Bu yıl 3’üncüsü Rusya’nın Nijniy Novgorod şehrinde düzenlenen Uluslararası Medya Forumu'nda modern gazeteciliğin sorunları ve uluslararası toplumda yaşanan insan hakları ihlalleri ve mağduriyetler tartışılıyor.

haberrus.ru'da yer alan habere göre 80’de fazla yabancı ve Rus uzman ve gazetecinin katıldığı Uluslararası Medya Forum’unda yeni medya alanında önde gelen, sosyal psikoloji, siyaset bilimi, kültürel çalışmalar ve uluslararası bilgi güvenliği uzmanları, İnsan Hakları, Yeni Teknolojiler ve Uluslararası Bilgi Güvenliği Bağlamında Gazetecilik Özgürlüğü konularını masaya yatırdı.

Üç gün sürecek olan etkinlikte katılımcılar tartışmalara hem çevrimdışı hem de çevrimiçi olarak katılabiliyor.

Rus ve yabancı medya uzmanları, tanınmış gazeteciler, politikacılar ve siyaset bilimcilerin katıldığı etkinlik '3. Uluslararası Medya Forumu' ilk kez Rusya’da düzenlendi. Daha önce Slovakya ve Çek Cumhuriyeti’nde düzenlenmişti. Farklı ülkelerden bazı uzmanlar foruma çevrimiçi olarak katıldı.

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Uluslarası Medya Forum’unda Türkiye’deki hak ihlalleri de gündeme geldi ve tartışıldı.

15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye’de yaşanan darbe girişimi ve sonrası alınan kararlarla yaşanan ve toplumun bütün kesimini etkileyen hukuksuzluklar tartışıldı. Keyfi Kanun hükmünde kararnameler ile insanlar işlerinden atılmış, çalışma izinleri, pasaportları ve diplomaları iptal edilmiş, toplu tutuklamalar olmuş, hapishanelere atılmış ve hapishanelerde ağır işkencelere maruz kalmışlardır. Ağır işkenceler neticesinde birçok ölüm ve intihar vakıaları yaşanmıştır. Sağlıksız, çok kalabalık hapishanelerde ve tek kişilik hücrelerde insanlık dışı muameleler devam etmektedir. Türkiye’deki insan hakları ihlalleri sebebi ile insanlar ülkelerini terk etmek zorunda bırakılmışlardır. Maruz kaldıkları baskı ve tehditlerden kaçarken Ege denizinde ve Meriç nehrinde insanlar hayatlarını ve evlatlarını kaybetmişlerdir.

Uluslararası Medya Forumu’nda 15 Temmuz 2016’da ne olduğunun halen aydınlatılmadığı bu kontrollü darbe girişimi ve sonrasında yaşanan sivil darbenin halen deşifre edilmediği masaya yatırılmış ve bu durum netleşmediği darbenin arkasında olan güçlerin ve karanlık yapıların aydınlatılmadan Türkiye’nin normalleşmesi başka türlü başlamayacağı belirtilmiş ve Anayasa, anayasal düzen, insan hakları, azınlık hakları, seküler devlet, hukuk devleti, başarılı ekonomi, aydın gelecek, birey hak ve özgürlükleri, ifade, din, vicdan, eleştiri özgürlüklerinin yerleştiği bir ülke ancak ve ancak 15 Temmuz darbe girişiminin açıklığa kavuşması ile mümkün olacağı vurgulandı.

Hollanda merkezli Türkiye çalışmaları merkezi Broken Chalk tarafından yayınlanan son verilere göre, mevcut kanunlar ile açılmış ve her türlü denetimden geçmiş olan 16 üniversite, 2065 lise, ortaokul ve ilkokul, 980 dershane, 848 öğrenci yurdu, 12 bin firma KHK’lar ile kapatılmıştır. Kapatılan bu eğitim kurumlarında görev yapan 35.000'den fazla öğretmen ve 30.000'den fazla yardımcı personel işsiz bırakılmıştır. İşsiz kalan eğitim emekçileri hiçbir özel kurum ve devlet kurumunda çalışamaz duruma düşürülerek büyük bir işsizler ordusu oluşturulmuştur. Kapatılan eğitim kurumlarına ve kurumun eski çalışanlarının tüm mal varlıklarına el konulmuştur. Bunların yanı sıra bu insanlar ve aileleri hiçbir sosyal haklardan da faydalanmalarına müsaade edilmeyerek adeta sosyal ölüme mahkûm edilmişlerdir. Eğitim İşverenlerini Kalkındırma Sendikası (EKASEN), Eğitim Pak sendikası ve Aktif Eğitimciler Sendikaları (AKTİFSEN) kapatılmıştır.

İçişleri bakanlığının verilerine göre Erdoğan rejiminin hukuksuz ve faşizanca baskıları neticesinde 511.000 kişi hakkında adli soruşturma açmış, 126.000'den fazla insan “terör örgütü üyeliğinden gözaltına alınmıştır. Bugün itibariyle hapishanelerde 31.000'den fazla tutuklu bulunmaktadır. Türkiye Hapishanelerinde 11.000 civarında kadın tutuklu bulunurken, 780 bebek ise çocukluğunu yaşayamadan anneleri ile birlikte cezaevlerinde büyümektedir.

İlk kez Rusya’da düzenlenen ve 3 günün ardından 26 Kasım’da sona erecek forumda yerli ve yabancı uzmanlar, dünya gazeteciliğinin bugünü ve geleceği hakkında yapılması gerekenleri masaya yatırıp, İnsan Hakları, Yeni Teknolojiler ve Uluslararası Bilgi Güvenliği Bağlamında Gazetecilik Özgürlüğü konularında yeni yaklaşımlar bulmayı ve uluslararası uzman topluluğunun pozisyonlarını birleştirerek sorunlara ve yaşanan hak ihlallerine karşı birlikte hareket etmeyi ve bu bağlamda ortak çözümler ve yaklaşımlar bulmayı amaçlamaktadır.