Türk Nefroloji Derneği tarafından 23 ilde 10 bin 750 erişkinin katılımı ile yapılan CREDIT çalışmasına göre Türkiye'de 7,5 milyona yakın kronik böbrek hastası bulunduğu tahmin ediliyor. Bu da ülke genelinden 6-7 erişkinden birisinin böbrek hastası olduğu anlamına geliyor. Türkiye'de erişkinlerin yüzde 15,7'sinde çeşitli evrelerde kronik böbrek hastalığı varlığını gösterdiği belirtiliyor.
Tüm dünyada ise erişkinlerin yaklaşık yüzde 10'unda böbrek hastalığı bulunduğu tahmin ediliyor. Türk Nefroloji Derneği Başkanı Gültekin Süleymanlar, kronik böbrek hastalığının, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de adeta salgın halini almış olan önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyledi. Basit ve ucuz bazı idrar ve kan testleri kullanılarak erken saptandığında önlenebilir veya ilerlemesi geciktirilebilir olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Süleymanlar, ancak farkındalığının ve erken tanısının düşük olmasının birçok olguda buna olanak vermediğini söyledi.
Halen tüm dünyada 2 milyonu aşkın kişinin diyaliz ve böbrek nakli tedavileri ile yaşamını sürdürdüğünü kaydeden Süleymanlar, şu bilgileri verdi: "Yıllık yüzde 6-8'lik artış oranı ile gelecekteki 10 yıl içinde bu sayısının iki katına çıkması ve toplam tedavi maliyetinin 1,5 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Türk Nefroloji Derneği verilerine göre Türkiye'de diyaliz uygulanan veya böbrek nakli yapılmış yaklaşık 60 bin hasta bulunuyor. Bu sayının, gelişmiş birçok ülkenin neredeyse 2 katı olan yıllık yüzde 10 artış oranı ile 2015 yılında 100 bini aşacağı ve halen 1.5 milyar dolar olan tedavi maliyetinin iki katına çıkacağı tahmin ediliyor.Kronik böbrek hastalığı için en yüksek risk grupları şeker hastalığı, tansiyon yüksekliği, kalp-damar hastalığı ve ailesinde böbrek hastalığı olanlar ile yaşlılardır. Diğer risk faktörleri arasında obezite, sigara, böbrek taşı, tekrarlayan idrar yolu infeksiyonları, sık ağrı kesici kullanımı, bağ dokusu hastalıkları ve düşük doğum ağırlığı sayılabilir. Türk Nefroloji Derneği tarafından gerçekleştirilen CREDIT çalışması, Türk toplumunda kronik böbrek hastalığı için risk faktörlerinin yüksek oranda mevcut olduğunu gösteriyor. Buna göre, erişkinlerin yüzde 33'ünde yüksek tansiyon, yüzde 12,7'sinde şeker hastalığı, yüzde 32'sinde obezite, yüzde 35'inde aktif sigara içiciliği bulunuyor. Özellikle son dönem böbrek yetmezliğinin en sık nedeni olan şeker hastalığı sıklığının 2002'de yüzde 7,2 iken, günümüzde yüzde 12'nin üzerine çıkmış olması endişe verici bir durumdur. Öte yandan, kronik böbrek hastalıklı bireylerde sakatlık ve ölüm oranları sağlıklı kişilere göre 10-30 kat daha yüksek. Bu hastalarda ölümlerin yaklaşık yarısından kalp ve damar hastalıkları sorumludur. Bu nedenle, kronik böbrek hastalığının erken tanısı ve önlenmesi, kalp sağlığının korunması bakımından da son derece önemlidir."