Türkiye’de Alman Goethe Enstitüsü siyasi baskılardan nasibini aldı

Almanca ve Alman kültürünü tanıtan Goethe Enstitüsü siyasi baskıların artmasından şikayetçi. Enstitünün başkanı Klaus-Dieter Lehmann, özellikle Türkiye, Rusya, Çin gibi ülkelerde koşulların zorlaştığını açıkladı.
Almanya'nın tüm dünyada faaliyet gösteren dil ve kültür kuruluşu Goethe Enstitüsü dünyada kriz ve çatışmaların artması nedeniyle kültürel faaliyetlerinde giderek artan siyasi baskıyla karşılaşıyor. Enstitü Başkanı Klaus-Dieter Lehmann Alman Haber Ajansı'na (dpa) verdiği mülakatta bu durumdan kendilerinin fazla etkilenmediğini ancak birlikte çalıştıkları partner kuruluşlar üzerinde yoğun baskı yaratıldığını söyledi.

En çok Rusya, Çin ve Türkiye'de durumun değiştiğini belirten Lehmann birlikte çalıştıkları kuruluşların tehlikeye girmemesine özen göstermek zorunda olduklarını ifade etti. Yasal görevi Almancayı teşvik etmek ve uluslararası kültürel işbirliğine katkıda bulunmak olan Goethe Enstitüsü'nün 98 ülkede toplam 159 şubesi bulunuyor.

Türkiye'de İstanbul, İzmir ve Ankara dışındaki yerlerde de kültürel buluşma merkezleri açan Goethe Enstitüsü mesleki geliştirme kursları sunuyor ve kültür hayatına katılımı teşvik ediyor. Bütün bu faaliyetler Türk vakıflarının ortaklığıyla yürütülüyor.

Her yere bir Goethe Enstitüsü

Enstitü Başkanı Lehmann, "Tahrik amacı taşımadıklarını ve insanlara ulaşabilmelerini sağlayıp, sivil toplumu güçlendiren programlar uyguladıklarını" söyledi.

Artan milliyetçilik ve Doğu ile Batı arasındaki uzaklaşmanın Avrupa'daki çalışmalarını olumsuz etkilediğini belirten Goethe Enstitüsü Başkanı Lehmann, Fransa ile birlikte Avrupa'daki gelişmenin itici gücü olmak istediklerini ifade etti.

Goethe Enstitüsü bütçesine Dışişleri Bakanlığı tarafından ayrılan ödenek bu yıl 15 milyon arttırılarak 241 milyon euroya çıkarıldı. 2019 yılında da enstitüye bakanlık tarafından verilen mali kaynak 13 milyon euro arttırılacak.

Yıllık bütçelerinin 400 milyon euroyu bulduğunu belirten Klaus-Dieter Lehmann enstitü bünyesindeki düzenlemeler sayesinde değişikliklere daha çabuk ayak uydurabildiklerini ve bu sayede "faaliyet gösterdikleri ülkelerdeki gelişmelere daha çabuk adapte olup, güvenilir ağlar kurabildiklerini" sözlerine ekledi.
01 Ağustos 2018 18:38
DİĞER HABERLER