'Türkiye artık mülteci üreten bir ülke'

'Türkiye artık mülteci üreten bir ülke'
Türkiye’deki darbe girişimi sonrasında yaşanan gelişmeler ile ülkede olağanüstü hal ilân edilmesi, Alman basınındaki yorumlarda ele alınan konular arasında bulunuyor.
Berlin’de yayımlanan Die Welt gazetesindeki yorumda, Türkiye’deki normal koşulların da olağanüstü hal uygulamasını aratmadığı ifade ediliyor:

“Gazetecilere karşı açılan davalar, gazetelere ve televizyon kanallarına el konması veya bilim insanlarının kitleler halinde görevden alınması gibi zaten varolan otoriter eğilimler Türkiye’de olağanüstü hal ilân edilmesi ile yeni bir boyut kazandı. Bu normal durum göz önünde bulundurulduğunda, olağanüstü durumun fark edilmesi için biraz gayret göstermek gerekiyor. Gözaltına almalar, hukuk devleti ilkeleri çerçevesindeki kişisel hakların korunması için pek çaba harcanmayacağı endişesini yaratıyor. Olağanüstü hal, engellenen darbe girişiminin bölünmüş bir toplumda yeniden birlikteliğin sağlanmasına ve hukuk devleti ile parlamenter demokrasinin güçlendirilmesine yol açmayacağını gösteren olaylar zincirinin son halkası oldu. Tam aksine burada bir karşı darbe söz konusu.”

Frankfurter Rundschau'daki yorumda, Türkiye’de darbe girişimi sonrasında yaşanan gelişmeler yüzünden Türklerin mülteci olarak Avrupa’ya gelebileceği endişesine dikkat çekiliyor:
“Türkiye artık mülteci alan bir ülke değil. Türkiye artık mülteci üreten bir ülke. Önce birkaç yüz kişi gelecek, durum böyle devam ederse Avrupa Birliği’ne ama özellikle de Almanya’ya sığınmak isteyecek sayı binleri bulacak. Onlara Türkiye’nin güvenli bir kaynak ülke olduğunu mu söylemeliyiz? Peki ABD bu durumda nasıl bir tutum izleyecek? Ya NATO? Eğer NATO ülkeleri güvenli kaynak ülke olamıyorsa, o zaman NATO ne işe yarıyor? Eğer Türkiye’ye kapıyı kapatırsak, bu büyük ülkeyi daha büyük olan komşusu Rusya’nın kollarına mı atmış oluruz? Bu konuda izlenecek siyasi çizgiyi belirleyemediğimiz için memnun olabiliriz.”

Trierischer Volksfreund gazetesindeki yorumda ise Türkiye’de darbe girişimi sonrasında yaşanan gelişmelerden duyulan kaygı şu sözlerle dile getiriliyor:
“Türkiye bir daha nasıl liberal bir hukuk devleti olacak? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve fanatik yandaşları iktidardan asla isteyerek vazgeçmeyecek. Bir daha hiç geniş kitlelere hitap eden eleştirel medyanın yayınlarına izin vermeyecekler. Muhalafet partileri bir daha hiç iktidarın yakınına yaklaştırılmayacak. ‘Gülen hareketi’ adı altında herkesi şüpheli durumuna düşürebilirler. Artık diktatör olarak adlandırmamız gereken iktidar sahibi, günün birinde koltuğunu bıraksa da, kan akmadan sistemde değişiklik yapılması mümkün olmayacak. Yapılan konuşmalar, yayılan düşünceler ve izlenen tutumla şiddet duyguları uyandırıldı; önümüzdeki haftalar ve aylarda da şiddete başvurulacak.”

Nürnberger Nachrichten gazetesindeki yorumda ise başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişimi sonrasında Türkiye’nin bir dönüm noktasının eşiğinde olduğu dile getiriliyor.
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarihi bir değişime imza atıyor. Türkiye’deki bu dönüm noktası, uzun yıllar boyunca ülkeyi etkileyecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan içinde olduğu bu durumu, dindar-muhafakâr Türklerin iktidarını sağlamlaştırmak için kullanıyor. AKP yandaşı olan bu kesim şimdiye kadar seçimlerde yapısal çoğunluğu oluşturuyordu. Artık toplumun diğer kesimleri açık bir şekilde AKP’ye sadakatlerini göstermedikleri takdirde, Türk devleti içinde yer almaları pek mümkün olmayacak.”

DW
22 Temmuz 2016 17:18
DİĞER HABERLER