[Turhan Bozkurt yazdı] Para basmanın suyunu çıkardılar
Merkez Bankası karşılıksız para basma faaliyetinin suyunu çıkardı. Şişkinlik fark edilmesin diye bankalardan devlet tahvili satın alınıyor. Hazine bu şekilde fonlanıyor. Samanyoluhaber ekonomi yazarı Turhan Bozkurt vatandaşı Korona Krizi'nin ortasında yapayalnız bırakan hükûmetin al takke ver külah oyunlarını kaleme aldı.
Karşılıksız para basmanın suyunu çıkardılar
TURHAN BOZKURT | Samanyoluhaber.com
Korona salgını ile boğuşan dünya için ekonomik maliyet her geçen gün katlanırken, Türkiye gibi ihtiyat akçesi olmayan devletler için riskler daha da artıyor.
Almanya milli gelirinde 1950’den bu yana en sert küçülmeye (Yüzde 7) hazırlanıyor.
Avrupa Birliği’nin tamamı için daralma yüzde 15’i bulabilir. Amerika yüzde 6-7 arasında küçülecek ki sadece bu oran bile iki Türkiye’ye bedel bir kayıp anlamına geliyor.
AB’nin çöktüğü bir dönemde ihracat gelirinin yüzde 51’ini bu coğrafyadan kazanan Türkiye’nin krizden etkilenmeyeceği söylenemez. İhracat muhtemelen yüzde 30 azalacak.
Türkiye de şimdilik para basarak tehlikeyi atlatmaya çalışıyor. Para basılıyor desek de kimsenin haberi yok. Belirli bir plan dahilinde yapılmadığı için basılan paraların nerede harcandığı meçhul.
TCMB ÇİFT TARAFLI KARŞILIKSIZ PARA BASIYOR
Sene başında 155 milyar TL olan tedavüldeki para tutarı 17 Nisan itibarıyla 207 milyar TL’ye yükseldi.
Para basma faaliyeti bununla mahdut değil. Merkez Bankası (TCMB) bankaların elinde vadesi gelen tahvilleri topluyor. 2019 yılında 13 milyar TL olan menkul kıymetler portföyü 50 milyar liranın eşiğine geldi.
Bankalar TCMB’den aldığı bu para ile gidip yine Hazine’ye borç veriyor. Böylece bankalar Hazine’ye verilecek nakitte kurye görevini üstleniyor.
Emisyon tarafındaki şişkinliği saklamak için geliştirilmiş dahiyane bir formül! Aksi hâlde emisyon Merkez Bankası bilançosunda 207 milyar TL değil, 240 milyar TL’den fazla görünecekti.
TCMB karşılıksız para basmanın esaslarını kamuoyuna bu yüzden açıklamıyor, açıklayamıyor.
HANGİ BANKNOTTAN, KAÇ ADET BASILDI?
Para basmanın suyunun çıkarıldığı anlaşılmasın diye dolambaçlı patikaya girmek göze alınıyor.
Günün sonunda Hazine o para ile hükûmetin nakit ihtiyacını karşılamıyor mu? Bunu bankacılar görmüyor mu? Herkes olup bitenin farkında.
Vatandaş otomatik para çekme makinelerinden (ATM) çektiği gıcır gıcır 100 liralık, 200 liralık banknotların yeni basıldığını bilmiyor mu?
Bu sene 4 ay bile dolmadan 87 milyon adet 200 liralık banknot basıldı. Yeni basılan 100 liralık banknot ise 269 milyon adet! Para basılırken esnafa, çiftçiye ya da işadamlarına ne kadar destek verildi.
KREDİ ALSIN ALMASINA DA KRİZDE NASIL ÖDEYECEK?
“Kamu bankalarına gidin kredi alın.” demenin ötesinde elle tutulur bir yardım yok. Kaç aydır dükkânı kapalı olan esnaf o krediyi faizi ile nasıl ödeyecek?
Kısa dönem çalışma ödenekleri bile 2’nci aya girilirken hâlâ ödenmedi. "Para yok" diyemeyen bakanlık "şu evrak eksik, bu form yanlış" diyerek işi yokuşa sürüyor.
Özellikle berber, lokanta, terzi, emlakçı gibi küçük esnaf perişan. Neyse ki dar gelirli ailelere 1.000’er liralık yardım dağıtılabildi!
Bedava kolonya ve bedava maske dağıtımı Türkiye’nin muadili olmayan ülkelerle mukayese edildiğinde bile karikatür gibi kalıyor.
Dünyanın en fakir ülkelerinden Demokratik Kongo Cumhuriyeti elektrik faturalarını 6 aylığına dondurdu.
Kaptanın iyisi dalgalı denizde belli olurmuş. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Korona Krizi’nde ne kadar aciz kaldığını günden güne artan sefalet ele veriyor.
AÇLIK VE SEFALET DİZ BOYU
Sosyal medyada paylaşılan boş buzdolabı videoları, Ahbap’ın kurucusu şarkıcı Haluk Levent’in Twitter hesabının Darülaceze kapısına dönmesi de gösteriyor ki Türkiye’de işsiz sayısı Korona’dan sonra 10 milyona yaklaşacak.
Türkiyi İstatistik Kurumu (TÜİK) krizde bile buna göre yeni istisnalar tanımlamaya ve Korona'da işsiz kalanları "işsiz" saymamaya hazırlıyor.
İşsizlik patlamasının tahmin edilenden daha şiddetli olacağını fark eden hükûmet ön alma telaşında.
Masa başı formülleri her dairede yürürlükte.
Hazine Bakanı Berat Albayrak’ın silik profili başlı başına bir endişe sebebi iken vatandaşın “Bankadaki hesabıma, dolarıma, altınıma el konulur mu?” diye sormasına şaşırmamak lazım.
Özel bankalara “Şu kadar kredi ver, bu kadar devlet tahvili al! Yoksa ceza keserim.” talimatı veren hükûmetin yarın iyice nakite sıkıştığında banka hesaplarına el koymayacağını kim garanti edebilir.
KİMSENİN SWAP KAPISINI AÇACAĞI YOK
Ne Amerika’dan ne de Avrupa’dan swap (dolar-TL takası) kapısı açılacak. Japonya da kendi derdine düştü. Korana kıyametinin ortasında herkesin önceliği kendi vatandaşları ve şirketleri.
Vatandaş yardım beklerken kaşla göz arasında 6 sigorta şirketini kurtarmak için 6,5 milyar TL borçlandı Hazine.
Halkbank, Vakıfbank ve Ziraat Bankası iştiraki olan 6 sigorta şirketinin iflasın eşiğine getirilmesinin fâili çiftçi Mehmet Amca, demirci Ahmet Usta değil herhâlde.
Ne de olsa Varlık Fonu her nev’i teftişten muaf. Fonun yönetim kurulu başkanı Erdoğan ne diyorsa o!
Bu şartlarda 200 milyar lira karşılıksız para basılsa da yaraya merhem olmaz, olamaz. Zira yandaş kapitalizminin sebep olduğu batıklar o kadar büyük ki garibana sıra gelmeyecek.
14 ayda kasadaki 50 milyar doları yiyip bitirenler krizde ne yiyecek?
"Dolar 7 TL olmasın, 6,99 TL'de kalsın" diye birkaç saatte 600 milyon dolar satan bir ekonomi yönetimi istikrarsızlığın merkez üssüdür.
Sitemizi kullanmaya devam
ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz.
Detaylı bilgi almak için Çerez Politikasını ve Gizlilik Politikasını inceleyebilirsiniz.