Hollanda'da, Birleşmiş Milletler (BM) Gençlik Temsilcisi olarak seçilen Türk asıllı Zehra Sarıaslan, BM'de Hollanda'yı temsil ettiği konuşmada büyük alkış topladı.

BM Genel Kurulu altında, kısaca 3. Komite olarak anılan Sosyal, İnsani ve Kültür İşleri Komitesi'nin genel toplantısında Hollanda'yı temsil eden BM Gençlik Temsilcisi Sarıaslan, 68. Genel Kurul'un "3. Komite Madde 27: Sosyal Kalkınma" konusundaki genel toplantılarında konuşma yaptı.

 Sarıaslan, Hollanda BM Daimi Temsilcisi Karel Jan Gustaaf van Oosterom'ın da katıldığı toplantıda akıcı İngilizcesi'yle, babaannesinin yaşamındaki etkisini dile getirdi.

Zehra Sarıaslan, şunları söyledi:

"Babaannem, çok zor bir hayat geçirmiş. Onun zamanında birçok kadın okula gidemiyor, bunun yerine erken yaşlarda evlendiriliyormuş. Çok çalışırlar, zor şartlar altında sebat ederler ve pek çoğu şiddet mağduru olurmuş. O zamanlar babaannemin anlattıklarını anlamaz ve umursamadan oyunuma devam ederdim. Yıllar sonra, bir yetişkin olarak babaannemin bana ne anlatmaya çalıştığını anladım. Babaannem bana, gençler olarak bizlerin kendimizi yetiştirmeye devam etmemiz ve geleceğimize yatırım yapmamız gerektiği mesajını veriyordu.''

Başarılı olmasında babaannesinin nasıl etkili olduğunu anlatan Sarıaslan, karar alma mekanizmalarında kadın ve gençlere yer verilmesinin, kadınları şiddetten korunması, cinsiyet eşitsizliğine son vermek ve gençlere hak ettikleri şekilde seslerini duyurma imkanı sağlamak için hayati öneme sahip olduğunu kaydetti.

Sarıaslan, Hollanda'nın farklı kültürler, dinler ve ırklar arasındaki zenginliğine değinirken, iki kültür arasında yetişmiş olmanın zorluklarına rağmen, bunun başarılı olmasında kendisine avantaj sağladığını dile getirdi.

Sarıaslan, tüm dünyadaki kadınların ve gençlerin Hollanda'da sunulan güvenlik ve fırsatlara sahip olması için mücadele etmek istediğini bildirdi.

Kadınlara karşı uygulanan şiddete dikkatleri çekmek için mülteci kampında yaşayan Suriyeli bir kadınının sözlerini aktaran Sarıaslan, kadının travma içinde konuşurken söylediği "her şeyi geride bırakmak zorunda kaldık, haysiyetimizi bile" yönündeki sözlerini dile getirdi. Sarıaslan, ''Her gün tecavüz ve tacize maruz kalan bu gibi kadınlar için bir şeyler yapılmalı. Yoksulluğun azaltılması, barış inşası, sosyal ve ekonomik gelişme gibi konularda anahtar rol oynayan kadınlara yardım edilmediği takdirde, dünya haysiyetini kaybedecektir'' ifadesini kullandı.

BM'nin Binyıl Kalkınma Hedefleri'nin kadınlar ve kızlar açısından halen eşitsizlikler içerdiğini ve karar alma süreçlerinde, kadınlara seçenekler dikte eden cinsiyet temelli eşitsizlikler bulunduğunu anlatan Sarıaslan, dünya genelinde parlamentolardaki ortalama kadın üye oranının yüzde 20'nin biraz üzerinde olduğunu kaydetti. Sarıaslan, "Kadınlar desteklenip, onlara ekonomik güvence ve sosyal haklar sağlanarak, çalışmaları ve üst düzey görevler icra etmeleri kolaylaştırılmalıdır. Bu hedefe ulaşmak için, ulusal ve uluslararası düzeyde gözetleme ve hesap verme mekanizmalarına ihtiyaç vardır" ifadesini kullandı.

Sarıaslan, konuşmasına şöyle devam etti;

''Babaannem, Hollanda'ya 1990 yılında göç etti ve onun sayesinde birçok torunu şu anda üniversiteye gidiyor ve kendileri için bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Babaannemle benim aramda sadece bir nesil olmasına rağmen, bu kısa zamanda çok büyük değişiklikler mümkün oldu. Değişime yönelik her adım, kadınların ve gençlerin susturulmasından uzaklaştıran bir adım daha demektir.''

Dünya genelinde kadın ve gençlerin tam ve eşit katılımı olmaksızın barış ve ilerlemenin olmayacağını belirten Sarıaslan, ilerlemeye yönelik her bir adımın, geçmişin hatalarından uzaklaştıran yeni bir adım olacağını kaydetti.