Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi 2012'ye iki ayrı sergiyle girdi.
Biri, Türk-Hollanda ilişkilerinin 400. yılı kapsamında gerçekleşen 'Sultanlar, Tüccarlar, Ressamlar'; diğeri ise 'Konstantiniyye'den İstanbul'a-XIX. Yüzyıl Ortalarından XX. Yüzyıla Boğaziçi'nin Anadolu Yakası Fotoğrafları'.
Pera Müzesi'nin 3. katına yerleşen 'Sultanlar, Tüccarlar, Ressamlar: Türk-Hollanda İlişkilerinin Başlangıcı' isimli sergi, Amsterdam Müzesi işbirliği ve Rijksmuseum'un katkılarıyla İstanbul'a geldi. Türk-Hollanda ilişkilerinin 17. ve 18. yüzyıldaki kültürel, diplomatik ve ticari durumunu anlatan sergide; yağlıboya ve suluboya resimler, gravür ve kitaplardan oluşan 80'i aşkın eser yer alıyor. Resimler, 17. yüzyılda Osmanlı'nın nasıl göründüğünü anlatıyor; elbette Hollandalı ressamların gözünden... Figürlerin kıyafetleri, duruşları ve hatta yüz hatları birbirinin aynı. Bu, bizim Çinli ve Japonları ayırt edemememiz gibi bir durum. Nedeni, serginin küratörü Laura van Hasselt'e göre resimlerin hep birbirinden kopya edilmesi.
İLK DİPLOMAT CORNELIS HAGA
Sergide, 400 yıl önce Hollanda'dan çıkıp aylarca süren bir yolculuğu tamamlayarak Osmanlı topraklarına ulaşan ilk diplomat Cornelis Haga'nın portresi de var. Mart 1612'de Hollanda Birliği'ni oluşturan devletlerin kurduğu genç Cumhuriyet'i temsilen Osmanlı İmparatorluğu'na ilk elçi olarak gönderilen Haga'nın asıl görevi Hollanda'nın Osmanlı İmparatorluğu nezdindeki ticari haklarını korumaktır aslında. Sergiyi daha çok ilgilendirense; 1625 yılında Amsterdam'ın önemli yapılarından, Dam Meydanı'ndaki Belediye Sarayı'nda Levant Ticaret Odası'nın kurulması. Çünkü Hollanda'nın ileri gelen tüccarları tarafından yönetilen Levant Ticaret Odası'nın duvarları Osmanlı İmparatorluğu'nun etkileyici resim ve haritalarıyla kaplı.
Osmanlı, Leiden kumaşı ve mavi beyaz Delft çinisi yanı sıra Leeuwendaalders adı verilen Hollanda sikkelerinden alırken Hollanda Osmanlı'dan Ankara tiftik yünü, baharatlar, kahve, keten ve bol bol halı alıyor. Bu vesileyle sık sık ziyaret edilen Osmanlı'da günlük yaşam, sarayda çalışanlar, Osmanlı toplumunu oluşturan farklı kesimlerden insanlar da merak ediliyor. İlk elçi Haga'dan sonra İstanbul'a gelen elçi Cornelis Calkoen, bu merakı gidermek için olacak ressam Jean-Baptiste Vanmour'a sipariş veriyor. Vamnour, bu sipariş üzerine yaptığı eserlerle 'Lale Devri'nin tanığı olarak anılıyor.
1 Nisan'a dek sürecek sergi, 20 Nisan-26 Ağustos arasında 'Levant Ticaret Odası, Hollandalı Tüccarlar ve Osmanlı Sultanları' başlığıyla, Amsterdam Müzesi'nde sergilenecek. Amsterdam Müzesi Müdürü Paul Spies, bu sergiye ek olarak müzede 1960'larda Hollanda'ya göç eden Türklerin, onların çocuklarının hikâyelerinin anlatılacağı bir sergi de hazırlayacaklarını söylüyor. Spies'e göre bu sergi, ilişkilerin bugün geldikleri yere ışık tutacak.
Eski İstanbul
5. ve 4. kat "Konstantiniyye'den İstanbul'a-XIX. Yüzyıl Ortalarından XX. Yüzyıla Boğaziçi'nin Anadolu Yakası Fotoğrafları" sergisi ise Suna ve İnan Kıraç Fotoğraf Koleksiyonu ile bazı özel koleksiyonlardan derlenerek bir devrin İstanbul'unu eşsiz kıyıları, çarpıcı yapıları, gündelik hayatı anlatıyor. Küratörlüğünü Mimar Dr. M. Sinan Genim'in yaptığı ve 209 adet fotoğrafın yer aldığı serginin Rumeli yakası fotoğrafları da 2006 yılında Pera Müzesi'nde sergilenmişti. Şimdi sırada eski İstanbul var.