Erdoğan demokrasiyi nasıl baltaladı?

Güney Afrika'nın en büyük medya grubu Independent'in hafta sonu gazetesi Sunday İndependent'te Türkiye'deki insan hakları ihlalleri ile ilgili bir haber yayımlandı.

Güney Afrika’nın 130 yıllık medya Grubu Independent'in hafta sonu gazetesi Sunday İndependent'te  Dış Haberler Editörü Shannon Ebrahim imzalı Türkiye ve Erdoğan değerlendirmesi yayımlandı.

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) Türkiye'de özellikle Kürtlere ve Hizmet Hareketi'ne karşı gerçekleştirdiği ciddi insan hakları ihlallerine dikkat çekilen yazıda Türkiye'deki demokrasinin nasıl çöktüğü anlatıldı. 


TÜRKİYE'DEKİ DEMOKRASİNİN ÇÖKÜŞÜ 

Erdoğan 2003 yılında gösterişli bir şekilde Müslüman bir lider olarak iktidara geldi. 17 yıl içinde iktidara geldiği günlerin çok uzağına düştü. 

Desteğini her geçen gün kaybediyor. Hatta kendi partisi içinde de ona muhalefet başladı. Türkiye'de ve bölgesinde tehdit olarak görülmeye başladı. 

İstanbul seçimlerini tekrar ettirmesi Erdoğan'ın İstanbul seçimlerini muhalefetin adayının kazanmasına sebep oldu.  Muhalefet adayının ciddi bir zafer kazanması AKP'nin de ciddi kaynaklara ulaşmasını engelliyor. 

Şimdi Erdoğan muhalafet partili belediye başkanını yıpratmaya çalışıyor. Yeni Başkan, vali ile tartışmasını bahane ederek görevden almak isteniyor.  

Aslında Erdoğan demokrasi karşıtı düşüncelerini hiçbir zaman saklamadı. Hatta bir zamanlar, "Demokrasi amaca ulaşmak için bir araçtır." dedi. 

Seçim sonrasında eski Başbakan Ahmet Davutoğlu seçim yenilgisinden sonra yayınladığı 15 sayfalık bildiri de dikkati çekti. 

Davutoğlu ile eski bakan Ali Babacan'ın ayrı ayrı parti kuracağı söyleniyor. 


Erdoğan ise bu eleştirilere sert tepkiler veriyor. Partiden ayrılanları ihanet etmekle suçlayan Erdoğan onların ağır bir fiyat ödeyeceklerini ifade ediyor. 

Ayrıca AKP kontrolündeki medyada da parti içindeki eleştirilere ambargo koyuyor. 

MEDYAYI DA ERDOĞAN KONTROL EDİYOR... ,

Shannon Ebrahim imzalı makalede dikkat çeken konulardan biri de Türkiye'deki medya yapısı ile ilgili bölüm. 

Makalede Türkiye'deki medyanın birçoğunu ya satın almalarla ya da kapattılmakla AKP'nin kontrolüne geçtiği hatırlatılıyor. 

Türkiye şu anda dünyada en fazla gazeteciyi hapseden ülke konumunda dikkat çeken Shannon Ebrahim "Türkiye'de demokrasinin sabotajlanması yeni bir şey değil." denildi 


2016 darbe teşebbüsünden sonra ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) ile hem Hizmet Hareketi'ne hem de Kürt muhalefeti bastırmak için bir araç olarak kullanıldığına işaret edilen makalede Kanun Hükmünde Kararname (KHK) mağduriyetinin altı çizildi.

"Türkiye'de 200 bin kişi tutuklandı. 150 bin kamu görevlisi işten atıldı. 
Bunların içinde hâkimler, akademisyenler, öğretmenler, gazeteciler, askerler, siyasetçiler ve diplomatlar var. Yaklaşık 2 bin özel eğitim kurumu, 174 medya kurumu kapatıldı. Bunun devam edebilmesi için olağanüstü hal 7 kez uzatıldı."

OHAL döneminde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) devre dışı bırakıldığı vurgulanan makalede 
çıkartılan KHK'lar ve anayasa değişikliği ile bütün yetkilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verildiği belirtildi.
 
ERDOĞAN TEHDİT EDİYOR

Makalede Erdoğan'ın son zamanlardaki diplomasi çıkışlarına da bir parantez açılmış.
 
Erdoğan'ın Avrupa'ya karşı yaptığı Suriyeliler üzerinden "sınır kapılarını açarız" tehdidini hatırlatan Shannon Ebrahim, ayrıca Erdoğan'ın "Türkiye'nin nükleer silah" sahibi olması gerektiğinine dair sözlerine de atıf yaptı. 

16 Eylül 2019 13:43
DİĞER HABERLER