AKP'nin sosyal medyaya karşı yeni yasa teklifi hakkında konuşan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, “Yalan terörü hususunda bir adım daha atılması gerekiyor” dedi. Ardından partiden yapılan açıklamalarda “dezenformasyona” karşı hapis cezası ve sosyal medyaya girişin engellenmesi gibi öneriler üzerinde çalışıldığı ifade edildi.
Gazete Duvar'dan Serkan Alan'a konuşan Alternatif Bilişim Derneği Başkanı Faruk Çayır’a göre “yalan haber” ile “terörü” yan yana getirmek çok sancılı bir sürecin geleceğini gösteriyor. Çayır gelecek dönemin çok daha zorlu olacağını şu sözlerle anlattı;
“Bundan sonra da herhangi bir düzenleme yeterli gelmeyecektir. Her engelleyemediği, kontrol altına alamadığı olayda bir adım öteye gidecektir. Süreç sosyal medyayı kapatmaya kadar gidebilir.”
Erdoğan'ın "yalan terörü" sözlerinin Türkiye'ye yeni kazandırıldığını belirten Çayır, bu ifadenin temelde bireylerden çok muhalif gazetecileri hedef aldığını ve beraberinde sansürü getireceğini ifade etti.
"‘Yalan terörü’ diye bir şey yok. Sosyal medyadaki yalan haberlere ilişkin sosyal medya platformlarının kendi içerisinde denetimleri var. Şikâyet , içeriğin şiddet içerdiğini belirterek bildirme mekanizması var. Ama yalan haberle terörü yan yana getirmek çok sancılı bir sürecin geleceğini gösteriyor. Yalan haberleri çoğunlukla kötü kişilerin paylaştığını görüyoruz. Ama burada gazetecilik ve habercilik açısından sıkıntılı bir durum var. Gazeteciler haber kaynaklarına göre hareket ediyor. Burada amaçlanan hayata geçerse, sosyal medyada kişilerin yanlış bilgiyi paylaşmasından öte haberin içeriğine, haber kaynaklarının denetimine ilişkin olumsuz bir durum yaratılacak. Amaç bireysel kullanıcıların paylaşımlarını engellemek değil. Düzenleme muhalif gazetecilerin haberlerini engellemeye yönelik. Yani ‘yalan terörü’ düzenlemesi sansürü de beraberinde getirir."
Anayasa Komisyonu Başkanvekili Ali Özkaya, “Sosyal medyada dezenformasyon yapanlara 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve sosyal medyayı bir süre kullanamama gibi cezalar getirilmeli” önerisi ile ilgili olarak Faruk Çayır, daha önce de cezaların olduğunu ancak teknolojinin bir şekilde yolunu bulduğunu anlattı.
Anayasa Mahkemesi ve uluslararası anlaşmaların ifade özgürlüğünden yana olduğunu hatırlatan Çayır, burada getirilecek yasakların büyük sorunlar doğurabileceğine dikkat çekti.
İnsanların sosyal medyaya girişini engellemenin de mümkün olmadığını belirten Çayır, bunun için sosyal medyayı tamamen kapatmak gerektiğini aktardı.
Geçmişte insanların sosyal medya hesaplarına TC kimlik numaraları ile girmeleri konusunda bir girişim olduğunun hatırlatılması üzerine Çayır bunun da mümkün olduğunu dile getirdi;
"Önümüze ne geleceğini, ne olabileceğini çok kestiremiyoruz. Çünkü vatandaşların talep ve istekleriyle bir yasal düzenleme ya da tartışma yapmıyorlar. Bu konuda çalışan sivil toplum örgütleriyle görüş alışverişi de yapmıyorlar. 'Engellemek yerine bu özgürlüğü nasıl koruyabiliriz' gibi bir anlayış yok. Her kriz yaratan olay yaşandığında, sosyal medyada bu paylaşımlar devam ettiğinde, bunları engelleyebilmek için bir tık üzerine çıkan düzenlemelerle karışımıza çıkıyorlar. Sosyal medyayı kapatmaya doğru giden bir süreci yaşıyoruz."
Alternatif Bilişim Derneği Başkanı Çayır, Türkiye'de sosyal medyanın kapatılması durumunda yapılacak bir şey olmadığını çünkü buna karşı dava açılsa da ne zaman sonuçlanacağının bilinmediğini söyledi.