Türkiye kredi borçlarını ödeyebilecek mi?

İngiliz Financial Times (FT) gazetesi, Türk Lirası'nın ABD Doları karşısındaki değer kaybını inceleyen iki makaleye yer verdi.
Gazete, Türkiye'de özel sektörün döviz borcunun ve siyasi risklerin yatırımcılarda endişe oluşturduğunu yazdı.

Gazetenin "gelişen piyasalar" bölümünde yer alan makale, Türk Lirası'nın zayıflığının, şirketlerin borçlarını geri ödemekte zorluk yaşayabileceği korkusunu artırdığını belirterek başlıyor.

Haberde Donald Trump'ın ABD'nin 45. başkanı seçilmesinin ardından değer kaybetmeye başlayan gelişen ülke para birimlerinin, ABD Merkez Bankası'nın gelecek hafta yapması beklenen faiz artırımı açıklaması ile daha da çok değer kaybedebileceği belirtiliyor.

FT, Amerikan Doları'nın Türk Lirası'na indirdiği bu darbeye cevaben Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halkı "vatanseverliğe" çağırdığını aktarıyor.

Erdoğan'ın halkı Türk Lirası ve altına yatırım yaparak 'doların tiranlığını' ve 'ülkenin düşmanlarının düzenlediği ekonomik sabotajı' yıkmaya çağırdığı kaydediliyor.

Cumhurbaşkanının bu çağrısının toplumun bazı kesimlerinde karşılık bulduğunu belirten gazete, bazı işyeri sahiplerinin Dolar bozduran müşterilerine yönelik promosyonlar yaptığına dikkat çekiyor.

Türkiye'deki döviz hesaplarında yaklaşık 140 milyar Dolar bulunduğunu belirten FT, ismi verilmeyen bir yetkilinin "Vatandaşlarımız Türk Lirası'nı terk etmedikçe sorun yaşamayız" dediğini hatırlatıyor.
Makalede diğer gelişmekte olan ülke liderlerinin kullandıkları dilde daha kontrollü, önerdikleri çözümlerde ise daha az yaratıcı oldukları yorumu yapılıyor.

Doların yükselişi, durgunluk, işsizlik: Kapalıçarşı esnafı ne diyor?

Makale şöyle devam ediyor:

"Piyasa hareketleri ABD'deki düşük faiz oranları ile gelişen ülkelere sermaye akışı arasındaki karşılıklı etkileşimin altını çiziyor. Bu, Türkiye gibi, şirketleri büyük oranda yabancı para cinsinden borçlanan ülkeleri daha büyük risk altında bırakıyor. Son veriler, yabancı yatırımcıların Kasım ayında 2,6 milyar dolarlık Türk tahvil ve varlığını elden çıkardığını gösteriyor. İstanbul Analytics'ten Atilla Yeşilada, Türkiye vatandaşlarının Erdoğan'ın çağrılarını görmezden gelerek Kasım ayının son haftasında 1 milyar dolarlık döviz aldığını söylüyor."

'Yatırımcılar siyasi riskten de endişeli'

FT, bazı yatırımcıların Türkiye'deki siyasi risklerden ve Erdoğan'ın yüksek faize karşı düşmanca tutumundan da endişe duyduğuna dikkat çekiyor.
Ancak gazeteye göre yine de en büyük endişe, banka dışı özel sektörün 210 milyar doları bulan döviz borcu.

Gazete, Amerikan Doları'nın Türk Lirası karşısında 3,70 seviyesine çıkması durumunda bu borçların geri ödenmesinin giderek zorlaşabileceğini belirtiyor.

Makale Avrupalı bir uzmanın yorumuyla son buluyor:


"Geçen hafta herkesin konuştuğu tek şey Lira'ydı. Herkes kapıya doğru yönelirse, kimse kapıdan son çıkan olmak istemez".


'OPEC kararı ve siyasi gerginlik etkisi'

FT'nin Şirketler ve Piyasalar ekindeki Katie Martin imzalı makalede ise Donald Trump'ın ABD'nin 45. başkanı seçilmesinden bu yana Meksika Pesosu'nun Amerikan Doları karşısında yüzde 7,5 değer kaybettiğine, Türk Lirası'ndaki değer kaybının ise yüzde 11'leri bulduğuna dikkat çekiliyor.

Makalede bunun tamamen Türkiye'nin hatası olmadığı, OPEC'in (Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü) petrol üretimini kısma kararının da, petrol ithal eden bir ülkenin para birimi olarak Türk Lirası üzerinde etkili olduğu hatırlatılıyor.
Ancak Martin'e göre, Türkiye içindeki siyasi gerginlik ve darbe girişimi ardından yaşanan baskılar da yatırımcıları rahatsız ediyor. Martin "Gazetecileri tutuklayıp akademisyenleri kovmak, yabancı para çekmek isteyen bir ülke için iyi bir görüntü oluşturmuyor" diyor.

Türkiye Merkez Bankası'nın "çürümeyi" durdurabileceğini belirten Martin, geçen ay Merkez Bankası'nın yaptığı faiz artırımına dikkat çekiyor.

Faiz artırımının Türk Lirası üzerindeki olumlu etkisinin sadece bir saat sürdüğünü belirten Martin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu adıma çok sert tepki verdiğini hatırlatıyor.
Makale şöyle son buluyor:

"Oxford Economics, Türkiye Merkez Bankası'nın bir noktada piyasaya boyun eğmek zorunda kalacağı öngörüsünde bulunuyor ve 'Tarih, Merkez Bankası'nın köşeye sıkıştığında adım attığını gösteriyor' diyor. Merkez Bankası'na bu fikri Erdoğan'a kabul ettirmekte bol şanslar diliyorum."
07 Aralık 2016 15:51
DİĞER HABERLER