Kemal Kılıçdaroğlu’nun reklam filmini yayınlamayan devlet televizyonu TRT’nin “Bayram Özel” programı iktidarın seçim malzemesi oldu. TRT, Erdoğan’ın katıldığı “bayram namazı”nı canlı yayınladı. Erdoğan’ın daha önce mitinge Kuran ile çıktığını anımsatan ilahiyatçılar ve siyasiler tepki gösterdi.
Devlet kanalı TRT, siyasi partiler arasında uyguladığı ayrımcı yayın politikaları nedeniyle eleştirilerin odağında. CHP, “Sana Söz Yine Baharlar Gelecek” adlı seçim kampanya filmlerinin yayımlanmadığını ifade ederek TRT hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu.
Recep Tayyip Erdoğan’ın kılacağı bayram namazının canlı olarak TRT 1’de yayımlanması tartışmalara başka bir boyut getirdi.
Konuya ilişkin Cumhuriyet’ten Cengiz Karagöz'e konuşan uzmanlar TRT’nin söz konusu tutumunu “yanlı” olarak değerlendirirken “Dini, propaganda malzemesi haline getiriyorlar” eleştirisinde bulundu.
İBADETE SAYGISIZLIK’
“İktidar devleti bir parti devletine, dini de bir parti dinine çevirdi” diyen ilahiyatçı yazar Cemil Kılıç, “Söz konusu durum, yaptıkları ibadeti samimi duygularla değil, siyasi amaçlarla yaptıklarına yönelik bir izlenim veriyor. Zira seçim dönemine girmişken bunun yapılıyor olması da başka bir konu. Ancak ben bu konuda bir duyarlılık gösterildiğini göremiyorum” dedi.
TRT’nin iktidarın yayın organı gibi davrandığını ifade eden Kılıç, “TRT diğer siyasilerin katıldığı bayram namazı törenlerini haberleştirip yayınlayacak mı? Namaz üzerinden siyasi propaganda, ibadete yapılacak en büyük saygısızlıklardan biridir” ifadelerini kullandı.
'SİYASİ PROPAGANDA’
İlahiyatçı ve felsefeci Prof. Dr. Şahin Filiz, söz konusu durumu siyasi propaganda olarak değerlendirdi. Filiz, “Bu durum İslam dinindeki ibadet anlayışına aykırıdır. İbadet Allah ile kul arasında olmalı. Ancak ibadetin propaganda yaparcasına canlı yayında verilmesi yapılan ibadete de zarar verir” dedi.
‘PARTİ DEVLETİ’
İktidarın TRT’yi kendi basın organı olarak kullandığını ifade eden eski AKP milletvekili Emin Şirin, “Dinin siyasete alet edilmesi Erdoğan’ın ve AKP’nin temel unsurlarından birisidir. Bunu yapmaktan da hiçbir zaman vazgeçmeyecekler. Zira parti devletinde bu işler böyle yürür. TRT iktidarın yayın organı gibi davranıyor. Yurttaşların 14 Mayıs’ta oy kullanırken bir parti devleti dönemini yaşadığımızı ve seçimde söz konusu parti devletine karşı oy kullanacağımızı unutmaması gerekir gerekir” şeklinde konuştu.
‘DEMOKRASİ FELAKETİ’
İYİ Parti İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Aytun Çıray, “CHP’nin seçim reklamını kabul etmeyip Tayyip Bey’in bayramın birinci günü olan törenlerini canlı yayımlaması tam bir demokrasi felaketidir. Partili cumhurbaşkanı sisteminin ne kadar zararlı olduğunu bir kez daha görüyoruz. İktidar kutsal din duygularını istismar ediyor” ifadelerini kullandı.
‘AKP’NİN KANALI 85 MİLYONUN SESİ DEĞİL’
RTÜK üyesi İlhan Taşcı TRT’nin ayrımcı yayın politikasına tepki gösterdi. TRT’nin iktidarın yayın organı gibi hareket ettiğini ifade eden Taşcı, “TRT burada 85 milyonun sesi değil sadece AKP’nin kanalı haline dönüşmüş tek sesli bir kanaldır. TRT, içerisinde farklı kanallar ve içerikler varmış gibi görünse de sadece mevcut siyasi iktidarın düşüncesini anlatan bir propaganda aracına dönmüş durumda. TRT genel müdürü bile kendi kanununu hiçe sayarak suç işlemektedir. Bunun bugün olmasa bile ilerleyen zamanlarda mutlaka hukuki sonuçları olacaktır” diye konuştu.