Türkiye'deki akademik kıyım ABD'den dünyaya anlatıldı

Türkiye'de yaşanan akademik kıyım, ABD'de düzenlenen bir konferansta masaya yatırıldı. "Türk Akademisindeki Son Yıllarda Gözlenen Gerileme: Akademik Kıyım ve Türkiye’den Beyin Göçü Perspektifleri" isimli konferansta AKP iktidarının özellikle son yıllarında akademik hayatta yaşanan gerilemenin boyutları dikkat çekti.
California State Üniversitesi, "Türk Akademisindeki Son Yıllarda Gözlenen Gerileme: Akademik Kıyım ve Türkiye’den Beyin Göçü Perspektifleri" ismiyle Türkiye'deki akademik hayatın masaya yatırıldığı önemli bir konferansa ev sahipliği yaptı:

27 Mart Cumartesi günü yapılan konferans, YouTube kanalından  canlı olarak İngilizce yayınlandı. 4’ü Türk katılımcı olan konferansta 9 konuşmacı ve bir moderatör, konuyu enine boyuna tartıştılar. Canlı yayınlanan programda her bir sunum sonrasında, izleyiciler konuşmacılara soru sorabildiler.

Hukuk Profesörü Ann Graham konferansın moderatörlüğünü yaptı. NASA’da çalışırken Türkiye’ye ailesini ziyarete geldiğinde cüzdanında bulunan 1 dolar bahane edilerek tutuklanan ve 4 sene boyunca hücre ve ev hapsinde kalan Dr. Serkan Gölge, başından geçenleri , nasıl tutuklandığını, suçlamaları ve hapishane günlerini anlattı. Kendisi Amerika’nın baskıları sonucu serbest kalıp, ABD’ye dönerek yeniden, kaldığı yerden, işine devam ediyor. Konuşması “Beklenmeyen Seyahat: Mars’tan Türkiye’de bir Hapishane Hücresine” başlığını taşıyor.

California State Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sophia Pandya, “Türk Öğrenciler ve Beyin Göçü” başlığındaki bildirisiyle, Türkiye’de iyice kalitesini yitiren üniversitelerden kaçan öğrencilerin ileri batı ülkelerine giderek eğitim alma arayışlarını konu etti.

Boğaziçi Üniversitesi’nde Fizik Profesörü iken hapse atılan Prof. Dr. Ali Kaya, “Hapishaneden Özgürlüğe: Bir Fizikçinin Kendi Hikayesi” başlığındaki konuşması ile başından geçenleri anlattı. Kendisi hapishanedeyken de boş durmamış, çok değerli araştırma makaleleri kaleme almış ve dünyaca ünlü bilimsel Nature dergisi, kendisiyle yaptığı mülakatı yayınlamıştı.

Georgetown Üniversitesi Profesörü Dr. Ori Soltes ise “Beyin Göçü: O Zamanki Avusturya'dan, Şimdiki Türkiye'ye” başlıklı konuşmasıyla, Avusturyadan 1938'de Nazi zulmünden kaçan 120,000 yahudi ile bugün iktidarın zulmünden kaçan onbinlerce masum arasında paralellik kurdu.

California State Üniversitesinden Siyaset Bilimi Hocası Dr. Halil Yenigün, "Kültürel Devrim ve İslami Demokrasinin Sonu: Büyük Akademik Kıyım Örneği" başlıklı konuşmasıyla Türkiye'deki akademik kıyımı bütün boyutları ile ortaya koydu.

Kutztown University of Pennsylvania'da Profesör Dr. Kim Shively, "Akademik Özgürlüğün Kayboluşu: Boğaziçi Üniversitesi Örneği" başlıklı konuşmasıyla son dönemde Boğaziçi Üniversitesi'ne atanan yeni rektör ile başlayan protesto olayları ve olanları detayları ile anlattı.

IEP University of Strasbourg'da  hocalık yapan, İstanbul Üniversitesinden ihraç edilmiş, Prof. Dr. Eser Karakaş, “Beyin Göçünün Global ve Ülkeye Özgü Faydaları Yönü" başlıklı konuşmasıyla beyin göçüne farklı bir açıdan baktı.

California State University, Dominguez Hills'de Profesör olan Dr. Zaman Stanizai “Otoriterlik ve Türkiye'nin Kültürel Patlaması" başlıklı konuşması ile, otoriterlik ve Türkiye'deki gelişmelerin ülkede nasıl bir kültürel çöküntüye yol açtığını anlattı.

Humboldt State Üniversitesinde Emeritüs Professor Dr. Tom Gage, "İsim ve İçerik olarak: Türkiye Cumhuriyetinde Eğitimde Geriye dönüş” başlıklı konuşmasıyla, hükümetin icraatlarıyla eğitimi nasıl geriye götürdüğünü anlattı.

Dünyanın her yerinden izleyici toplayan konferans, Türkiye’de bugün yaşanan zulümlerin akademik kısmına bir tanıklık olarak tarihte yerini aldı.

Konferansa ön plana çıkan sonuçlara göre Türkiye'de AKP iktidarının özellikle son yıllarında özgürlükler alanında yaşanan gerileme akademik hayatta da kendini gösterdi. Bu süreçte 16 üniversite, binlerce okul, dersane, okuma salonları kapanırken, gerek orada çalışanlar, gerekse devlet kurumlarında çalışan binlerce akademik ve yardımcı personel işlerinden atıldı. Sadece bir barış bildirisine imza atmaktan dolayı 1000’in üzerinde akademisyen, bir kararname ile işlerinden oldu. İşsiz kalan binlerce eğitim gönüllüsünün bir kısmı yurt dışına çıkarak demokratik batı ülkelerinde kendilerine yeni hayatlar kurdular. Ülkede kalanlar ise eğitim dışında çok farklı sektörlerde çalışarak zor şartlarda hayatlarını idame ettirmeye çalışıyorlar. Tabii ki bu durum, ülkenin milyonlarca dolarlık beyin sermayesinin heba edilmesi demek. Bir öğretmenin, bir profesörün yetişmesi, maddi, manevi bir çok yatırım neticesinde gerçekleşiyor. 

Konferansta dikkat çekilen bu konular ve sunulan makalelerden oluşacak kitap da son yıllarda akademi dünyasında yaşanan kıyıma ışık tutacak. 


28 Mart 2021 11:48
DİĞER HABERLER