Türk Tabipler Birliği (TTB) Aile Hekimleri Kolu Başkanı Fethi Bozçalı, aile hekimlerinin Cumartesi günleri nöbet tutmasını dinlenme hakkının gaspı olarak değerlendirdi. Cumartesi nöbetlerine gitmeyeceklerini belirten Bozçalı, Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği'ndeki değişiklikle, sözleşmenin feshi için uygulanan ihtar puanını 100'den 200'e çıkarmanın göstermelik olduğunu vurguladı. Bozçalı, "Dolayısıyla ya herkesin işine son vereceklerdi ya da bu direnişi kırmak için ceza puanlarını yükselterek, bu işi sürüncemede bırakacaklardı." dedi.
Aile hekimleri ile Sağlık Bakanlığı arasındaki sorunları Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) anlatan Fethi Bozçalı, en önemli sorunun Cumartesi nöbetleri olduğunu belirtti. Bozçalı, "Sağlık Bakanlığı, acillerdeki yığılmayı önlemek için iki yıl önce aile hekimlerine, kamu hastanelerinin acillerinde nöbet yazdı. Birinci basamak olan aile hekimlerinin kendisi dışında ikinci basamak kamu hastanelerindeki acillerde çalışması istendi. Aile hekimlerinin acil gibi daha özelliği ve niteliği olan bir yerde çalışmasının doğru olmadığını düşündük. Bunu dinlenme hakkının da gaspı olarak düşündük. Kamu hastanelerindeki acil nöbetlerine gitmedik. Yasalar da bizi haklı buldu. Acil nöbetlerinden Sağlık Bakanlığı da vazgeçti." ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz yıl Sağlık Bakanlığı'nın, Aile Sağlığı Merkezleri'nde (ASM) cumartesi günleri nöbet tutma konusunda bir dayatmada bulunduğunu ifade eden Bozçalı, şöyle devam etti: "Bunun da fazladan çalışma olduğunu söyledik. Zaten ASM'lerde haftanın 5 günü 40 saat çalışıyoruz. Zaten Cumartesi günleri aile hekimlerini ihtiyaç yok. Son bir yıldır ihtiyacın olmadığını görüyoruz. Kısmen açılan ASM'lere müracaatın doğru dürüst olmadığını da görüyoruz. Bizler, Türk Tabipleri Birliği, Aile Hekimleri Derneği ve sendikalar olarak Cumartesi nöbetlerine karşı çıktık. Cumartesi nöbetlerine gitmeyince Sağlık Bakanlığı da nöbete gitmeyen aile hekimine soruşturma açtı ve ceza puanları vermeye başladı. Kamuoyu bilmeyebilir ama ASM'lerde hekimler performansa dayalı sözleşmeli çalışıyor. 2 yıllık sözleşme döneminde eğer 100 ceza puanı alırlarsa sözleşmesi fesih ediliyordu. Sonuç itibariyle işten atılmış oluyor."
'SAĞLIK BAKANLIĞI HEKİMLERİ KORKUTMAK İSTİYOR'
Sağlık Bakanlığı'nın sözleşmeyi feshetme tehdidi ile hekimleri korkutmaya çalıştığını kaydeden Bozçalı, "Ocak ayında ceza puanları gelmeye başladı. Cumartesi günü nöbete gitmeyene 5 ceza puanı veriliyordu. Nisan ayı itibariyle bu ceza puanları her gitmediğiniz gün için 20 ceza puanına çıkardılar. Yani siz 5 kez nöbete gitmediğiniz zaman sözleşmeniz otomatik olarak feshediliyor." şeklinde konuştu.
'HEM HEKİMLER HEM DE SAĞLIK BAKANLIĞI ÇIKMAZ NOKTADA'
Sağlık Bakanlığı'nın Cumartesi nöbetlerini dayattığını vurgulayan Bozçalı, "Bizler de direnişimize devam ettik. Nihayetinde sözleşme fesihleri gündeme geldi. Mesela İstanbul'da ASM'lerde çalışanların yarısından fazlası nöbetlere gitmiyor. Dolayısıyla ya herkesin işine son vereceklerdi ya da bu direnişi kırmak için 100 ceza puanını 200'e çıkararak bu işi sürüncemede bırakacaklardı. Hem aile hekimleri hem de Sağlık Bakanlığı çıkmaz noktada." ifadesini kullandı.
Günlerinin bir kısmının hukuki mücadeleyle geçtiğini belirten Bozçalı, "Yaptığımız dilekçeler, savunmalar, avukatlarla görüşmeler… Mahkemelere de gitmek zorunda kalıyoruz." dedi.
'200 CEZA PUANINA RAĞMEN NÖBETLERE GİTMEYECEĞİZ'
ASM'lerde çalışan hekimlerin, ebelerin ve hemşirelerin 200 ceza puanına rağmen Cumartesi nöbetlerine gitmeyeceğini vurgulayan Bozçalı, "Çünkü bizler 5 gün boyunca bu hizmeti sunuyoruz. İhtiyaçları gideriyoruz. Cumartesi veya Pazar günü ek olarak çalışmak, bizim çalışma haklarımızın gaspı anlamına geliyor. Yeterli dinlenme hakkımızın gaspı anlamına geliyor. Dolayısıyla bizler bu hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz." şeklinde konuştu.
'BASKILAR YÜZÜNDEN BİRÇOK HEKİM İSTİFA EDİYOR'
Birçok hekimin baskılar yüzünden istifa ettiğini ve yeni mezun hekimlerin de bu sisteme girmek istemediğini belirten Bozçalı, şunları söyledi: "Bir yandan 'ASM'lerde eksik hekim var ve 10 bin aile hekimi ihtiyacımız var' diyorsunuz, bir yandan da mevcut olan hekim arkadaşlarımızı kışkırtmak için elinizden geleni yapıyorsunuz."
'10 HEKİM İŞTEN ÇIKARTILSA 45 BİN İNSAN MAĞDUR OLUR'
Aile hekimlerinin sözleşmelerinin feshine bir örnek veren Bozçalı, şöyle devam etti: "Esenyurt ve Bağcıları düşündüğümüz zaman her hekime kayıtlı 4 bin, 4 bin 500'ün üzerinde hasta var. Bu rakam korkunç bir rakam. Sağlık Bakanlığı ortalama 2 bin 500 kişiye bu hizmetin verilmesini bekliyor ama şuanda 4 bin 500 civarında. Bu arkadaşlarımızdan 10 kişinin işten atılması demek; 45 bin insanın birinci basamak sağlık hizmetini karşılayacak bir ekipten mahrum olması anlamına gelir."
Cihan CİHAN