Türk vatandaşlarının yoğun olarak yaşadığı Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika ve Avusturya bu yıl Türkiye’nin ‘otomatik finansal bilgi değişimi’ takvimine alınmadı. Gurbetçileri rahatlatan bu karar Türkiye’yi vergi şeffaflığından uzaklaştırıyor.
Türkiye, Otomatik Banka ve Finansal Bilgi Değişimi Anlaşması'nı kabul etmesine rağmen henüz tam anlamıyla uygulamaya geçmiş değil. Bu anlaşma uluslararası vergi kaçakçılığıyla mücadele kapsamında atılan çok önemli bir adım.
Türkiye bu konuda taahhütlerini yerine getirmez ise vergisel açıdan işbirliği yapmayan veya şeffaf olmayan ülkelerin yer aldığı ‘kara liste'ye girebilir. Türkiye'nin Avrupa'da Türk vatandaşlarının yoğun olarak yaşadığı Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika ve Avusturya ile finansal bilgi paylaşım ilişkisinin etkin hale getirilememesi bu riski öne çıkarıyor.
Sözcü Gazetesi yazarı ve vergi uzmanı Dr. Nedim Türkmen ‘otomatik bilgi değişimi' taahhütlünün arka planını anlattı . Türkmen, Türkiye'nin anlaşmayı kabul etmesine rağmen neden uygulanmadığını anlattı.
‘AĞIRDAN ALINIYOR'
– Finansal hesap bilgilerinin otomatik değişimine ilişkin sözleşme 2011 yılında 136 ülke tarafından imzalanmıştı. Türkiye sürece nasıl dahil oldu ?
Türkiye bu anlaşmayı 21 Nisan 2017 tarihinde imzaladı ve 31 Aralık 2019 tarihinde onayladı. Anlaşma, mütekabiliyet yani karşılıklılık esasına dayanıyor. Anlaşma imzalayan ülkeler karşılıklılık temelinde sözleşmeye taraf olan ülkelerin vatandaşlarına ilişkin finansal hesap bilgilerini otomatik olarak her yıl ilgili ülkeyle paylaşıyor. Türkiye açısından ilk otomatik bilgi değişimi 2018'de Norveç ve Letonya ile başladı. Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) 25 Ağustos itibarıyla internet sitesinde finansal hesap bilgilerinin vergi konularında karşılıklı olarak otomatik değişim standardı bilgilendirme rehberini yayınladı. Bu yıl Türkiye'nin 54 ülkeye otomatik bilgi göndereceği ve 71 ülkeden bilgi alacağı açıklandı. Ancak Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika ve Avusturya'ya ilişkin olarak 2019 yılı bilgilerini paylaşılacağı, 2020 yılının ise bilgi değişimi takvimine alınmadığı açıklandı.
– Bu ülkelerle karşılıklı bilgi paylaşımından kaçınılıyor mu?
Bu beş ülke Türk vatandaşlarının yoğunlukla yaşadığı ülkeler. Biz finansal bilgileri paylaştığımız anda örneğin Almanya'daki Türk işçisi tam mükellef olduğu için Türkiye'deki varlıklarını görecek, bu finansal varlıklarının nereden elde edildiğini ve vergilerini sorgulayacak. Dolayısıyla Türkiye'deki parasından elde ettiği faize karşı vergi ödemek zorunda kalacaklar, hatta çok ciddi vergi cezaları ile karşı karşıya kalabilirler. Bu durum yurtdışında yaşayan vatandaşların Türkiye'deki bankalarda para bulundurmaktan kaçınmalarına yol açabilir. Bu nedenle bu ülkelerle bilgi paylaşımı anlaşması ağırdan alınıyor.
AB, EK SÜRE VERDİ
– Bu durum Türkiye'nin vergi şeffaflığına hazır olmadığını göstermez mi?
AB, vergi uygulamaları konusunda işbirliğine yanaşmayan ülkeleri kara listeye alıyor. Listede Fiji, Guam, Samoa, Umman, Cayman Adaları, Palau, Panama ve Seyşeller gibi ülkeler yer alıyor. Vergi uygulamalarında değişiklik yapma sözü veren ülkeler ise gri listede yer alıyor. Türkiye de gri listede. Geçtiğimiz şubat ayında AB vergi şeffaflığı kurallarını uygulamaya geçirmesi için Türkiye'ye ek süre verdi. Gri listeden çıkmak ve kara listeye girmemek için bu finansal bilgi değişimlerini yapmak zorundayız. Bu yönü ile Türkiye'nin ‘kara listeye' alınmasına neden olur.
İKTİDAR 13 YILDIR LİSTEYİ YAYINLAMIYOR
– Peki, Türklerin yurtdışında ne kadar parası var? Türk kanunları vergi cennetleri ile iş yapmayı engelliyor mu?
Türklerin yurtdışındaki parasının resmi olarak 102 milyar dolar olduğunu görüyoruz. Bu paraların Türkiye'ye getirilmesi için son 10 yılda 6 tane Varlık Barışı yasası çıkartıldı. Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 30. maddesinin 7. bendinde Türk şirketlerinin yurtdışındaki off-shore şirketlere ödeme yaptıklarında yüzde 30 stopaj yapılması gerektiğine ilişkin olarak hüküm bulunmasına rağmen Cumurbaşkanlığı 13 yıldır vergi cennetleri listesini yayınlamıyor. İktidar vergi cennetlerinden rahatsız olsaydı; bu liste yayınlanır, yüzde 30 kesinti olduğunda hiçbir şirket vergi cennetlerindeki şirketlerle iş ilişkisinde bulunmaz ve Türkiye'de vergi matrahı aşındırılamazdı.
TEK YOLU ‘KARA PARA' OLDUĞUNU KANITLAMAK
– Masak'ın yurtdışındaki paralar için harekete geçtiği yazıldı. Bu konudaki gelişmelerden bahseder misiniz?
OECD bünyesinde Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Anlaşması oluşturuldu. Maliye Bakanlığı harekete geçti ve Man Adası, Bermuda, Cebelitarık, Cayman, Seyşeller, Bahama ve İngiliz Virjin Adaları ile anlaşma yapılması için görüşüyor. Bu alanda anlaşılan ilk vergi cenneti Jersey hükümetidir. Öncelikle, Türk vatandaşlarının yurtdışına para göndermesi, bir şirketin off-shore hesap açması suç değil. Bilgiler ortaya çıktığında vergi kaçırılıp kaçırılmadığına dair inceleme her zaman yapılabilir. Bu paraya el koymanın tek yolu kara para olduğuna ilişkin bir mahkeme kararı çıkartmaktır.