Türenç: Gazetecileri içeriden söküp alıncaya kadar umut nöbeti sürecek

Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Basın Konseyi öncülüğünde Silivri Cezaevi önünde başlatılan "umut nöbeti"nin devam ettiğini belirterek, "Oradaki arkadaşlarımızın umutlarının tükenmemesini ve hayallerinin bitmemesini istiyoruz. Kapıdaki umut nöbetlerinden arkadaşlarımız güç alıyorlar. Bunun için bu nöbetler bitmeyecek. Onları oradan söküp alıncaya kadar bu çalışmanın içinde olacağız." dedi.

Balıkesir'de günlük yayımlanan Yeni Haber gazetesinin kurucusu Ekrem Balıbek adına düzenlenen, "Değişen Medya Düzeni ve Köşe Yazarlığı" konulu panel Otel Basri'de yapıldı. Konuşmacı olarak Basın Konseyi Başkanı Türenç, Cumhuriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Doğan Satmış ve Fox Haber Genel Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk katıldı. Moderatörlüğünü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Balıkesir Temsilcisi Önder Balıkçı'nın yaptığı panelin açılış konuşmasını, Yeni Haber Gazetesi İmtiyaz Sahibi Esen Balıbek yaptı. İlk sözü alan Türenç, son 20 yılda medyanın sansür, oto sansür, gözdağı, yıldırmalar, tutuklamalar, kalemi elinden almalar ve işsiz bırakılmalarla sıkıntıda olduğunu belirterek, "Fakat vazgeçmeyeceğiz ve yolumuza devam edeceğiz. Bugün için değil, gelecek için çalışıyoruz ve çabalıyoruz. Basın Konseyi cephesinden bakarsak, kolay havlu atmayacağız. Biz Basın Konseyi öncülüğünde umut nöbetleri düzenliyoruz. Cumhuriyet gazetesinden belki izliyorsunuz. Neden orada bekliyoruz? Oradaki arkadaşlarımızın umutları tükenmesin ve hayalleri bitmesin istiyoruz. Kapıdaki umut nöbetlerinden arkadaşlarımız güç alıyorlar. Bunun için bu nöbetler bitmeyecek. Onları oradan söküp alıncaya kadar bu çalışmanın içinde olacağız." dedi.

'BU DÖNEM DAHA ZOR'

Türkiye'de son 10 yılda iki tutuklama dalgası yaşandığını söyleyen Pınar Türenç, konuşmasına şöyle devam etti: "İlk dalgada 100 küsur gazeteci içeriye alındı. Sadece muhalif oldukları için içeri alındılar. Bu dalga içinde 5 yıl, 6 yıl iddianameler hazırlanamadı. Büyük kısmına tecrit uygulandı. Onları söke söke aldık. Bu yaşanan dönem, maalesef başka bir dönem. Başkanlık sistemi fırtınası içinde gazetecilik yapmak çok zor. İkinci dalgada Can Dündar ve diğer gazeteciler içeri alındılar ve hala haklarında iddianame hazırlanmadı. İlk dalgada bakanlık izni ile içeriye girebiliyorduk. Bir gün içinde izin veriliyordu ancak 50 gündür Basın Konseyi'nin sekiz dokuz başvurusuna izin alınmadı."

'TÜRKİYE'DE ŞU ANDA 31 GAZETECİ TUTUKLU'

Türkiye'de şu anda cezaevlerinde 31 gazetecinin tutuklu bulunduğu bilgisini veren Basın Konseyi Başkanı Türenç, "Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nda bilgi verildi. Dört Sarı Basın kartlı, beş de SGK'lı gazetecinin içeride olduğu ifade edildi. Oysa 31 gazeteci var içeride. Bizim tuttuğumuz liste 31, bakanlık ise dokuz gazetecide ısrar ediyor. Bunları gazeteci saymıyor. 2015 yılında 15 kanal kapatıldı, 94 gazeteciye hak ettiği halde Sarı Basın Kartı verilmedi. Sosyal medya engellendi. Dünya birincisiyiz medya engellenmesinde. Hak ve özgürlüklerin olmadığı bir ortamda tam demokrasiden söz edilemez. Basının yaşadıklarını 100 bilborda ilan astık ve orada sansür var. Anayasa'nın 28. maddesini hatırlattık, 'Basın hürdür, sansür edilemez.' Değişmemesi gereken bir madde." ifadelerini kullandı.

'7 BİN GAZETECİ İŞSİZ KALDI'

Daha sonra söz alan Cumhuriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Satmış ise son beş yılda yaşananlardan söz etti. 2007 yılında Sabah Grubu'na el koyulduğunu, Doğan Grubu'na ise 5 milyar liralık ceza kesildiğini belirterek, "Yıllar içinde 7 bin gazeteci işsiz kaldı. 'Alo Fatih' dönemi yaşandı. Tapeler ortaya çıktı. Televizyonlara telefonla müdahale, gazetelere kayyum atanması dönemi geçti. Gazetecilere yönelik sayısız dava var. Basın İlan Kurumu aracılığı ile ilan cezası uygulanıyor. İstanbul Adliyesi'nde savcı öldürülmesi resimleri yayımladı diye Basın İlan Kurumu ilan kesme cezası verildi. Basın İlan Kurumu'nun kararına itiraz mercii yok. Tekzip davalarında para cezaları çok fazla. Davalarda tutuklanacakların ismi yazılırdı, şimdi işten atılacakların. İktidara yakın köşe yazarları yazıyor ve bir bakmışsınız bu olmuş. Yeni medya düzeni bu şekilde." dedi.

'TÜRKİYE HİÇ DÖNEMİ BU KADAR BASKICI GEÇİRMEDİ'

Son olarak söz alan Fox Haber Genel Yayın Yönetmeni Şentürk, "28 Şubat süreci siyasal İslam, asker ve vesayet hareketiydi. Ahmet Hakan haber yapıyordu, aydınları konuk ediyordu. 28 Şubat'ta Ahmet Hakan şiddet görmedi, saldırılmadı ya da televizyonu kapanmadı. 28 Şubat'ı övmüyorum. Türkiye, geçmişte yaşadığı hiçbir dönemi bu kadar acı ve baskıcı geçirmedi. Çaresiziz. Türkiye son 15 yılda siyaset anlamında sol lider yetiştiremedi. Açıkçası bugün yapılan CHP kurultayına gitmedim. Oraya gitmemi gerektiren demokratik mücadele ya da geleceğe dair umut yok. Haber anlamında bir şey yok. Başkan belli, Kemal Kılıçdaroğlu lider. Buna gazeteci olarak bakıyorum. Muhalif ve solun siyasette lider yetiştirememesi nedeniyle hukuk, iş, demokrasi, anayasal konuda çok sıkıntılar çektik. Medya patronları, başka alanda uğraşmamalı. Medyadaki patronların, cesur olmamasıyla gelinen noktada sorumlu olduğunu düşünüyorum." dedi. CİHAN
16 Ocak 2016 17:25
DİĞER HABERLER