CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Meclis rafında 'en çok çürümüş fezleke hangisi' diye baktıklarını ve 13 yıldır çürüyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kalpazanlık suçuyla suçlandığı 'Akbil' davası olduğunu söyledi. AK Partililer hakkında 350'nin üzerinde fezleke olduğuna dikkat çeken Özel, "Sayın Cumhurbaşkanı fezlekeleri çürütmeyecekse, tozlu fezlekeleri indirecekse, bu AKP içinde büyük bir tasfiyeye hazırlandığının işareti olarak görmek lazım." dedi.
Meclis'te basın toplantısı düzenleyen Özgür Özel, 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma faciasıyla ilgili açılan davada gelinen aşamayı eleştirdi. İşçilerin hala alacaklarının ödenmediğine dikkat çeken Özel, kendisine gönderilen bir belgeyi açıkladı. Şirketin 34 trilyonu 24 taksitle ödeyeceğini dile getiren Özel, ilk taksidin ise Ekim 2015 olduğunu ifade etti. Ancak bu ödeme takviminin imzalandığı 11 Haziran 2015 tarihinden bugüne bir taksidin bile ödenmediğini anlatan Özel, herhangi bir müeyyidenin uygulanmadığını söyledi. Bunun, sarı sendikanın 2 bin 832 işçiyi Soma'da açıkta bıraktığının belgesi olduğunun altını çizen Özel, "Biri miting yapar, biri parayı verir, biri imza atar; açıkta kalan yine gariban işçiler olur." ifadelerini kullandı. İşçilere kurulan kumpasın ortada olduğunu vurgulayan Özel, yarınki Soma duruşmasına herkesi davet etti.
Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin bir soruya Özel, "Raflarda tozlanmış fezlekeler indirilirse; en çok sayın Cumhurbaşkanının siyaset arkadaşları bu işten mağdur olur. Hatta kendisi demiş ki fezlekeleri rafta çürütmeyin. Meclis rafında en çok çürümüş fezleke hangisi diye baktık, sayın Cumhurbaşkanının kalpazanlık suçuyla suçlandığı akbil davası olarak bildiğimiz fezleke.. 13 yıl olmuş, hakikaten çürümüş. Eğer tozlu fezlekeleri raflardan indireceksek, evrakta sahtecilik, ihaleye fesat karıştırma, irtikap, rüşvet, rüşvete aracılık etme, kamu görevini kötüye kullanma gibi suçlardan bugünkü Adalet ve Kalkınma Partisi ki fezleke yoğunlaşması da daha çok kurucu üyeler üzerinde yoğunlaşmaktadır ve dokunulmazlık önceki döneme, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde ve çeşitli belediyelerdeki çeşitli yerlerdeki kamu görevlerine yönelik dönemler olmak üzere böyle bir durumla karşı karşıyayız." karşılığını verdi.
18 Şubat'ta Meclis Karma Komisyonu'ndan tüm fezlekeleri istediğini dile getiren Özel, Mustafa Şentop'un ise sadece CHP'lilerin fezlekelerini gönderdiğini ifade etti. CHP'nin birden çok suçlamayı içeren 135 fezleke olduğunu ifade eden Özel, kendilerini utandıran hiç bir şey olmadığını kaydetti. AK Partililer hakkında 350'nin üzerinde fezleke olduğuna dikkat çeken Özel, içinde insan içine çıkamayacakları, ailelerinin yüzüne bakamayacakları, kendilerini geçmişten tanıdıkları arkadaşlarıyla yüz yüze gelemeyecekleri suçlarla karşı karşıya olduklarını savundu.
"Sayın Cumhurbaşkanı fezlekeleri çürütmeyecekse, tozlu fezlekeleri indirecekse, bu AKP içinde büyük bir tasfiyeye hazırlandığının işareti olarak görmek lazım." diyen Özel, "Hodri meydan." dedi. CHP'nin sadece kürsü dokunulmazlıkları savunduğunu dile getiren Özel, çağdaş demokrasilerde bunun olduğunu ve kürsü dokunulmazlıkları dışında tüm dokunulmazlıkların kaldırılması gerektiğini söyledi. Özel, herkesin geçmişiyle yüzleşmesi gerektiğini ifade etti.
Suriye'deki ateşkese ilişkin bir soruya ise Özel, CHP'nin 27 Şubat'ta Suriye'de yürürlüğe girecek olan adımı son derece önemsediklerini vurguladı. Türkiye'nin IŞİD ve El Nusra cephesini vurmak dışında bir şey yaptığı taktirde başlayacak olan ateşkesi engelleyecek bir tutum içinde olacağına dikkat çeken Özel, bunun Türkiye açısından çok ciddi sonuçlarının olabileceğini ifade etti. Ortaya çıkan bu uzlaşıya Türkiye'nin katkı sağlamasını istediklerini belirten Özel, Suriye'de barışın Türkiye'nin iç güvenliği açısından da son derece önemli olduğunu vurguladı. Resmi ilan edilmemiş planlarla şu an meşgul olmadıklarını ifade eden Özel, 'yurtta sulh cihanda sulh' diyen Türk dış politikasının devamından yana olduklarını kaydetti.
Bir başka soru üzerine ise Özel, "Senin teröristin iyi, benim teröristim kötü" denmemesi gerektiğinin altını çizdi.
Cihan CİHAN