EY Kurumsal Finansman Bölümünün hazırladığı rapora göre, Türkiye gerçekleşen 336 işlemle rekor kırdı.
EY Kurumsal Finansman Bölümü, her yıl hazırladığı ve bu yıl 12.’sini yayınladığı Rapora göre, tüm dünyada birleşme ve satın alma aktivitelerinde yaşanan ciddi yavaşlamaya rağmen Türkiye, gerçekleşen 336 işlemle rekor kırdı.
Dünyanın önde gelen denetim ve danışmanlık firması EY’nin Türkiye Kurumsal Finansman Bölümü, her yıl yayınladığı ve bir başvuru kaynağı olarak kabul edilen Birleşme ve Satın Alma İşlemleri Raporu’nun 12’incisini açıkladı. Rapora göre; Türkiye 2013 yılında yatırımcılar için cazip olmaya devam etti ve 336 işlemle son on iki yılın rekoru kırıldı. 2014 yılı için ise beklenen kamu kaynaklı ve özel sektör işlemlerinin gerçekleşmesiyle birlikte 2013 yılına paralel ve yaklaşık 20 milyar ABD doları tutarında işlem hacmi öngörülmekte.
Türkiye ekonomisi, yaşanan olumsuzluklara rağmen beklentilere paralel performans sergiledi
Amerikan merkez bankası FED’in politikaları, siyasi belirsizlikler ve Avrupa ülkelerinde, 2008 yılından beri süregelen Global Ekonomik Kriz’in etkilerinin azalarak da olsa hissedilmeye devam etmesi Türkiye ekonomisi için önemli riskler olarak ortaya çıktı. Bütün bu olumsuzluklara rağmen, Türkiye ekonomisi beklentilere paralel bir büyüme gerçekleştirdi. Yılın ilk yarısında, uluslararası bağımsız kredi derecelendirme kuruluşları tarafından gelen not artışları ise Türkiye ekonomisi için olumlu gelişmeler olarak yer aldı.2013 yılında, tüm dünyada birleşme ve satın alma aktivitelerinde yavaşlama yaşanırken Türkiye, işlem sayısı açısından yeni bir rekor kırdı. Öte yandan, 2012’ye göre hacim bazında yavaşlama görüldü ve değeri açıklanan 135 işlemle toplam 13,7 milyar ABD doları tutarında bir işlem hacmi gerçekleşti. Değeri açıklanan işlemler arasında milyar ABD doları seviyesini aşan 4, 100 milyon ABD doları seviyesini aşan 22 işlem yer aldı. KOBİ’lere olan yoğun ilgi 2012 yılında olduğu gibi 2013 yılında da artarak devam etti.
Yabancı yatırımcılar tarafından gerçekleştirilen birleşme ve satın almalarda azalma yaşandı
2012 yılında toplam işlem hacminin yaklaşık olarak yüzde 51’ini gerçekleştiren yabancı yatırımcılar, 2013 yılında toplam işlem hacminin yüzde 24’ünü gerçekleştirerek yerli yatırımcıların önemli ölçüde gerisinde kaldı. İşlem adedi olarak ise geçen senelerde olduğu gibi yerli yatırımcılar, yabancı yatırımcıları geride bırakarak, 222 işlem ile son on iki yılın rekor seviyesine ulaştı. Yabancı yatırımcıların işlem sayısı ise 2011 ve 2012 seviyesinin altına inerek 114 olarak gerçekleşti.
Gerçekleştirdikleri işlem hacmi azalmasına rağmen, özel sermaye fonlarının Türkiye’ye ilgisi 2013 yılında da devam etti
Özel sermaye fonlarının Türkiye’ye ilgisi 2013 yılında da devam etti. Özel sermaye fonları, bu yıl toplam 74 işleme imza atarak yeni bir rekor kırarken, işlem hacmi baz alındığında açıklanan toplam 503 milyon dolar ile 2012’ye göre azalma gösterdi. Bu yıl, toplam işlem adedinin yüzde 22’sini oluşturan özel sermaye fonlarının gerçekleştirdiği en yüksek hacimli işlem ise Gözde Girişim Sermayesi ve Turkven’in Ziylan Grubu’na ortak olması oldu.
Bu yıl da enerji sektörü hacim bazında birinci olurken, bilişim sektörü adet bazında öne çıktı
2012 yılında sektörel bazda, hem işlem hacmi hem de işlem sayısı bakımından birinci sırada yer alan enerji sektörü, 2013 yılında da hareketli sektörlerin başında yer aldı. Sektörde gerçekleşen 36 işlem ile 6,0 milyar ABD doları tutarında işlem hacmi ortaya çıktı. Enerji sektöründe özelleştirme işlemleri dikkat çekerken, en yüksek değerli işlem Toroslar EDAŞ’ın özelleştirme ihalesinin EnerjiSA tarafından 1,7 milyar ABD doları bedelle kazanılması olarak göze çarpıyor. İşlem adedinde ise çoğunluğu küçük işlemlerden oluşan 80 işlem ile bilişim sektörü öne çıktı.2012 yılında gerçekleşen kamu işlemleri, değeri açıklanan işlemlerin yüzde 54’ünü oluştururken, 2013’te kamu kaynaklı işlemler ağırlığını artırarak değeri açıklanan işlemlerin yüzde 61’ini oluşturdu.
2014 yılında ABD ve Avrupa ekonomilerinde toparlanma bekleniyor
EY Birleşme ve Satın Alma İşlemleri 2013 Raporu aynı zamanda 2014 öngörülerini de ortaya koyuyor. Raporda, Türkiye için 2014 yılında ölçülü büyümenin devam edeceği öngörülürken, BDDK tarafından getirilen kredi düzenlemeleri ile iç talebe bağlı büyümenin ve ithalatın azalması ve yatırımların hızlanmasının beklendiği yer alıyor.Raporda 2014 yılı için, önceki yıllarda da olduğu gibi ağırlıklı olarak küçük ve orta ölçekli işlemlerin yoğun olmasının beklendiği, enerji, ulaştırma ve finansal hizmetler sektörlerinde büyük ölçekli işlemlerin gerçekleşme olasılığının bulunduğu belirtiliyor. Ayrıca, enerji ve ulaştırma sektörlerinde hem özelleştirmelerin hem de özel sektör işlemlerinin önemli rol oynamaya devam edeceği öngörülüyor.
EY Kurumsal Finansman Bölümü Başkanı Müşfik Cantekinler konuyla ilgili şunları söylüyor;'2014 yılının, dünyadaki tüm ekonomik sıkıntılara ve çevresindeki politik belirsizliklere rağmen Türkiye’nin yabancı yatırımcıların ilgisini çekmeye devam edeceği bir yıl olacağını öngörmekteyiz. Avrupa’daki toparlanma ve ABD’deki parasal genişlemenin yavaşlaması tüm dünyada olduğu gibi Türkiye ekonomisi için de belirleyici rol oynayacaktır. 2013’te işlem hacminde bir düşüş yaşandığını gözlemledik. 2014 yılında ise global pazarlarda olduğu gibi Türkiye’deki birleşme ve satın almalar için de olumlu ancak ölçülü bir beklentinin mevcut olduğunu söyleyebiliriz. Bunun sonucu olarak, şirket birleşme ve satın almalarında 2013 yılına paralel bir performans bekliyoruz.'
İş dünyasında 2014 için karamsarlık söz konusu
EY’nin Türk iş dünyasının önde gelen isimleri ve üst düzey yöneticileri ile gerçekleştirdiği, 'Türk iş dünyasının birleşme ve satın alma faaliyetlerine bakışı' konulu geleneksel anketinin sonuçları da aynı raporda açıklandı. Buna göre; yılın işlemleri olarak AYEDAŞ’ın özelleştirmesi ve Yapı Kredi Sigorta’nın %94 hissesinin AllianzSE tarafından satın alınması (yüzde 24’er oy ile) seçildi. Ankete katılanların yüzde 51’i, 2013 yılında gerçekleşen işlem hacminin beklenenden düşük olduğunu belirtirken, yüzde 56’sı özel sermaye fonlarının 2013 yılı performanslarını olumlu buluyor. Enerji sektörü yüzde 16’lık oranla katılımcılar tarafından 2014 yılında en fazla hareket beklenen sektör oldu. Enerji sektörünü perakende, yiyecek-içecek ve hizmetler sektörleri izliyor.
Katılımcıların çoğunluğu (yüzde 54) AB bölgesindeki kriz ortamından Türkiye’nin sınırlı etkileneceği düşüncesinde. Ankete katılan iş adamları ve yöneticilerin sadece yüzde 20’si (geçen yıl yüzde 58 idi) 2014 yılı yatırım ortamını olumlu olarak beklerken, yüzde 76’sı ise yatırım ortamının durağan olacağını öngörüyor. Bu durum, 2014’ün yatırım ortamına ilişkin beklentilerde, bir önceki seneye göre önemli bir bozulma ve karamsarlık olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca, katılımcıların yüzde 49’u tarafından FED’in varlık alımlarını azaltmasının önümüzdeki dönemde, Türkiye ekonomisi üzerinde yüksek etkisi olacağı belirtiliyor.