Koronavirüs ‘pozitif’ olan kişi sayısının 98'e çıkması ve ilk ölümün gerçekleşmesi, salgına karşı alınan önlemlerin yeterli olup, olmadığı sorusunu bir kez daha gündeme getirdi. Hem kamuda hem de sosyal yaşamda alınan tedbirlere, kahvehanelerin, kafelerin ve spor salonlarının kapatılması da eklendi. Ancak kimi yerlerde umreden dönenlerin karantinaya alınmadığının açığa çıkması yurttaşlardaki endişeyi artırdı. 

Peki, alınan önlemler yeterli mi? 

Birgün Gazetesine konuşan  CHP PM Üyesi olan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Gaye Usluer bu soruya cevap verdi 

Usluer’e göre, test sayısının artırılması gerekiyor. Hastanelerde maske, gözlük ve yüz siperliğinin eksik olduğunu ve malzeme alımlarının başladığını belirten Usluer, Türk Tabipleri Birliği gibi meslek örgütlerinin sürece dahil edilmesi gerektiğini vurguluyor. Usluer, özetle şunları söyledi:

KOORDİNASYON ÇOK İYİ DEĞİLDİ: Ben süreci 2’ye ayırıyorum: Kriz öncesi yönetimi ve sonrası olarak. Kriz öncesi aşamasında Sağlık Bakanlığı başka, Kültür ve Turizm Bakanlığı başka Ticaret Bakanlığı başka bir açıklama yapıyordu. Koordinasyon çok iyi değildi. Yani sadece sağlık sorunuymuş gibi algılandı. Sağlık Bakanlığı bir bilim kurulu oluşturdu ve süreç böyle getiriliyor. Son hafta umreden 21 bin kişi Türkiye’ye giriş yapacak denildi ama bir baktık ki bunlar zaten Türkiye’ye girmişler. Bu noktada en az 11 gün en fazla 24 gün olan umre ziyareti çok önceden planlı olduğuna göre uyarı üstüne uyarılar varken 21 bin kişinin umre ziyaretine kim engel olmadı? Kim gözden kaçırdı? Önümüzdeki süreç umreden gelenler için hem kendileri için, hem yakınları için hem de toplum için kritik süreç olacak. Bakan, açıklamasında 3 vakanın umreden gelenler olduğunu söyledi.

SİSTEM YETERSİZ KALABİLİR Bütün hastaneler alarm durumunda. Hasta sayısı ne olacak, kritik soru budur. Hızlı bir vaka artışı ile karşı karşıyayız? Olguların yüzde 80’i hafif seyrediyor ama geri kalan yüzde 20’de ağır hastalık gösterecek kişi sayımız ne olacak? Bu aşamada sağlık sistemimdeki yeterlilik ya da yetersizlik durumu ile de karşılayacağız. Hastanelerde maske, gözlük, yüz siperliği ile ilgili alımlar yapılıyor. Yeterli olup olmadığını göreceğiz.

MESLEK ÖRGÜTLERİ SÜRECE DAHİL OLMALI: Hastaneler kendi salgın ekiplerini oluşturdu. Herkes bu salgına karşı hazırlık yaptı. Ama kriz öncesi dönemle sonrası aynı değil. İşbirliğinin daha fazla olması gerekiyor. Bir bilim kurulu oluşturuldu ama TBMM’deki siyasi partiler ile ilgili daha fazla işbirliği yapılmalı. TBMM sürecin dışında tutulmamalı. Meslek örgütleri bu işin içinde tutulmalı. Akıl aldığınız, ortaklaştığınız kişi sayısını artırdığınızda eksikleri daha kolay görebilirsiniz. Neticede elde edeceğiniz başarı toplumsal sağlık başarısı olacak. Hem konunun uzmanı hem de siyasetin içerisindeki biri olarak, bilgi kirliliğine engel olmamız gerektiğini düşünüyorum. Siyasi otorite, daha paylaşımcı davranırsa sürece yönelik eleştiriler daha az olur.

TEST SAYISI ARTIRILMALI: Testin yapılabildiği sadece 5 merkez var. Vaka sayısının artması ile merkezlerinin sınırlı olmasını doğru olmadığını düşünüyorum. Çok sayıda merkezde testin yapılması ve testin doğrulanması aşamasında sorunlar yaratabileceği için başlangıçta sadece şüphelilerle sınırlı test uygulamasının avantajı vardı. Fakat vaka görülmeye başlandı, bundan sonra her vakanın ve çevresindekilerin mutlaka taranması gerekiyor. Test sayısının artırılması gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün de üzerinde durduğu konu şu: Salgını kontrol altına almamız gerekiyorsa enfekte olanları bulmak zorundayız. Bunun da yolu test yaptırmaktan geçiyor. Ne kadar çok test yaptırırsak o kadar doğru bilgiyi elde ederiz. Tanımlanan vakanın da izole edilmesi ve yeni, kişilerin enfekte olmasının engellenmesi gerekiyor.

Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, katıldığı bir TV programında testlerin yurtdışı bağlantısı aranmaksızın yapılması gerektiğini söyledi: “Test sadece kişi hastaneye yatacak kadar ağırsa uygulanıyor yoksa sadece yurtdışı teması aranıyor. Artık yurtdışı bağlantısı dışında da test yapılması lazım.”