Türk Kızılayı Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Işıkara:
-Eğer, 2014te olmazsa Marmarada beklenen deprem potansiyelinin
olma olasılığı gittikçe artar. Yani kurtuluş yok. Er veya geç Marmara
sallanacak
-10 Haziran 2013
ZONGULDAK (A.A) - Türk Kızılayı Genel Başkan Başdanışmanı Prof.
Dr. Ahmet Mete Işıkara, Eğer, 2014te olmazsa Marmarada beklenen deprem
potansiyelinin olma olasılığı gittikçe artar. Yani kurtuluş yok. Er veya geç
Marmara sallanacak dedi.
Işıkara, Zonguldak Valisi Erol Ayyıldızı makamında ziyaret ederek, Türk
Kızılayı tarafından 2007 yılında başlatılan Toplum Liderlerini Teşkilatlandırma
Projesi kapsamındaki Afet Zararlarını Azaltma Programı hakkında bilgi verdi.
Işıkara, daha sonra Valilik konferans salonunda düzenlenen basın
toplantısında, Afet Zararlarını Azaltma Programı tanıtımı için bir dizi etkinliğe
katıldığını söyledi.
Söz konusu programın Türkiyenin geleceği için çok önemli olduğunu
vurgulayan Işıkara, Zonguldak, Kuzey Anadolu fay hattına çok yakın. Dolayısıyla
ilimiz ikinci derece deprem bölgesindedir. Ama yeni verilerin ışığında muhtemelen
Zonguldak birinci derecede deprem bölgesi olacak. Bartında da biraz deprem
etkinliği var. Bu etkinlik 50 veya 60 yılda bir tekrar ediyor. Bunun sanıyorsam
44 yılı tamamlanmış oluyor. Çankırıda da potansiyel bir deprem tehlikesi var.
Burada tahminen yedinin üzerinde deprem olacak. Zonguldakta bundan hayli
etkilenecek diye konuştu.
Toplum Liderlerini Teşkilatlandırma Projesi konusunda Başbakan Recep
Tayyip Erdoğanın hassas olduğunu belirten Işıkara, Kendisi proje hakkında iki
ayda bir rapor istiyor ve projeye destek veriyor. Bizde her şeyi açık açık
söylüyoruz dedi.
Türkiyede depremden korunma ve afet bilincinin yükseltilmesi gerektiğini
vurgulayan Işıkara, şöyle konuştu:
Medyaya çok önemli görev düşüyor. Fethiye depreminden sonra bir çok
televizyon programlarını izledim. Ne zaman bir afet olursa o zaman bir depreme
yönelik yoğunluk başlıyor. Şimdi burada televizyonlar ne yapıyor- Faydan
bahsediyor. Burdurdan gelip Türkiyenin güney batısındaki dalma batma konusu,
Türkiyenin güney batısı yılda 2,5 milimetre kayıyor, Şuradan şu geçiyor diye
konuşuyorlar. Yahu sade vatandaş olarak bunlardan bana ne. Çünkü farklı tektonik
rejimlerde deprem olur. Benim bilmem gereken bu. Esas bilmem gereken korunma
kültürü bilincidir. Bunu yapmıyoruz. Yani geliyorlar oradaki hocalarımıza fayı
soruyorlar. Tektonik rejimi soruyorlar, depremi nasıl değerlendirirsiniz
diyorlar. Allahın emri bir soru var. nerede olursa olsun. İşte Fethiye depremi,
Marmara depremini tetikler mi- Orası neresi, orası neresi. Bunlara ben
üzülüyorum. Bu da medyaya sitemimdir. Orada hocamıza sorsalar Korunmak için ne
yapmamız lazım diye. Halkımız o programı izliyor, tam zamanı ama biz onu
yapmıyoruz. Sayın medyamız Türkiyede deprem bitmez. Depremin jeolojisinden çok,
korunma kültürü bilinicine daha çok ağırlık verelim diye düşünüyorum.
-Er veya geç Marmara sallanacak-
Depremlerin önceden belirlenmesi ve depremlerin tahmini veya sismik tehlike
analizinin iki farklı konu olduğuna dikkati Çeken Işıkara, şöyle devam etti:
Depremlerin önceden belirlenmesi dediğim zaman bir depremin nerede, ne
büyüklükte ve ne zaman olacağını söyleyebilmek demektir. Bilim bir depremin
nerede ve ne büyüklükte olabileceğini söylüyor. Ama zamanını söylemiyor. Sismik
tehlike analizine geldiğiniz zaman farklı olasılık yöntemleriyle tahmin
edebiliyorsunuz. Yer tahmini dediğim zaman, olma olasılığını söyleyebiliyorsunuz.
Olma olasılığını söylemek bir depremin tarihini vermek değildir. Bu konuda
medyanını önemli bir kısmının desteğini gördüm. Bir kısmınında eleştirisini
gördüm. Biliyorsunuz İstanbul için 2014 yılını açıkladım. Ama bunu derken işte
hoca ilk defa tarih verdi dediler. Hayır, ben tarih vermedim. bu bir tahmin.
Yani olma olasılığı da var. Olmama olasılığı da var. Eğer, 2014te olmazsa
Marmarada beklenen deprem potansiyelinin olma olasılığı gittikçe artar. Yani
kurtuluş yok. Er veya geç Marmara sallanacak. Türkiyenin kalbi sallanacak.
-Çankırıda deprem olacağını tahmin ediyorum-
Işıkara, hazırladığı deprem olabilecek bölgelerle ilgili haritayı dağıtarak,
iki yere dikkat çekilmesi gerektiğini belirterek, haritayı ilk defa Şubat 2011de
Balıkesirde açıkladığını, Van depreminde haritadan hiç bahsetmediğini ve Fethiye
depremi olduğu zaman basın mensuplarıyla paylaşmak istediğini ifade etti.
Haritada Van ve Fethiye depremlerine işaret ettiğini ifade eden Işıkara,
şunları ifade etti:
Bu nedir- Bir depremin nerede ve ne büyüklükte olabileceğini
söyleyebilmemiz demektir. Ama zamanını söyleyemiyoruz. Dolayısıyla burada
gördükleriniz şu anda Türkiyede deprem potansiyeli en yüksük olan yerler. Ancak
bu demek değildir ki, diğer yerlerde deprem olmayacak. Hayır olacak ama buralarda
olma olasılığı çok yüksek. Burada sizi çok yakından ilgilendirecek gördüğünüz
gibi Çankırı depremi var. Yani 100 kilometre kuş uçum mesafesidir. Bayağı
sallanırsınız. 17 Ağustos 1999 depreminin merkez üssü Gölcüktür. Gölcükte
şiddet hasarının ölçüsü 10dur. Avcılarda 100 kilometre kuş uçum mesafesinde
şiddet 6dır. Ama Avcılarda 150 bina çöktü, 600 vatandaşımızı kaybettik. Kötü
yapı olduğu zaman mesafe hiç fark etmiyor. Dolayısıyla Çankırıda deprem olduğu
zaman eğer Zonguldakta kötü binalar varsa ve depreme hazır binalar yoksa
bunların hepsi yıkılacak demektir. Önerim Zonguldakta böyle binalar tespit
edilerek kentsel dönüşümü başlatın.
-10 Haziran 2013e kadar Türkiyenin her hangi bir yerinde 6 ila 6,9
büyüklüğünde deprem olursa bu benim için sürpriz olmaz
Bir gazetecinin Edirne ve Tekirdağdaki hareketliliği okumak gerekir,
özellikle Fethiyedeki deprem ve sonrasındaki artçıları nasıl
değerlendiriyorsunuz sorusuna Işıkara, haritada görüldüğü gibi Türkiyenin Güney
Batısında böyle bir deprem beklediklerini söyledi.
Işıkara, Marmarada 5 büyüklüğündeki depremin, Marmaranın olağan etkinliği
olduğunu vurgulayan Işıkara, şunları kaydetti:
Üç veya dört ayda bir 5 şiddetinde bir deprem olabilir. Mesela 5 ila 5,9
arasındaki depremler Türkiye genelinde üç hafta veya ayda bir kere olabiliyor.
Yani Marmara depreminini oluş tarihini düşünün 31 Mayıstı galiba, bunun üzerine
bir ay koyun. 30 Hazirana kadar Türkiyenin herhangi bir yerinde 5 ila 5,9
şiddetinde bir deprem olursa bu benim için sürpriz olmaz. Sonra 6 ila 6,9
büyüklüğündeki depremlerde yine yılda bir kere olabiliyor. Bakın Fethiye
depreminden önce 19 Mayıs 2011de Simav depremi var. Bunun üzerine bir yıl
ekleyin nereye geliyor. Mayıs ve Haziran 2012ye denk geliyor. Ne oldu bir yıl
sonra Fethiyede deprem oldu. Fethiye depremi 10 Haziranda oldu. Bunun üzerine
bir yıl ekleyin. 10 Haziran 2013e kadar Türkiyenin her hangi bir yerinde 6 ila
6,9 büyüklüğünde deprem olursa bu benim için sürpriz olmaz. Van depremi 23 Ekim
2011de oldu. 7 ve 7,9 büyüklükleri arasındaki depremlerde ülkemizde 4-7 yıl
arasında değişen bir aralıkta olabiliyor. Dolayısıyla 7,2 büyüklüğündeki Van
depreminin üzerine 4 yıl ekleyin 2015 veya 7 yıl ekleyin 2016, 2017 yılları
arasında bir deprem olursa benim için sürpriz olmaz.
Kuzey Anadolu Fay zonu üzerinde olan yerlerde şiddeti 7nin üzerinde deprem
olabileceğini öne süren Işıkara, Çankırı, Tokat, Erzincan, Bingöl, Hatay ve
Elazığda 7 şiddetinin üzerinde ve Marmarada 6,5 ila 7 şiddeti arasında deprem
olabileceğini ileri sürdü.
Muhabir: Ferdi Akıllı / Sinan Özmüş
Yayıncı: J.Jale Müminoğlu