Çiftlik Bank davası kapsamında tutuklanan sistemin kurucusu Tosuncuk lakaplı Mehmet Aydın ve ağabeyi Fatih Aydın’ın da aralarında bulunduğu 20 sanığın "suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme", "bilişim sistemlerini araç olarak kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık", "ticari şirketlerin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık", “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" suçlarından 3 ayrı dava kapsamında yargılanmasına devam edildi.

Cumhuriyet'in haberine göre Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Mehmet Aydın ve Fatih Aydın cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanırken, 5 tutuksuz sanık, 30 müşteki ve taraf avukatları salonda hazır bulundu.

Duruşmada söz alan müşteki A.Y., “Sistemi halamın oğlundan öğrendim. 20 bin lira yatırdım. 3 bin lira geri aldım. Toplam 17 bin lira zararım vardır. Şikayetçiyim” dedi. A.K. isimli müşteki, “Bu sistemi sosyal medyadan ve iş arkadaşlarımdan öğrendim. Sisteme yaklaşım 80 bin lira yatırdım. 15 bin lirasını geri aldım” diyerek şikayetçi olduğunu söyledi.

Müştekilerden B.K. şikayetçi olmak istemediğini söyleyerek, “Toplam zararım 30 bin liradır” dedi. Üniversite öğrencisi S.G., “Üniversitede öğrenci arkadaşlarımdan öğrendim. 9 bin 993 lira yatırdım. Geri ödeme almadım” diye konuştu.

Sisteme yaklaşık 500 bin TL yatırdığını anlatan müşteki B.T. ise, “Zor günler yaşadım. 3 üniversitesi mezunuyum, inandım. Yaşamak için saatimi sattım. 49 yaşındayım. 3 sene önce intihar ediyordum. Paramı ne şekilde alacağımı öğrenmek istiyorum” diyerek tepki gösterdi. Diğer müştekiler de söz alarak sisteme belli miktarlarda para yatırdıklarını, bir miktarını geri aldıklarını ve sanıklardan şikayetçi olduklarını söyledi.

Bunun üzerine söz alan sanık Mehmet Aydın, “Biz reklamlarında oyundan bahsetmedik sadece Çiftlik Bank bünyesinde üretilen ürünlerin reklamını yaptık. Sözleşmede sistemin kapanması halinde 90 iş günü içinde paraların ödeneceği yazılıydı. Bu süre beklenilmeden şikayette bulunulunca ödemeleri yapamadık” dedi. Kendisine iftira atıldığını söyleyen Fatih Aydın ise, “Ben müştekileri tanımıyorum. Üzerimize iftira atılmaktadır. Müştekiler beyanında da paralarını iade almaya başladıklarını ve aldıklarını beyan etmektedirler. Yurt dışında kaçak olarak yaşamadım çalışma iznim vardı, çocuklarım vardı. Kardeşlerimin şirketlerinde üzerime para aktarmadım. Asgari ücretle çalıştım” diye konuştu. Uruguay’da büfecilik ve paket servisi yaparak geçimini sağladığını söyleyen Fatih Aydın, 3 çocuğuna devlet tarafından bakıldığını ifade etti.

Mahkeme başkanı Mehmet Aydın’a yurt dışındaki mal varlığını sordu. Aydın, “4 yıl önce Uruguay’da 34 milyon TL mal varlığım vardı. Şu an kur değeri değişmiştir” dedi. Mehmet Aydın ise, “Nasıl kandırmışım onları, dolandırıcılıkla suçlanıyorum. Mal varlıklarımın değerlerinin ne kadar olduğunun tespit edilmesini istiyorum. Benim yaptığım hesaplara göre 200 milyon TL’nin üzerinde mal varlığım var. Müştekilerin zararını giderecek ölçüdedir” diye konuştu.

Bunun üzerine söz alan firari sanık Cengiz Samur’un avukatı, “Tutuklanmama güvencesi verilmesi, aksi takdirde istinabe yoluyla yerleşik bulunduğu ABD’de ifadesinin alınmasını talep ediyoruz” dedi.

Ara kararını oluşturan mahkeme heyeti, sanıkların üzerilerine atılı suçları işlediklerine dair suç şüphesini oluşturan somut delilerin bulunduğu, ön görülen ceza miktarı ve sanıkların uzun süre yurt dışında kaçak olarak bulunmaları dikkate alındığında, sanıkların kaçma şüphesinin bulunduğu ve adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı anlaşıldığından sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Cengiz Samur’un avukatının talebinin reddine hükmeden mahkeme, duruşmayı eksikliklerin giderilmesi için erteledi.

Çiftlik Bank’a ilişkin açılan 3 ayrı davada, Mehmet Aydın ile Fatih Aydın’ın aralarında bulunduğu toplam 20 sanığın toplamda 25 bin 39 yıldan 83 bin 446 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.