ABD Başkanı Donald Trump, Rusya'nın Ukrayna'daki geniş çaplı işgalini sona erdirmeye yönelik görüşmelerin "çok iyi ilerlediğini" belirtti. Trump, perşembe günü Beyaz Saray'da, Ukrayna'yı desteklemeye devam etmesi için teşvik etmek üzere Washington'u ziyaret eden İngiltere Başbakanı Keir Starmer'i ağırlarken bu açıklamaları yaptı.

Trump, ateşkes sağlanamaması halinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in savaşı yeniden başlatmak için bastırmayacağından emin olduğunu da ifade etti. Trump Putin için, "Bence sözünü tutacaktır," dedi. Trump, 2016 başkanlık kampanyasının seçim sonuçlarını etkilemek için Kremlin ile yasa dışı bir şekilde koordine olup olmadığını inceleyen FBI ve Adalet Bakanlığı özel danışman soruşturmasına atıfta bulunarak, "Onu uzun zamandır tanıyorum, Rus aldatmacasını birlikte atlatmak zorunda kaldık," diye ekledi.

Starmer'ın ziyareti Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Trump'la görüşmek ve Ukrayna'daki savaşı ele almak üzere Washington'a yaptığı ziyaretten sadece birkaç gün sonra gerçekleşti. Bu aynı zamanda Trump'ın Ukrayna'da bir barış anlaşmasına aracılık etme konusundaki aşırı hevesinin Putin'e çok fazla taviz verme isteğine işaret ettiğine dair Avrupa'nın büyük bir kısmında artan endişeyi de yansıtıyor.

Görüşmenin ardından Starmer ile ortak bir basın toplantısı düzenleyen Trump, "Bu ölüm sarmalını sona erdirme sürecini başlatmak için Başkan Putin ile arka arkaya tarihi telefon görüşmeleri yaptım," dedi. Trump ayrıca ekibinin Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy ve NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile çeşitli vesilelerle temas halinde olduğunu kaydetti. Trump, "Bu savaşı sona erdirmek için çok sıkı çalışıyoruz," dedi.

"Çok fazla ilerleme kaydettiğimizi ve oldukça hızlı bir şekilde ilerlediğimizi düşünüyorum ve burada bu konuda çalışan herkese teşekkür etmek istiyorum ve neler olacağını size bildireceğiz." Trump daha sonra Ukrayna'daki savaşın ya "çok yakında" sona ereceğini ya da hiç bitmeyeceğini söyledi. ABD Başkanı daha sonra bir anlaşmanın yapılabileceği alanın çok dar olduğunun altını çizdi.

Trump'ın Zelenskiy ile Beyaz Saray'da bir araya gelerek devam eden barış çabalarını ve Washington-Kiev maden anlaşmasını görüşmesinden sadece bir gün önce gelen bu açıklamasına Kiev'den henüz bir yorum gelmedi.

İngiltere Başbakanı Starmer da Washington'un desteklediği barış çabalarını yorumladı ve "iyi bir anlaşma sağlamak" için ABD ile birlikte çalışma arzusunu dile getirdi. Starmer, Trump'ı tarihi bir barış anlaşmasına varmak için "muazzam bir fırsat" yarattığı için överken, doğru koşullar altında varılacak bir anlaşmanın Ukrayna'da ve tüm dünyada kutlanacağını sözlerine ekledi.

İngiltere Başbakanı daha sonra anlaşmanın doğru bir şekilde yapılması için aciliyet olduğunu da sözlerine ekledi. Starmer, saldırgan taraf olan Rusya'yı ödüllendiren bir anlaşmanın tehlikeli bir emsal teşkil edeceğini vurguladı. "İngiltere'de İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kullanılan meşhur bir slogan vardır: Barışı kazanmak zorundayız. Şimdi yapmamız gereken de bu, çünkü saldırganı ödüllendiren bir barış olamaz."

Starmer, "Bu İran gibi rejimlere cesaret verir. Tarihin işgalcinin değil, barışı sağlayanın yanında olması gerektiği konusunda hemfikiriz. Dolayısıyla riskler daha yüksek olamazdı," diye ekledi. Starmer ayrıca Trump'a Washington'un küresel barışın korunmasında oynadığı önemli rolü yineledi. Avrupa'da ABD'nin herhangi bir barışı koruma kapasitesiyle sahada yer almayacağına dair bir kafa karışıklığı olmasa da, barışın sürdürülmesinde önemli bir rol oynadıklarını vurguladı.

Avrupalı barış gücü askerlerinin varlığının Ukrayna'nın güvenliğini sağlamaya yönelik bir adım olduğunu kaydeden İngiliz başbakan, ancak planın "yalnızca ABD'nin desteğiyle işleyebileceğini" vurgulayarak Washington'un ateşkesin ihlali durumunda havadan istihbarat, gözetleme ve hızlı müdahale yoluyla sahadaki güçleri desteklemesi gerektiğini ifade etti.

Trump'ın Rusya ile yakınlaşması Washington'un Avrupa'daki uzun süreli müttefiklerini tedirgin etti. ABD Başkanı Beyaz Saray'a döndüğünden bu yana Atlantik ötesindeki müttefiklerini defalarca hedef aldı. ABD'yi NATO'dan çıkarma, AB'ye gümrük vergisi uygulama ve hatta Avrupa'yı barış görüşmelerinden dışlama tehditleri savurdu.

ABD'yi dünya sahnesinde giderek yalnızlaştıran "Önce Amerika" dünya görüşü doğrultusunda ABD dış politikasını dramatik bir şekilde yeniden şekillendirmeye kararlı görünen Trump'ın ikinci döneminde Avrupa ülkeleri kendilerini geri planda buldu. Trump'ın Starmer ile "son derece verimli" görüşmeler yaptıklarını ve ABD ile İngiltere'yi yakınlaştıracak anlaşmalar üzerinde çalıştıklarını belirtmesiyle son durum iyiye doğru değişiyor olabilir.

Starmer ayrıca Kral Charles adına Trump'a iki ülke ve Avrupa arasındaki diyaloğu sürdürme davetinde bulundu ve Trump da bu daveti kabul etti. Starmer'ın tarihi ve benzeri görülmemiş olarak nitelendirdiği ziyaret, İngiltere'den devlet ziyareti için yapılan ikinci davet olacak. Trump başkan olarak ilk döneminde bu onura layık görülmüştü.