Türk Eğitim-Sen Malatya Şube Başkanı Ekrem Şenol, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun değiştirilmesine ilişkin "Ortaya çıkan yolsuzluk iddialarından sonra başlayan paralel paranoyasıyla kamusal alanda birçok değişikliğe giden hükümet, artık gözüne, kendisine kapıkulu olmayan memurlara kestirmiştir. Öyle ki 'padişahım çok yaşa' demeyen tüm memurların iş güvencesini ortadan kaldırmak amacına girişmiştir." dedi.

Ekrem Şenol, düzenlediği basın toplantısında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun değiştirilmesine ilişkin girişimlere tepki gösterdi. Öngörülen değişiklikle hükümetin kendisi oyla desteklemeyen kamu görevlilerinin yasal güvencesini ortadan kaldırarak memurluktan atmayı amaçladığını vurgulayan Şenol, şunları ifade etti:: "Malumunuz olduğu üzere son günlerde devlet memurlarının aleyhine hükümet ve onun işbirlikçisi olmakla ünlenen bir memur sendikası tarafından bazı düzenlemeler yapılmaktadır. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda yapılması planlanan bu değişiklikle hükümet, işçi ve memur arasındaki ayrımı bitirmek ve memurların iş güvencesini ortadan kaldırmak amacındadır. Ortaya çıkan yolsuzluk iddialarından sonra başlayan paralel paranoyasıyla kamusal alanda birçok değişikliğe giden hükümet, artık gözüne, kendisine kapıkulu olmayan memurlara kestirmiştir. Öyle ki 'padişahım çok yaşa' demeyen tüm memurların iş güvencesini ortadan kaldırmak ve neticede işlerine son vermek amacına girişmiştir. Bilinmeli ki yapılacak bu düzenleme tamamıyla kapıkullarından oluşan bir memur ordusu oluşturmak içindir."

"ANAYASA MAHKEMESİ'NDEN DÖNER"

Konuyla ilgili her düzenlemenin Anayasa Mahkesmesi'nden döneceğini belirten Türk Eğitim-Sen Malatya Şube Başkanı, "Devlet Memurları Kanunu'nda bir memurun hangi durumda işine son verileceği açıkça yazılı iken böyle bir değişiklikle iş güvencesini ortadan kaldıracak düzenleme tamamen vicdan ve ahlaki değerlerden yoksundur. Anayasanın 128. maddesi ile destek bulan iş güvenliğimizle ilgili yapılacak her düzenleme Anayasa Mahkemesi'nden geri dönecektir. Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen olarak bu düzenlemenin her türlü takipçisi olacağız ve iş güvenliğimizi tehdit eden hiçbir faaliyete izin vermeyeceğiz." açıklamasını yaptı.

Hükümete yakın sendikanın uyguladığı 'kapıkulu siyaseti'nin memurları ekonomik açıdan olumsuz etkilediğini vurgulayan Ekrem Şenol, sözlerine şöyle devam etti: "Malum sendikanın uyguladığı kapıkulu siyaseti memurları ekonomik anlamda da etkilenmiştir. 2013 yılında imzalanan toplu sözleşme ile memurlar yüzde 3+3 zam alacak, ayrıca 2015 yılı enflasyonu yüzde 6.09'u geçerse üzerine enflasyon farkı da alacaklardı. Ancak, geçtiğimiz ağustos ayında imzalanan 2016-2017 dönemi toplu sözleşmesine, 2015 yılı enflasyon farkı ödemesini değiştiren sürpriz bir madde kondu. Yeni toplu sözleşme düzenlemesine göre, enflasyon farkı hesabında yüzde 3+3'lük zammın yanı sıra, temmuz ayında ödenen yüzde 1.76 oranındaki enflasyon farkı da dikkate alınacak. Dolayısıyla memura 15 Ocak 2016'da ödenecek 2015 yılı ikinci yarıyıl enflasyon farkı yüzde 6.09'luk net zammın değil, yüzde 7.96'lık enflasyon farkının da içinde olduğu giydirilmiş zammın üzerine verilecek. Böylece memur ve emeklilerin alacağı enflasyon farkı zammı 1.87 puan düşecek. Buna göre, örneğin 2015 yılı TÜFE yüzde 9 olursa, enflasyon farkı yüzde 2.91 yerine 1.04 olarak ödenecek. Bu düzenleme ile en düşük maaş alan devlet memurunun zararı takriben 456 TL'yi bulacak. Ortalama maaşı olan bir öğretmenin maaşı da yıllık bazda 540 TL zarara uğrayacak."

Geçtiğimiz günlerde açıklanan yapısal reform paketinde memurlarla ilgili hiçbir düzenleme olmadığını anımsatan Şenol, "Böylece hükümetin gözünde memurların kıymeti zaten ortaya çıkmıştı. Bu nedenle memurlarımızın ve öğretmenlerimizin aleyhine olacak her düzenlemeyi esefle kınıyor, hem hükümetin hem de yetkili sendikanın memurların aleyhine yapacağı düzenlemelerin takipçisi olacağımızı vurguluyoruz. İş güvencemiz ekmeğimizin garantisidir. Bunu elimizden alacak hiçbir gücü tanımıyoruz ve tanımayacağız." diyerek sözlerini tamamladı. CİHAN