Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı

Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı İnce: -Aklı karıştığı zaman yok işte faizi yükselttim, koşulları artırdım, kredileri geri çağırdım tarzı yaklaşım yapan bankalar kimler ise -kendimizi de katıyorum bunlara- bunları lütfen
BURSA (A.A) - Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Suat İnce, Aklı karıştığı zaman yok işte faizi yükselttim, koşulları artırdım, kredileri geri çağırdım tarzı yaklaşım yapan bankalar kimler ise -kendimizi de katıyorum bunlara- bunları lütfen değerlendirin, not, derece verin ve bunlarla çalışmayın dedi.
     İnce, Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve İşadamları Derneğinde (DOSABSİAD) düzenlenen İşte Seminer eğitim programı kapsamındaki İhracat, Döviz Kazandırıcı Faaliyetler ile Yatırımlarda Devlet Destekleri konulu sunumunda, İş Bankasının Bursadaki durumu, Türkiye ekonomisindeki rolü ve son bilançosuna ilişkin bilgiler verdi.
     İş Bankasının bölgesel bir oyuncu, güç olma gibi bir vizyonu olduğuna dikkati çekerek, planlarının bu vizyona uygun olduğunu bildirdi.
     İnce, 1924te kurulan İş Bankasının ilk yabancı teşkilatını 1932 yılında, Mısırda İskenderiyede ve Hamburgda şubesini açarak, yurt dışına açılmış bir banka olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
     Şu anda Kıbrısta 14 şube, Irak Erbilde bir şubemiz var. Bağdat şubemizi yakında açıyoruz. Irakta 2-3 şube daha açma düşüncemiz var. İngilterede bir şubemiz var. Çinde bir temsilciliğimiz var. Bahreynde bir şube var. Mısırda bir temsilcilik var, Mısırda bir banka alma düşüncemiz var, banka almak için görüşmeler yapıyoruz. Avrupa tarafına baktığımızda, Almanyada kurulu bir bankamız var, yüzde 100 Türk sermayeli bir Alman bankası. Bu banka üzerinden Avrupanın çeşitli ülkelerine yayılmış durumdayız. Diğer taraftan geçen sene tamamen mülkiyeti İş Bankasına geçen Rusyada bir bankamız var. Bu banka 15 şubeyle faaliyet göstermekte ve Rusya bizim çok inandığımız bir pazar. Ayrıca Kosova Priştinede bir şube açma düşüncemiz var, açacağız. Gürcistan Batumda bir şube daha açmayı planlıyoruz. Pakistan Karaçide şube açabiliriz, banka satın alabiliriz, bu tür planlarımız var. Diğer taraftan da dünyanın her tarafında iş adamlarımızın olduğu yerlerdeki bankalaşma ve şubeleşme fırsatlarını da elimizden geldiği kadar kollamaya çalışıyoruz. İş Bankası, müşterisinin, Türk iş adamının, -müteşebbis olduğu her yerde- olmaya çalışmaktadır.
    
     -KOBİ kredileri-
    
     Küçük ve orta ölçekli işletmelere (KOBİ) verilen kredilere de değinen İnce, bu kapsamda 1,5 milyondan fazla müşterilerinin bulunduğunu, 21,3 milyar lira bakiyeye ulaştıklarını kaydetti.
     İnce, bazı gazetelerde KOBİ kredileriyle ilgili birtakım haberler yayınlandığını hatırlatarak, şu bilgileri verdi:
     (Banka sektörünün KOBİ kredilerinden artık geri durduğu, uzak durduğu, kredilendirme yapmadığı, kredi verirken zorluk çıkardığı) gibi bir haberdi. Hatta birtakım sivil toplum örgütlerinin başkanları da bunları ifade ettiler. Bu, bizi ilgilendiren, bizim üzerimize alacağımız bir şey değil. Çünkü biz bu konuda hızla büyümeye devam ediyoruz. Sektörün yılbaşından bugüne kadarki KOBİ kredi büyümesi yüzde 1in altındayken, İş Bankası şu anda mayıs itibarıyla yüzde 9a gelmiştir. Biz bu rakamı artırarak devam edeceğiz.
    
     -Bu birliğin (AB) geleceği şu anda daha çok tartışılır hale geldi-
    
     KOBİlere tavsiyelerde de bulunan İnce, banka olarak kredi verecekleri firmayı değerlendirirken bilanço rakamları üzerinden birtakım derecelendirmeler yaptıklarını, taahhütlerine sadık olup olmadığını da bu değerlendirmeye katarak müşteriye kredi notu verdiklerini anlattı.
     İnce, enteresan bir dönemden, süreçten geçildiğine dikkati çekerek, şunları dile getirdi:
     Değişik riskler var, dünya ekonomisi ve Avrupa ekonomisiyle ilgili çok ilginç bir dönemden geçilmekte. Bakın şu 10-12 yıllık bir süre içinde Mark diye Drahmi diye bir para vardı, bunlar kalktı, avro oldu ve bugün avronun belki geleceğinin olmadığını tartıştığımız bir döneme girdik. Bir Avrupa Birliği (AB) diye bir birlik var, bu birlikte önceki gün Almanyanın bir borçlanması oldu, 10 yıllık bir borçlanma yaptı Almanya... Almanya, tarihinin en düşük faiz oranıyla 10 yıllık borçlanma yapabilirken, yine ABde aynı parayı kullanan Yunanistan batık durumda ve kimse para vermek istemiyor ve bunlar bir birlik ve bu birliğin geleceği şu anda daha çok tartışılır hale geldi. Bu, global, bu kadar entegre olmuş bir dünyada bankaların ve firmaların hatta ekonomik konuların çok iç içe geçtiği bir dünyada bu gelişmeler ilave riskler doğurmaktadır. Dolayısıyla firmalarımızın işlerini yönetirken bu tip riskleri yok saymadan hayatı yönetmeleri gerekmektedir. Bunu çok önemle tavsiye ediyorum. Çünkü rutin bir dönemden geçmiyoruz, rutin işler olmuyor, bu rutin işlerin olmadığı dönemde de işlerimizi genel geçer eski alışkanlıklara göre yönetmemiz son derece hatalı olur diye düşünüyoruz.
    
     -Banka riski-
    
     Bu süreçte firmaların banka riski diye bir riski de çok iyi yönetmesi gerektiğini, çalışılan banka tercihinin çok iyi yapılması gerektiğini ifade eden İnce, iş adamlarına hitaben şöyle dedi:
     Bizler sizleri değerlendiriyoruz, sizlere not veriyoruz, sizler de bize not verin. Sizler de bankalara not verin. Biz not verirken sizin uzun vadeli geleceğiniz, sizin gelecekte de sözünüze sadık bir firma olup olmadığınız, sizin bize sürpriz yapmayan tarzda yaklaşımlarınız olup olmadığı... Bütün bunlar değerlendirmede bizim için önemli kriterlerdir. Bunların aynısının bankalar açısından da sizlere sağlanması gerektiğini düşünüyorum: Politikaları düzenli olan, müşterisini şaşırtmayan, kriz dönemlerinde aklı karışmayan...
     Aklı karıştığı zaman da yok işte faizi yükselttim, koşulları artırdım, kredileri geri çağırdım tarzı yaklaşım yapan bankalar kimler ise kendimizi de katıyorum bunlara, bunları lütfen değerlendirin, not, derece verin ve bunlarla çalışmayın. Bu tip bir yaklaşımı olan bankanın riskini almaya değmez bence...
     (HLK-KAK)
29 Mayıs 2012 16:49
DİĞER HABERLER