Türkiye-Yunanistan görüşmelerinde hangi konular ele alınıyor, beklentiler neler?
Geçen yıl boyunca Doğu Akdeniz bunalımında karşı karşıya gelen Türkiye ve Yunanistan, gerilimin azalmasının ardından bugün İstanbul'da "istikşafi görüşmeler" kapsamında doğrudan görüşmelere başladı.
Taraflar arasında görüşmelerde hangi sorunların ele alınacağı konusunda anlaşmazlık sürüyor. Yunanistan sadece deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasını görüşeceğini iletirken Türkiye, Ege ve Akdeniz'de yaşanan tüm sorunların masada olacağını kaydediyor.
Tarafların, 2016'dan bu yana ilk kez işletilen mekanizmanın devam edip etmeyeceğine, ederse hangi formatta devam edeceğine bugünkü temasların ışığında karar verecekleri değerlendiriliyor.
İstanbul'da bugün gerçekleştirilecek istikşafi görüşmelerde Türk heyetine Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal başkanlık edecek. Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler ve Denizcilik-Havacılık-Hudut Genel Müdürü Büyükelçi Çağatay Erciyes de Türk heyetinde yer alacak.
Yunanistan heyetine ise deneyimli Yunan büyükelçi Pavlos Apostolidis başkanlık edecek. Görüşmelerin tek bir günde tamamlanması bekleniyor. Görüşme sonrasında açıklama yapılması beklenmiyor.
Türkiye ve Yunanistan, 2002 yılında, Ege Denizi'nden kaynaklanan sorunlarını teknik bir çerçevede ele almak, görüş ayrılıkları netleştirmek ve olası çözüm yolları konusunda siyasi otoriteye tavsiyelerde bulunmak için "istikşafi görüşmeler" adını verdikleri bir süreç başlatmışlardı.
Görüşmeleri, kamuoyu baskısından etkilenmemesi için katı bir medya karartması altında yapılmasına karar veren Türk ve Yunan tarafları, 2016'ya kadar 60 tur görüşme gerçekleştirdiler. Taraflar arasındaki son istikşafi görüşme 1 Mart 2016'da Atina'da yapılmıştı.
Gerilimden masaya
Beş yıl aradan sonra gerçekleşecek istikşafi görüşmeler, taraflar arasında 2020 boyunca yaşanan gerilimin ardından başlaması açısından da büyük önem taşıyor. Türkiye ve Yunanistan, geçen senenin ikinci yarısında, Doğu Akdeniz'de Kıbrıs adasının batısından Girit adasının doğusuna ve Libya kıta sahanlığına kadar uzanan büyük bir alanda çakışan kıta sahanlığı iddiaları nedeniyle karşı karşıya geldiler.
Türkiye, söz konusu alana askeri gemilerin eşliğinde Oruç Reis araştırma gemisini gönderirken, Yunanistan da Mısır ile deniz yetkilendirme anlaşması imzalayarak söz konusu bölgenin büyük bir bölümünü egemenliği altına aldığını iddia etti.
Tarafların önce Ağustos daha sonra da Ekim ayında istikşafi görüşmeleri başlatma girişimleri tek taraflı eylemler nedeniyle sekteye uğradı. Müzakerelerin yeniden başlamasına yol açan süreç önce Türk hükümetinin Oruç Reis gemisini bölgeden çekmesi daha sonra da dönem başkanı Almanya'nın etkisi sonucunda 10 Aralık Avrupa Birliği (AB) toplantısından Türkiye'ye ağır yaptırımlar yerine pozitif gündem önerilmesiyle somutlaştı.