Al Monitor'un haberine göre, yeni sistem devlet hastanelerinde ücretsiz tedaviyi iptal ederek ve tedavi masraflarının tamamını ödemeye zorlayarak Suriyeli hastaların Türkiye'ye girişini kısıtlıyor.

Haberde, Babülhava sınır kapısının tıbbi koordinasyon ofisinin 20 Eylül'de yayınladığı genelgede "Türk hastanelerinde Suriyeli hastalar için yeni bir sağlık sisteminin etkinleştirilmesine kadar, tıbbi sevk alan hastalara, bu tıbbi sevklerin verilmesinin 11 Eylül itibariyle durdurulduğunu bildiririz." denildiği aktarılıyor.

Babülhava'nın tıbbi koordinasyon ofisi müdürü Beşir İsmail, Al Monitor'e, Türkiye'nin yeni tedbiri sonucunda 120 hastanın tedavi görmeden Suriye topraklarına döndüğünü ve şu anda tedavi için acilen Türkiye topraklarına girmesi gereken 600 hasta olduğunu söyledi.

Sistemin şu şekilde işlediği belirtiliyor: "Türkiye topraklarına giriş yapan Suriyeli hastalar için bir Kimlik makbuzu düzenlenecek. Suriyeli mülteci daha sonra ikamet ettiği ve tedavi görmek istediği ildeki Türk göçmenlik bürosuna giderek makbuzu resmi geçici koruma kartı (Kimlik) ile değiştirmeli. Kart, Suriyeli mültecilere devlet hastanelerinde ücretsiz tıbbi tedavi ve Türk eczanelerinden ücretsiz ilaç tedavisi de dahil olmak üzere tüm Türk devlet hizmetlerinden yararlanma hakkı veriyor."

Türkiye'nin 'Kimlik'inin bir medikal turizm belgesiyle değiştirmeye yönelik son kararının, Suriyeli mültecilere tüm bu hizmetleri vermeyeceği belirtiliyor. Bu durumda, "Suriyeliler, daha önce Türk hükümeti tarafından karşılanan pahalı tıbbi tedavileri ödemek zorunda kalacak."

Babülhava'nın tıbbi koordinasyon ofisi müdürü İsmail, şunları söyledi: "Yeni turizm belgesi tüm illerdeki Türk hastaneleri tarafından tanınmıyor. Yeni kararla ilgili genelge tüm hastanelere ulaşmadı. Bu arada Hatay Devlet Hastanesi, tedavi prosedürleriyle ilgili yeni bir kararın yürürlüğe girmesini bekleyen Suriyeli hastaların 15 Eylül'e kadar kalmasına izin verdi. O tarihten itibaren Hatay Devlet Hastanesi'ne artık Suriye'den hasta alınmıyor."

İsmail, yeni belgenin hastaların Türkiye'ye girişlerinden bir ay sonra Suriye'ye dönmelerini zorunlu kıldığını, bunun da tedavinin tamamlanmasının bir aydan uzun süreceği bazı durumlarda mümkün olmadığını kaydetti. Ayrıca kararın, Suriye sınırına uzak Türkiye illerinde tedavi gören hastaları da etkileyeceği belirtiliyor. İsmail, "Suriye'nin kuzeybatısından gelen yaklaşık 450 hasta ise tedavilerine başlayabilmek için Türkiye'nin Reyhanlı ilindeki hastanelerde yeni sistemin devreye girmesini bekliyor. 2021'in başından bu yana acil vakaları olan 6 binin üzerinde Suriyeli hasta Türkiye'ye girdi. Onların 1350'si kanser hastası." diye konuştu.

Babülhava kapısından Türkiye'ye giren iki tür tıbbi vaka olduğunu kaydeden İsmail, "Acil olanlar, Suriye'den hemen Türk hastanelerine gelenler. Bunlar daha çok prematüre bebekler, yanıklar, savaş yaralanmaları ve trafik kazalarından oluşuyor. Acil vakalar, karaciğer ve böbrek nakline ihtiyaç duyan hastalar, kalp ameliyatları ve kanser hastaları." diye konuştu.

"Belgemizi yenilemek için her ay Suriye'ye dönüyoruz"
Al Monitor'e konuşan İdlibli bir kalp hastası olan Ahmed el-Khaled, Türkiye'nin ücretsiz tedaviyi iptal eden kararıyla ilgili şunları söyledi: “Hem Suriye'de hem de Türkiye'de artan ilaç fiyatları arasında bizi bedava ilaçtan mahrum etti. Bu karardan önce Türk eczanelerinden ihtiyacımız olan ilaçları ücretsiz alırdık. Şimdi Türk hastanelerinde tedavimizin yüksek maliyetini ödemek zorundayız. Ayrıca, tedavi görmekte olduğumuz şehir Türkiye'nin Suriye ile geçişinden ne kadar uzakta olursa olsun, belgemizi yenilemek için her ay Suriye'ye dönmek zorunda kalıyoruz. Bu hem maddi hem de sağlık açısından yıpratıcı bir durum.”