Türkiye ile Fransa arasındaki OHAL farkları neler?

Türkiye ile Fransa arasındaki OHAL farkları neler?
Fransız haber sitesi Slate’de gazeteci Ariane Bonzon’un, iki ülke arasındaki OHAL (Olağanüstü Hal) ve farklarını ortaya koyduğu bir makale yayınlandı.
France 24 kanalındaki programda konuyla ilgili görüş bildiren Bonzon, Erdoğan’ın her defasında Fransa’da da OHAL ilan edildiğini söylediğini ama iki ülke arasında OHAL konusunda bir çok fark olduğunu belirtiyor.

En önemli ve göze batan farklardan bir tanesi, örneğin OHAL olsun veya olmasın Fransa’da gözaltı süresi 48 saati geçemezken (terör soruşturması kapsamında bile 6 gün) Türkiye’de bu 30 güne çıkıyor. Zaman Fransa’nın haberine göre, Bonzon’un yazısında ortaya koyduğu yedi fark şunlar;

1. OHAL ne zaman ilan edilir?

Türkiye : OHAL kamusal işleyişin ciddi manada tehdit edildiği durumlarda, şiddetin baş gösterdiği ve özgürlüklerin oluşan tehditten etkilendiği hallerde veya toplumsal buhran durumlarında ilan edilir.

Fransa : Kamu düzeninin tehdit edildiği durumlarda ilan edilir.

2. OHAL’e kim karar verir ?

Türkiye : Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu tarafından en fazla altı aylık bir dönem için bu karar alınır. Meclis’in onayına sunulan karar yine Meclis kararıyla uzatılıp kaldırılabilir.

Fransa : Bakanlar Kurulu kararıyla ilan edilir. OHAL süresi 12 günü geçerse yasayla geçmek zorunda , 12 günden az olan OHAL süresi için hükümet kendi başına karar alabilir.

3. OHAL’in yürürlüğe konmasında hangi kontrol mekanizması işliyor ?

Türkiye : Anayasa hükümete bu konuda geniş yetkiler veriyor. İçeriğini kanun tasarılarıyla hükümet belirliyor.

Fransa : Çerçevesi 1955 sayılı kanunla belirlenmiş olup 24 Temmuz 2016’da yapılan kanunla değişmiştir. Ama hükümetin inisiyatifiyle her fırsatta değiştirilebilir.

Fransa’da bu değişiklikler kanunla belirlenen çerçevenin dışına çıkamazken ( hukuki prosedür ve değişikliklerde ölçülü davranma adlî kontrol altındadır), Türk hükümeti Meclis’in onayından geçirerek istediği değişikliği yapabilir.

4. Temel prensipler ve hukuk açısından…

Türkiye : Teoride, OHAL kısmî olarak özgürlükleri hukuksal açıdan kısıtlıyor ama yaşam hakkı, din özgürlüğü, düşünce özgürlüğü, masumiyet karinesi gibi temel özgürlüklere dokunmuyor. OHAL boyunca Cumhurbaşkanı’nın başkanlık ettiği Bakanlar Kurulu isterse, özgürlükleri kısıtlayan kanun hükmünde kararnameler yayınlayabilir. Anayasa Mahkemesi’nin bu kararnameler üzerinde hiç bir tasarrufu bulunmuyor.

Fransa : Fransa kanunları özgürlükleri kısıtlayan bir dizi hak mahrumiyetlerine izin veriyor. Ama hükümet asla tek başına bunu yapamıyor. Ve yürülüğe konulmak istenen tüm kısıtlamalara Anayasa Mahkemesi’nin müdahale hakkı bulunuyor.

Türkiye’de ise hükümet tek başına kısıtlama hakkına sahipken Fransa’da aynı hak söz konusu değil.

5. Somut olarak OHAL nedir ne işe yarar ?

Türkiye : İlk kanun hükmünde kararname 2016 Temmuz ayında yürürlüğe girdi. Bu kararnameyle önemli ölçüde bir takım özgürlükler sınırlandırıldı. Gözaltı süresinin 30 güne çıkartılması, avukat ve müvekkil arasında geçen tüm konuşmaların kayda alınması, tutuklular için her 15 günde sadece 10 dakikalık telefon izni, memurların görevlerinin düşürülmesi, 1143 özel kurum, kuruluş ve derneğin kapatılması vb. kararlar bu kısıtlamalardan bazıları.

Fransa : OHAL Fransa’da ev, iş yeri ve üst aramalarına günün her saati izin veriyor. Reşit olmayanlar savcı kararıyla 4 saate kadar gözaltında tutulabiliyor. Yine sadece savcılık kararıyla şüphelilerin informatik hesap ve yazışmaları kontrol edilebiliyor. Gösteri ve toplantılar yasaklanıp dinsel kuruluşlar kapatılabiliyor.

Türk hükümetinin uyguladığı OHAL şüphesiz daha katı. Fransa’da çok sayıda üst, ev ve iş yeri aramaları yapılmış olsa da işten çıkartma veya gözaltı süreleri hakkında bir değişiklik yapılmadı.

6. Hangi hukuki garanti veriliyor ?

Türkiye : Hiç bir hukuki garanti verilmiyor. Anayasa Mahkemesi’nin müdahale hakkı bulunmuyor. Tutuklamalar ve gözaltılar nedeniyle, idari ve diğer mahkemelerin işlevi askıya alınmış durumda.

Fransa : Yapılan tüm uygulamalar idari hakimlerce kontrol edilip uygun olup olmadığına karar verilebilir. 2015 yılı boyunca Fransa’da gerçekleştirilen bir çok arama kararı adlî hakimlerce iptal edilmişti.

Türkiye’de alınan karalara karşı itiraz mekanizması kapalıyken Fransa’da bu kanun güvencesi altına bulunuyor.

7. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nasıl bir rol oynuyor ?

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi OHAL boyunca yaşanan hukuk ihlallerini yargılama yetkisine sahip bir mahkemedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 15.maddesi ulusal tehlike anında devletlerin AİHM sözleşmesini geçici olarak askıya alabileceğini ama bunun sadece çok istisnai durumlarda yapılabileceğini belirtirken, bu askıya alma sürecinin hayat hakkı, işkence ve insanlık dışı müdahale yapılmaması ilkesi veya geriye dönük cezayı hükümlerin işletilmemesi durumuna uygun olarak yapılması gerektiğini vurguluyor. Türkiye ve Fransa’da kendi OHAL çerçevesinde AİHM kararlarını askıya almışlardı.

Pratikte bunun kontrol edilmesi çok uzun yıllar alıyor. Avrupa’da, Türkiye’nin devlet olarak bu kararlara yıllardır uymadığı yönünde yaygın bir kanaat zaten mevcut.

İki ülkeyi karşılaştırdığımızda OHAL’in hangi şartlar altında uygulandığını görmek gerekiyor.

Türkiye’de son yıllarda demokratik denge kaybolmuş durumda, basın özgürlüğü ciddi bir biçimde yara aldı. Hukuk sisteminin yeniden yapılandırıldığı ve sosyal kurumların artık daha kırılgan ve daha dayanıksız hale getirildiklerini görüyoruz.

Tüm ülkelerde bir taraftan hak ve özgürlükler daraltılırken bir yandan ana hürriyet konularının garanti altına alınmaları söz konusudur. OHAL’in Türkiye’de daha çok özgürlükleri kısıtladığı ve hukuki garantisi olmayan orantısız bir durumla karşı karşıya kalındığını görmekteyiz.

Fransa’da ise, yetersiz olsa da özgürlüklerin kısıtlanması ve temel hakların garanti altına alınması konusunda bir paralellik görüyoruz. Türkiye’de yaşanılan özgürlüklerin kısıtlanması ve hak ve özgürlüklerin garantiye alınması konusu arasında makas farkı iki şeyle açıklanabilir : Türkiye Fransa gibi hem teröre karşı savaşırken bir de darbe girişimi sonrası darbecilerle mücadele etmektedir. Bu da Türkiye Devleti’ni daha otoriter ve baskıcı kılmaktadır.
28 Temmuz 2016 13:14
DİĞER HABERLER