Trump’ın stratejik söylemleri sürpriz değişimlerin göstergesi

ABD Başkanı Doland Trump'ın yeni açıklamaları Rusya-Ukrayna savaşında yeni bir evreye geçildiğinin işaretlerini veriyor. Samanyoluhaber.com yazarlarından Arif Asalıoğlu sıcak gelişmeleri okuyucuları için değerlendirdi.
İtalya'nın başkenti Roma'da düzenlenen Ukrayna'nın Yeniden İnşası Konferansı’nda Avrupa Birliği ve ABD, Ukrayna'ya aynı tonda askeri ve finansal destek sözleri verdi. Washington yönetimi bu konferans esnasında, son aylardaki Moskova ile gerginliği azaltma refleksinden uzaklaşmış görüntüsündeydi. Geçen hafta içinde ABD Başkanı Donald Trump ise Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin yaptığı açıklamalarla dikkatleri yine üzerine çekti. Ukrayna'da bir hedefe yönelik saldırı hakkındaki soruya "Biliyorum. Göreceksiniz, bir şeyler olacak" şeklinde gizemli bir yanıt veren Trump, 14 Temmuz Pazartesi günü (yani bugün) Rusya'yla ilgili önemli bir açıklama yapacağını duyurdu.

Trump'tan beklenen açıklama, son günlerde Rusya-Ukrayna savaşına yönelik artan gerilimin bir devamı niteliğinde olacak gibi. 8 Temmuz'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmede Ukrayna'ya silah sevkiyatlarının yeniden başlayacağını ve artırılacağını açıklayan Trump'ın, ikinci başkanlık döneminde ilk kez Ukrayna'ya doğrudan silah yardımı paketi onaylayacağı Reuters tarafından bildirilmişti. Rusya tarafı ise Ukrayna'ya yapılan her türlü askeri yardımı "çatışmaları tırmandırıcı" olarak nitelendiriyor. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Trump'ın sözlerindeki tüm nüansları dikkatle takip ettiklerini ve başkanın yapacağı açıklamayı beklediklerini ifade etti. Rus yetkililer, ABD'nin olası yeni yaptırımlarını "hukuka aykırı" ve "Moskova üzerinde baskı kurma girişimi" olarak değerlendiriyor.

Trump'ın Eleştirel Duruşu

Trump son dönemde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in eylemlerinden "memnuniyetsiz" olduğunu dile getirirken, Ukrayna'daki çatışmaların çözümüne yönelik olarak "küçük bir sürpriz" yapacağını öne sürmüştü. Mesela Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin telegram kanalından video mesajında ABD'nin silah sevkiyatlarını yeniden başlattığını duyurdu. “En üst düzeyde olumlu siyasi sinyaller alıyoruz - hem ABD'den hem de Avrupalı müttefiklerimizden. Tüm raporlara göre silah sevkiyatları yeniden başladı" ifadelerini kullandı.

Bu gelişme, Temmuz başında yaşanan kesintinin ardından geldi. ABD yönetimi, o dönemde bazı silah sevkiyatlarını "Pentagon'un standart denetim süreci" gerekçesiyle geçici olarak durdurmuştu. Trump'ın daha sonra Ukrayna'ya silah yardımlarını artırma sözü vermesi ve Patriot hava savunma sistemleri için 10 adet füze gönderme taahhüdünde bulunması dikkat çekmişti. Buna ilaveten ABD, Ukrayna'ya topçu mühimmatı ve GMLRS roketlerinin sevkiyatını yeniden başlattı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, bu yardımların önceki yönetim tarafından ayrılan bütçeler kullanılarak yapıldığını açıkladı. Aynı gün İngiltere hükümeti de Ukrayna'ya 5 binden fazla hava savunma füzesi göndereceğini ve sözleşmenin günler içinde imzalanacağını duyurdu.

Daha da önemlisi ABD Başkanı Donald Trump, 8 Temmuz'daki kabine toplantısında yaptığı açıklamalarda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yönelik sıra dışı sert ifadeler kullanarak iki ülke arasındaki diplomatik diyaloğun tıkandığını ilan etti. "Putin'den sürekli saçmalık duyuyoruz. Kibar görünüyor ama söyledikleri anlamsız" diyen Trump, Ukrayna savaşına ilişkin umutların azaldığını şu sözlerle vurguladı: "Bu başlamaması gereken bir savaş. Çok can kaybı var ve sona ermeli."

Zelenski'ye "ABD'nin elinden gelen yardımı yapacağı" garantisi verildi

Trump, Kongre'de görüşülen Rusya'ya yönelik yeni yaptırımları "kararlılıkla değerlendirdiğini" belirtirken, "Biraz sürpriz yapmayı sevmez misiniz?" ifadesiyle Moskova'ya dolaylı uyarıda bulundu. Taslak yasaya göre: Rus petrolü, doğalgazı ve uranyumu satın alan ülkelerden %500 ek gümrük vergisi alınacak; ABD başkanına, bu ülkeler için 180 günlük muafiyet yetkisi tanınacak. Ukrayna'ya askeri destek politikasını da revize eden Trump, "Kendilerini savunabilmeleri için daha fazla silah göndermeliyiz" açıklamasını yaptı. The Wall Street Journal'ın haberine göre, Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski'ye "ABD'nin elinden gelen yardımı yapacağı" garantisi verdi.

Roma konferansında AB ve ABD’li yetkililer işte bu gelişmeler üzerine bir araya geldiler.  Zirve’nin en dikkat çeken yanı, askeri yardım taahhütleri oldu ve 30 ülkenin katılımıyla "İsteyenler Koalisyonu" adlı grup toplandı. Aslında bu inisiyatif, Donald Trump'ın ABD başkanlığına dönmesi sonrası İngiltere ve Fransa tarafından oluşturulmuştu. Toplantıya ilk kez ABD'li yetkililer de katıldı: Trump’ın Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg ve Senatörler Lindsey Graham ile Richard Blumenthal. Toplantı sırasında, Trump yönetiminin yakında Ukrayna'ya yeni bir askeri yardım paketi onaylayacağı öğrenildi. Reuters'ın haberine göre, bu paketin 300 milyon dolar civarında olması ve içinde Patriot hava savunma sistemleri ile orta menzilli füzelerin bulunması bekleniyor. 

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ise daha önce, ABD'den 50 milyar dolarlık silah satın almak istediklerini açıklamıştı. Ancak Trump yönetimi şimdiye kadar yeni bir askeri yardım paketini onaylamadı. 2024'te Joe Biden'ın imzaladığı 3,86 milyar dolarlık paket kapsamında yardımlar devam ediyor. Fakat bu yardımlar Mart ve Temmuz'da iki kez geçici olarak durduruldu. Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Roma'daki konuşmasında Ukrayna'ya iki Patriot hava savunma sistemi sağlama sözü verdi. Merz, "Bu konuyu Trump ile görüştüm ve bu sistemlerin gönderilmesini istedim" dedi. Ayrıca, Almanya ve Ukrayna arasında savunma sanayii iş birliğinin genişletileceğini duyurdu.

ABD Başkanı Donald Trump, göreve geldiğinden bu yana Rusya-Ukrayna çatışmasında arabuluculuk rolü üstlenmeye çalışıyor. Rus mevkidaşıyla iletişim kanallarını açık tutarken, Zelenski ile Şubat sonunda Beyaz Saray'da yaşanan kameralara yansıyan tartışmanın ardından bir soğukluk oluştu. Temmuz başında ise Putin'le telefon görüşmesi yapan Trump, bu konuşmadan memnun kalmadığını ve Ukrayna krizinde ilerleme sağlayamadığını ifade etti. 

Sonuç olarak Trump'ın bugün yapacağı açıklamalar, hem Rusya-Ukrayna savaşının seyri hem de uluslararası ilişkiler açısından kritik önem taşıyor. ABD yönetiminin atacağı adımlar, sadece bölgesel değil küresel anlamda da yankı uyandırmaya aday görünüyor. Ukrayna’ya bu yeni yardım ve sevkiyatların Kiev’in savunma kapasitesini güçlendireceğini, ancak cephe hattında köklü bir değişikliğe yol açmayacağını söyleyebiliriz. Bundan dolayı da Avrupa içinde liderler farklı tepkiler sergiliyorlar. Bu gelişmeler ışığında, uluslararası toplumun gözleri şimdi Rusya'nın olası tepkisine ve bölgedeki askeri dengelerin nasıl şekilleneceğine çevrilmiş durumda.
14 Temmuz 2025 13:29
DİĞER HABERLER