Alman hükümetinin yanıtında, 15 Mayıs itibariyle Türkiye'de 44 Alman'ın cezaevinde bulunduğu belirtilerek, bu sayının polis tarafından şuç işlediği şüphesiyle alıkonulan, gözaltında tutulan, tutuklu yargılanan ve cezasını çekmekte olan kişilerden oluştuğu kaydedildi. 

Ancak hükümetin yanıtında bu kişilerin hangi sebeple Türkiye'de hapishanede tutulduklarına yer verilmedi.

Açıklamada bu kişilerden 13'ünün bu yıl içerisinde, kalanının da 2006-2016 yılları arasında cezaevine gönderildiği belirtilirken, bu kişilere yönelik Alman makamlarının ziyaretlerine de yetkililerce izin verildiği vurgulandı. Alman vatandaşları Türkiye'de cezaevinde tutulmaları halinde mevcut uluslararası yasalar gereği konsolosluk desteği alabiliyor ve yetkililerin kendilerini ziyaret etmesine izin veriliyor. Ancak bu kural çifte vatandaşlar için geçerli değil.

Son örnekler Tolu ve Yücel

Son olarak Türk yetkililer dün, bir süre önce tutuklanan sol eğilimli Etkin Haber Ajansı çevirmeni Alman vatandaşı Meşale Tolu'nun konsolosluk desteği almasına izin verdi. Konsolosluk yetkililerinin 2 Haziran'da Tolu'yu ziyaret etmesi bekleniyor.

Alman Die Welt muhabiri ve çifte uyruklu Deniz Yücel de toplam 100 günü aşkın bir süredir Türkiye'de önce gözaltında şimdi de tutuklu bulunuyor. Gazeteci Yücel şimdiye dek Alman makamları tarafından iki kez ziyaret edildi.

Federal Milletvekili Özcan Mutlu hükümetin konuyla ilgili verdiği yanıtın ardından Türkiye'deki tutuklu Almanların ve çifte vatandaşların sayısının endişe verici olduğunu söyleyerek, hükümeti bu konuda gerekli adımları atmaya çağırdı.