''Et tüketimi son 16 yılda ikiye katlansa da et üretiminde aynı artış yok. Türkiye 2002 yılında 390 bin ton et tüketimi yaparken ithalatı sıfırdı. Bugün ise 9 aydaki toplam et tüketiminin yüzde 45’i ithalat yoluyla karşılanıyor. Özet olarak Türk vatandaşı bugünlerde ortalama ayda 1 kg et tüketirken söz konusu rakamın 450 gramı ithalatla karşılanıyor.''
Can Teoman / Ahval
Ayda bir kilo et yiyoruz, 450 gramı ithal
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen hafta et fiyatları üzerinden yaptığı ekonomik tespitler ve Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli’nin hafta sonu Erdoğan’ı doğrulayacak şekilde et tüketiminin ne kadar yükseldiğine yönelik çıkışı, ekonomi dünyası ve kamuoyunda yeni bir tartışma konusu.
Erdoğan ve Bakanı Türkiye’de halkın alım gücündeki artış nedeniyle kırmızı et tüketiminin zirve yaptığını bu nedenle ithalat yapıldığını belirtiyor. Bakan Pakdemirli de aynı savı ispatlarcasına 2002 yılında yani AKP öncesinde Türkiye’de kişi başı 6 kilogram yıllık kırmızı et tüketiminin 15 kilograma çıktığını belirtiyor.
Türkiye’de hayat pahalılığından şikayet eden vatandaşlar yüksek fiyatlar nedeniyle artık neredeyse hiç kırmızı et tüketemez hale geldiklerini belirtiyor.
İktidar ve vatandaşların aynı konuda bu kadar farklı bakışa sahip olmaları olayın hayatın tüm alanlarında olduğu gibi sofralara gelen kırmızı et miktarı konusunda da farklı görüşlere sahip olması elbette ki normal. Çünkü rakamları herkes kendi tarafından görüyor. Ancak açıklanan rakamlara bakıldığında Türkiye’nin bir et sorunu olduğu açık.
Öte yandan Erdoğan her ne kadar ‘Gerekirse cari açığı düşünmeyiz, et ithalatı yaparız’ dese de zaten açıklanan veriler Türkiye’nin bir iktisadi politika olarak bu seçeneği önemli ölçüde uygulamaya geçirdiğini gösteriyor. TÜİK rakamlarına göre bu yılın Ocak-Eylül döneminde 1.6 milyar dolarlık kırmızı et ithalatı yaptı.
Bunun 1.38 milyar doları kasaplık canlı hayvan, 215 milyon doları ise karkas et olarak satın alındı. Toplam et ithalatında geçen yılın aynı döneminde göre yüzde 104 büyüdü. İthal edilen et ağırlığı 2017 yılının tümünde 300 bin ton olarak gerçekleşirken bu yıl sadece 9 ayda 400 bin ton oldu. Bu yılın ilk 3 çeyreğinde verilen toplam 30 milyar dolarlık cari açığın yüzde 5’ten fazlasını sadece et ithalatından kaynaklandığını gösteriyor.
ABD Tarım Bakanlığı geçen yıl Türkiye’nin 26 ülkeden et ithalatı gerçekleştirdiği tespitini yaparken bu yıl eklenen Rusya ile birlikte sayının arttığı biliniyor. Türkiye bu alımıyla birlikte net olarak dünyanın en çok et ithal eden 10 ülkesi arasında girmiş durumda.
TÜİK tarafından açıklanan bir diğer veri setine göre Türkiye yılın ilk dokuz ayında 859 bin ton kırmızı et üretimi yaptı. Et üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9.1 arttı. Bu rakama 345 bin tonluk kasaplık hayvan ithalatı dahil. Buna ek olarak 54 bin tonluk doğrudan karkas alımı var ve bu da eklendiğinde toplam et arzı, yani tüketimi 903 bin ton oldu. İthal etler çıkarıldığında yurtiçi menşeli üretimin yüzde 13.5 düşüşle 514 bin tona gerilediği anlaşılıyor.
Toplamda bakıldığında 81 milyon nüfusu olan Türkiye 9 ayda kişi başı toplam 11.1 kilogram, aylık bazda ise 1.24 kg et tüketimi yaptığını görmek mümkün. 12 aylık hesap edersek yıllık 15 kg’ye yakın kırmızı et tüketimi söz konusu. Dolayısıyla veriler Tarım Bakanı Pakdemirli’yi doğruluyor. 2002’de toplam et tüketiminin 390 bin ton nüfusun ise 65 milyon olduğu düşünüldüğünde kişi başı et tüketiminin 1.5 kat arttığı görülüyor.
Öte yandan bunlar brüt rakamlar. Türkiye’de tıpkı milli gelir hesabında olduğu gibi karmaşa yaratan gizli bir nüfus var. 2002’de Türkiye’de bir göçmen nüfusu bulunmazken şu an sadece 5 milyona yakını Suriyeli olmak üzere 9-10 milyonluk bir göçmen nüfusu olduğundan bahsediliyor. Bunlar da eklendiğinde nüfus 90 milyon kişiye yaklaşıyor ve kişi başı et tüketimi aylık 1.12 kilograma düşüyor. Senelik tüketim ise 13.5 kilograma geriliyor. Elbette bu rakam da net tüketimin tek başına anlatmıyor.
Türkiye yılın ilk 9 ayında 36 milyon turist ağırlarken, bu turistler ülke sınırları içinde 337 milyon geceleme yaptı. Turizm sektöründe yapılan çalışmalar her turistin günde ortalama 1 Kg yiyecek ve 3 litre içecek tükettiğini ortaya koyarken, yenilen gıdanın beşte biri kırmızı et ve ürünlerinden oluşuyor.
Bu da bize yılın ilk 9 ayında Türkiye’ye gelen turistlerin 67.5 bin ton kırmızı et tükettiğini gösteriyor. Turizm kaynaklı tüketimden arındırıldığında yurtiçinde yaşayan 90 milyon kişilik vatandaş ve göçmenin ilk dokuz ayda tükettiği toplam kırmızı et miktarının 845 bin 500 ton olduğunu anlatıyor. Bu rakam bizi ayda kişi başına 1 kilogram 44 gram, yılda da 12.5 kilogram et tüketimi yapıldığı sonucunda götürüyor. Yine de bu veri de AKP döneminde kişi başı kırmızı et tüketiminin kağıt üstünde ikiye katlandığını ortaya koyuyor. Ancak 2002 ve önceki yıllarda et üretiminde kayıt dışılığın yüksek olduğunu ve son yıllarda bunun giderek azaldığını söylemek de yanlış olmaz. Bu başlangıç yılı olarak alınan 2002 yılındaki rakamların güvenirliliğini zedeliyor. Örneğin Türkiye Ziraat Odaları Birliği tarafından yapılan hesaplamaya göre 1994 yılında Türkiye’de kişi başı kırmızı et tüketimi 20.7 kilogramdı.
(http://www.hurriyet.com.tr/gundem/tzobdan-kirmizi-et-raporu-9243416)
Diğer taraftan et tüketimi son 16 yılda ikiye katlansa da et üretiminde aynı artış yok. Türkiye 2002 yılında 390 bin ton et tüketimi yaparken ithalatı sıfırdı. Bugün ise 9 aydaki toplam et tüketiminin yüzde 45’i ithalat yoluyla karşılanıyor. Özet olarak Türk vatandaşı bugünlerde ortalama ayda 1 kg et tüketirken söz konusu rakamın 450 gramı ithalatla karşılanıyor.