki arkadaşlarınız her hayırlı işi boşa çıkardınız. Umutları, zamanı ve evlatların geleceğini heba ettiniz." diye konuştu.

Atamalarda ehliyet ve liyakatin yerini malum sendikaya ve AK Parti'ye üyeliğin aldığını ifade eden Topçu, "İktidarın arka bahçesi olan malum sendika, memurları birkaç koltuğa sattı. Devlet memurlarının en önemli kazanımı olan 657 Devlet Memurları Kanunu kaldırıldığında, acaba bu sendika ne söyleyecek? 'Amaca ulaşmak için her yol mubahtır' mı diyecek ya da menfaatlerimiz için devlet memurlarını sattık mı diyecekler? Uyarıyoruz, bu sokak çıkmaz sokak. Ülkemizde hukuk, adalet, eğitim rafa kaldırıldı. Demokrasi yerine 'Kleptokrasi' ülkeye hakim olmuş durumda. Sayın Davutoğlu'nun bu çıkmazdan ülkeyi derhal çıkarması gerekmektedir." şeklinde konuştu.

"EĞİTİM TÜRGEV ELİYLE ŞEKİLLENDİRİLDİ, APARTMAN OKULLAR TÜREDİ"

TÜRGEV eliyle eğitim politikaları şekillendirilirken, birilerinin Milli Eğitim Bakanlığı'na atanan kayyım gibi hareket etmeye başladığını vurgulayan Topçu şunları söyledi: "Dönüşüm okulları tam bir garabet ortaya çıkarmıştır. Sokak aralarında, cadde başlarında, apartman katlarında dershanecilik yapan işletmeler birden okula dönüşmüş, eğitim literatürüne 'Apartman Okul' diyebileceğimiz yeni bir okul türünü katmıştır. Bahçesi, oyun alanı olmayan merdiven altı bir sistem oluşmuştur. Ne tam dershane ne de tam okul. Adeta bir deve kuşu sistemi. Bir yandan dönüşüm adı altında özelleştirme ve paralı eğitim teşvik edilirken ve özel okullara teşvik amaçlı devlet desteği uygulaması yapılırken, devlet okullarının bakım onarım, aydınlanma, temizlik ve ısınma gibi hayati ihtiyaçları ortada kalmıştır.

YÖK'E 12 EYLÜL'ÜN VERMEDİĞİ YETKİLERİ VERDİLER

YÖK'ün hazırlamış olduğu yeni yönetmelikle birlikte, akademiler tamamen iktidarın ideolojik aygıtı haline getirilmiştir. AKP, yıllardır söylediklerinin tersini YÖK'te de yapmaya başladı. YÖK'ü kaldıracağını söyleyenler, YÖK'e 12 Eylül rejiminin vermediği yetkileri vermeye başladılar. YÖK'ün hazırlamış ve çıkarmış olduğu yönetmelik, üniversitelerin özerkliğini tamamen kaldırırken, özel üniversitelerin sudan sebeplerle devletleştirmesinin yolunu açacaktır." CİHAN
24 Kasım 2015 12:14
DİĞER HABERLER