OHAL’in ilan edildiği 20 Temmuz 2016 yılından bu yana Türk lirası dolar karşısında yüzde 53, avro ise yüzde 60 oranında geriledi.
Türkiye’de 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden beş gün sonra Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edildi. O tarihten itibaren OHAL, sürekli olarak üçer aylık periyotlar halinde uzatıldı. OHAL ile birlikte AKP iktidarı ülkeyi adeta KHK’larla yönetti.
Muhaliflere yönelik baskılar arttı, gözaltılar, tutuklamalar, işten çıkarmalar tavan yaptı. OHAL kararları sadece bu alanda değil, ekonomi üzerinde de etkili oldu.
Euronews sitesinden Faruk Can’ın haberine göre, OHAL ardı ardına uzatıldıkça özellikle yatırım ortamı ve iş dünyası güvenini gösteren endekslerde bozulmalar yaşandı. OHAL sürecinde ekonomi cephesinde en fazla kan kaybeden Türk Lirası ve faiz cephesi oldu.
20 Temmuz 2016'dan bu yana Türk Lirası dolar karşısında yüzde 53 euro karşısında ise yüzde 63 oranında geriledi. Bu hızlı değer kayıplarının önüne geçmek için Merkez Bankası Haziran ayında üst üste hamlelerle politika faizini yükseltti.
OHAL dönemi politika faizi şöyle:
2016 yılının üçüncü çeyreğinde daralan Türkiye ekonomisi ardından hızla yükselişe geçerek OECD büyüme sıralamasında en üst sıraya tırmandı. Fakat ekonomistler Mayıs ayında yüzde 12'yi aşan enflasyon ve yüksek cari açık nedeniyle bu hızlı büyümenin sağlıklı ve sürdürülebilir olmadığını düşünüyor. Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın yüzde 30'unu aşan dış borç son aylarda hızla yükselen döviz kuru ile birleşince özellikle özel sektör üzerindeki baskıyı daha da artmış oldu.