Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanlığına yeniden seçilen Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif’i tebrik etti ve "Yunanistan’a, Azınlığın seçtiği Müftülere saygının Lozan Antlaşması'nın gereği olduğunu bir kez daha hatırlatıyorum." dedi.
Çavuşoğlu’nun, sosyal medya hesabından yaptığı bu paylaşıma Yunanistan’dan gün içinde hemen yanıt geldi.
Yunanistan Dışişleri Bakanlığı yaptığı yazılı açıklamada, Batı Trakya’daki müftü seçiminin Lozan Antlaşması'nın hükümleri arasında yer almadığını bildirdi.
Açıklamada, “Bilindiği üzere Lozan Antlaşması'nda konuyla ilgili bir hüküm bulunmamakta.” denildi.
Yunanistan, Batı Trakya’da müftüleri kendi atarken, Türk Azınlığın seçtiği müftüleri resmen tanımıyor. Türkiye, "Batı Trakya Türk Azınlığı" derken Yunanistan, "Müslüman Azınlık" tanımını kullanıyor.
ERDOĞAN DA 'TÜRK AZINLIK' YERİNE MÜSLÜMAN AZINLIK TEZİNİ KABUL ETMİŞTİ
Türkiye'nin yıllardan beri Batı Trakya'daki tüm Müslümanları ayrım yapmaksızın 'Türk' olarak anmasına karşın, Erdoğan, Türkiye devletinin bu tezini yerle bir eden açıklamalarda bulunmuştu.
9 Aralık 2017'de GÜmülcine'ye yaptığı ziyaret sırasında Erdoğan resmi söylemin dışına çıkarak Yunanistan tezini kabul etmiş ve Batı Tyrakya'daki Türk azınlığı 3'e bölerek 'Türk, Pomak ve Roman' olarak 3'e ayırmıştı.
Erdoğan şöyle demişti: 'sayın Başbakanla görüşürken de gündeme geldi ki en burada soydaşlarıma da sesleniyorum. Mesela, Azınlıklar kavramı içerisinde, burada Müslüman Azınlık noktasından mı hareket, yoksa Türk Azınlık noktasından mı hareket. Tabi, kendileri orada Pomak, Roman da var dediler. Değerli arkadaşlar! Bizim ortak paydamız zaten İslâm’dır, Müslüman’dır. Dolayısıyla Türkü ile, Pomağı ile Romanı ile biz, biriz, beraberiz. Az önce söyledim. Biz, yaradanı yaradandan ötürü sevdik. Benim indimde, ha Türk olmuş, ha Roman olmuş, ha Pomak olmuş...'