Pentagon'un sözcüsü gibi kabul edilen Amerikalı neo-con yazar Michael Rubin, özel olarak Orta Doğu ve Türkiye meseleleri üzerine çalışması nedeniyle bölge ve ülkemiz hakkında sık aralıklarla yazılar kaleme alıyor.

Rubin, AEI.org'da (Amerikan Girişimcilik Enstitüsü) yayınlanan 16 Aralık 2016 tarihli ikinci yazısını noktalarken, Erdoğan ve Perinçek arasında yaşananlara dair ilginç bir gözlemini paylaşıyor. Rubin yazısını "Geçtiğimiz birkaç gün içerisinde gerçekleşen en ilginç hadise, Doğu Perinçek'in Twitter hesabından Erdoğan'a karşı gelmiş olmasıydı, Erdoğan ise bu çıkış karşısında kendisinden beklenmeyecek şekilde sessiz kalmayı tercih etti. Ya Perinçek sultana çıplak olduğunu göstermeyi başardı, ya da Erdoğan harekete geçmeden önce yanıt olarak sözlerin mi yoksa bir gözaltı ve tutuklamanın mı daha iyi sonuç vereceğini düşünmek için bekliyor olmalı" ifadeleriyle bitiriyor.

Bu öğleden sonranın ilk saatlerinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ordu içerisinde açıkça kendisine muhalif olan bir kesime karşı hızlı bir şekilde verdiği savaşı anlatan bir yazı yazmıştım. Türkiye'den gelen seslere bakılacak olursa Erdoğan bu durumu ciddiye almış.

 Erdoğan'ın partisi için çalışan troll'ler (Erdoğan bunları açıkça destekliyor ve teşvik ediyor) darbeye destek veren kimseleri ya da bir geçiş döneminde iktidara gelebilme olasılığı bulunan kodomanları öldürmekten bahsetmeye başladılar. Çok sayıda troll olası hedefleri belirlemeye başladılar – seçilen isimlerin önde gelenleri, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eski Başkan Yardımcısı Bülent Arınç gibi, bir zamanlar Erdoğan'ın dostu olan, ancak kendisini körü körüne takip etmeyen isimler dikkat çekiciydi.

Geçtiğimiz hafta Ankara polisinin seferberlik güçlerinin geçici olarak otelleri kullanabileceklerine ve seferberlik halinde otele ihtiyaç duyularak mülke el konulacağına dair bir mektup gönderdiği rapor edildi. Kısacası, eğer Erdoğan seferberlik ilan ederse istediği herkesi tutuklatmakta ve istediği her şeye el koymakta özgür olacak – muhtemelen darbenin ardından istediği acil durum yetkilerini elde etmek için değil, belki de Suriye ve Irak'a müdahale eden Türkiye'den gelen savaş gücü de elde etmek istiyordur.- Bu sebeple seferberlik hakkında konuşmaya başladıysa bu hiç de iyiye işaret değil.

İstikrarsızlığın Erdoğan ve daha ziyade Doğu Perinçek'e sadık elemanları aşma olasılığı da bulunuyor: Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, ortaya attığı spekülatif iddiayla bu süreçte Fethullah Gülen'in işinden kovulan, tutuklanan, mal varlığına el konulan bazı takipçilerinin Erdoğan'a bir suikast düzenleyerek öldürebileceklerini söylemişti. Bu Gülen'in takipçilerinin kabul etmeyecekleri bir suçlama – bu suçlamaya istinaden şiddete karşı oldukları açıklamasını yaptılar ve başarısızlığa uğrayan darbe girişimine karışmış üst düzey yetkililer de suçlamaları reddettiler – fakat cemaat kendi içerisinde hizipleşmeler yaşıyor, şu anda Türk hapishanelerinde tutuklu bulunan ve kötü muamele ve tecavüze uğradıkları için derin bir kişisel hınç duygusuyla dolu pek çok cemaat mensubu var.

Geçtiğimiz birkaç gün içerisinde gerçekleşen en ilginç hadise, Doğu Perinçek'in Twitter hesabından Erdoğan'a karşı gelmiş olmasıydı, Erdoğan ise bu çıkış karşısında kendisinden beklenmeyecek şekilde sessiz kalmayı tercih etti. Ya Perinçek sultana çıplak olduğunu göstermeyi başardı, ya da Erdoğan harekete geçmeden önce yanıt olarak sözlerin mi yoksa bir gözaltı ve tutuklamanın mı daha iyi sonuç vereceğini düşünmek için bekliyor olmalı.

 Kaynak: http://www.aei.org/publication/turkey-preparing-for-coup-2-0/