"Türkiye'de şu an 2,5 milyondan fazla biyometrik kayıtlı Suriyeli var"

AFAD Başkanı Fuat Oktay, bugün itibariyle 10 sınır ilinde 25 kampta 280 bin 518 kişinin bulunduğunu söyledi. Oktay, Türkiye'de şu an 2,5 milyondan fazla biyometrik kayıtlı Suriyeli'nin bulunduğunu söyledi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan 'Mülteci Hakları Alt Komisyonu, AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu başkanlığında toplandı. Komisyonda AFAD Başkanı Fuat Oktay, sunum yaptı. Suriye'deki karışıklıklar sebebiyle Türkiye'nin uyguladığı açık kapı politikası çerçevesinde ilk olarak Hatay'dan 250 kişinin giriş yaptığını dile getiren Oktay, çatışmaların artmasıyla birlikte bugün itibariyle 10 sınır ilinde 25 kampta 280 bin 518 kişinin bulunduğunu söyledi.

Kamplarda eğitim başta olmak üzere gibi birçok hakkın sağlandığını, ücretsiz sağlık hizmeti verildiğini, kurslar açıldığını anlatan Oktay, Türkiye'de şu an 2,5 milyondan fazla biyometrik kayıtlı Suriyeli'nin bulunduğunu açıkladı. "Hemen hemen tamamı kayıt altındadır. Kimin, nerede, hangi şartlarda olduğunu biliyoruz." diyen Oktay, şöyle devam etti: "Sağlık hizmetini Sağlık Bakanlığı ile, eğitim hizmetini Milli Eğitim Bakanlığı ile, güvenlik hizmetlerini İçişleri Bakanlığı ile, aile işlerini Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile yapıyoruz. Kamplarda, Türkiye'nin diğer illerinde hizmetler nasıl veriliyorsa aynı şekilde veriliyor. Asıl yoğunluk kampların dışındadır. Bu yoğunluğa bakınca, sınıra yakın illerimiz başta olmak üzere İstanbul gibi metropollerde kalıyorlar. Kamplardaki çocukların tamamına eğitim veriliyor. Kampların dışında ise en az 750 bin okul çağında çocuk bulunuyor. Kamplar dahil 300 bin çocuğa Milli Eğitim Bakanlığı kontrolünde hizmet veriliyor. Yıl sonu hedeflerimiz 460 bin çocuğun okula alınmasıdır."

320 BİN AMELİYAT YAPILDI

Suriyelilerin sağlık hizmetlerinin de karşılandığını belirten Oktay, bugüne kadar 320 bin ameliyat, 468 bin yatan hasta hizmeti verildiğini söyledi. Urfa'da 378 bin, Hatay'da 364 bin, İstanbul 357 bin, İzmir'de 83 bin, Ankara'da 51 bin, Gaziantep'te 325 bin Suriyeli bulunduğunu anlatan Oktay, hangi ilde sayının ne kadar olduğuna ilişkin verilerin ellerinde olduğuna dikkat çekti. Türkçe öğrenmeye yönelik yoğun bir talep geldiğini, buna da Halk Eğitim Merkezleri ve bakanlık nezdinde cevap vermeye çalıştıklarını dile getiren Oktay, uluslararası kuruluşların yeteri kadar ellerini taşın altına koymadığına dikkat çekerek "Bunu onlara da söylüyoruz, UNICEF başta olmak üzere. UNICEF'in de katkıları oldu. 33 prefabrik okul yapıldı. Yani her biri bin öğrenci kapasiteli dediğimizde toplamda 33 bin kişilik sadece prefabrik okul... Bunların yapılması, 'BM'nin çocuklardan sorumlu bir kurumu yardım ediyor, üzerine düşen sorumluluğu yerine getiriyor' anlamına gelmiyor. Kendilerine de bunu çok açık bir şekilde ifade ediyoruz. Bunun işletme ve eğitim boyutu var." şeklinde konuştu.

"Maliyette BM standartlarında rakamlar açıklıyoruz. Bugün itibariyle 8 milyar dolarlık BM standartlarında ifade ettiğimiz bir maliyet var. Bunun uluslararası yardım boyutuna bakınca, 455 milyon dolardır. Buna BM'nin ilgili tüm kurumlarının yaptığı yardımlar dahildir." diyen Oktay, kart sistemine geçerek her birey için kartlara 85 lira yüklediklerini, onların marketlerden istediğini alabildiğini ifade etti.

"Kobani'deki hareketlenmede 3 günde 200 bine yakın insanı aldık." diyen Oktay, "Avrupa'da 28 ülkenin on binler gittiği zaman panik haline geldiği ilk anları hatırlayın. Bu kolay değil. Hedef ülke olarak da Türkiye'de kalmak üzereydiler. Geri dönüşler boyutu da oldu. Kobani'den gelenlerden 129 bin 961'i dönüş yaptı." diye konuştu.

Sokaklarda bulunan Suriyelilerin, ciddi bir şekilde öncelikli gündemleri arasında olduğunun altını çizen Oktay, kamplarda yeterince yerlerinin olduğuna yönelik valiliklere yazı gönderdiklerini belirterek "İkna yöntemiyle bu çalışmayı götürmek istedik. Ama çok fazla başarılı olamadık. Bu sayı maksimum 3 bine ulaştı. Bunların tamamı Suriyeli değil. Bu açlıktan veya yoksulluktan kaynaklanan bir olay değil. Biz hep 'dışarıda gördüklerinize lütfen yardım etmeyin' dedik. Yardım edilen her kuruş, daha fazla istismara neden olacaktır. Bir ihtiyaçtan kaynaklanan dilenme olayı değil, tamamen istismardır." değerlendirmesinde bulundu. CİHAN
21 Ocak 2016 15:36
DİĞER HABERLER