"Krizin seyri hakkında tahminler muhtelif. “Geçici”, “adı konulmamış” veya “asıl krizin öncüsü” nev’inden tanımlar piyasadaki nakit sıkıntısının hafifliğinden ilham alınarak yapılmıyor. Mevcut kriz, her gün şiddeti artan işkenceden farksız. Ne vakit biteceği belli değil."
(...)
Uzaydan Türkiye’ye bakabilme imkânımız olsa ışıltısı kaybolmuş, metruk bir memleket fotoğrafı ile karşılaşacağız. Milli iradenin vekaleti ile icranın başına geçenler, değerli yalnızlık sendromunu marifetmiş gibi takdim etse de rakamlar, giden günü aratacak kadar moral bozucu. Buna rağmen ‘kriz var, tedbir alınsın’ ikazında bulunanlar, üç vakte kalmadan vergi müfettişleri tarafından giyotin cezasına çarptırılıyorsa kriz derinleşecek demektir.
Halının altında yer kalmadı. Asıl fırtına 7 Haziran’da yapılacak seçimden sonra kopacak. Aksini iddia edenler olabilir. Onlara, her rauntta nakavttan son anda kurtulduğu halde “Arslanım harikasın. Maçı alacaksın.” diyen antrenöre, perişan boksörün sarf ettiği şu sözlerle cevap verebilirsiniz: “Tamam maçı almasına alacağız da beni kim dövüyor, onu anlayamadım!”