Türkiye'deki kayıt dışı para dudak uçuklattı

Türkiye'deki kayıt dışı para dudak uçuklattı
Türkiye’ye son 12 yıldır giderek artan miktarda kaynağı belirsiz döviz giriyor. Paranın nereden geldiği ise açıklanmıyor.

Türkiye’den 1992-2002 yıllarını kapsayan 11 yıllık dönemde toplam 3 milyar 533 milyon dolarlık para çıkışı olurken, Ak Parti'nin 12 yıllık döneminde kaynağı belirsiz para girişi 36 milyar dolara yükseldi. Bir taraftan spekülasyona yol açan bu durumla alakalı Merkez Bankası'ndan açıklama beklenirken bir taraftan da giderek büyüyen böyle bir meblağın ne kadar daha gizli kalabileceği tartışılıyor. Konuyla ilgili bir yazı kaleme alan gazeteci Mehmet Çetingüleç, Almonitor'deki köşesinde çarpıcı değerlendirmelerde bulundu..

İŞTE O YAZI:

"Türkiye son 12 yıldır giderek artan miktarda kaynağı belirsiz döviz giriyor. Paranın nereden geldiği açıklanmıyor. Merkez Bankası’nın “ödemeler dengesi” tablosunda kayıt dışı para “net hata ve noksan” kalemi altında gösteriliyor. Ancak tüm ekonomistler biliyor ki, bu kadar büyük paranın üzerini örtmek mümkün değil. O yüzden “net hata ve noksan” kaleminde artış varsa; kayıt dışı para girişi, azalış varsa; para çıkışı diye algılanıyor.

Kaynağı belirsiz para girişi son 12 yıldır Türkiye’deki siyasi değişim ve Arap coğrafyasında yaşanan olaylarla da yakından ilgili. Çünkü bu sürede Irak, Libya, Mısır, Tunus gibi birçok ülkede diktatörler devrildi. Suriye iç savaş yaşıyor. Diğer Arap ülkelerinde tedirginlik var. Katar’da yönetim babadan oğula geçti.

Hazine eski Müsteşarlarından Mahfi Eğilmez’in hazırladığı detaylı bir tablo var.

Tabloya bakıldığında AK Parti’nin 2002 Kasım ayında katıldığı ilk seçimi kazanmasından sonra Türkiye’ye giren gizemli para miktarında patlama yaşandığı görülüyor. 2002 yılında Türkiye’den 758 milyon dolarlık çıkış olurken, 2003’te tam 4 milyar 489 milyon dolarlık giriş olmuş. 2004’te 838 milyon dolar, 2005’te 1 milyar 964 milyon dolarlık giriş olurken, 2006 yılında 228 milyon dolarlık çıkış yaşanmış.

2007 yılı Ağustos ayında Cumhurbaşkanlığının da AK Parti’ye geçmesiyle birlikte, hükümetin daha uzun yıllar Türkiye’yi yöneteceği beklentisi güçlendiği için para girişi hızlanmış.

2007 yılında 517 milyon dolar düzeyinde olan kaynağı belirsiz para girişi 2008 yılında yaklaşık 6 kat artarak 3 milyar dolara yükselmiş. 2009 yılında 2 milyar 879 milyon dolar, 2010 yılında 1 milyar 405 milyon dolar, 2011 yılında ise büyük bir patlamayla 9 milyar 433 milyon dolara ulaşıp rekor kırmış. 2012 yılında 1 milyar 235 milyon dolar, 2013 yılında 3 milyar 837 milyon dolar (Ocak-Ekim dönemi) kayıt dışı para girişi olmuş.

11 YILDA 3.5 MİLYAR DOLARLIK ÇIKIŞ

Kayıt dışı paranın Ak Parti’den önceki 11 yıllık serüveni, bugünkü tablonun tam tersini gösteriyor. 1992-2002 yıllarını kapsayan 11 yıllık dönemin tamamı değerlendirildiğinde Türkiye’den toplam 3 milyar 533 milyon dolarlık kaynağı belirsiz para çıktığı görülüyor.

Mahfi Eğilmez’in tablosunda Ak Parti öncesi giriş çıkışlar şöyle sıralanıyor:

1992 yılı: 1 milyar 190 milyon dolarlık çıkış

1993: 2 milyar 162 milyon dolarlık çıkış

1994: 1 milyar 832 milyon dolar giriş

1995: 2 milyar 432 milyon dolar giriş

1996: 1 milyar 499 milyon dolar giriş

1997: 987 milyon dolar çıkış

1998: 713 milyon dolar çıkış

1999: 1 milyar 302 milyon dolar giriş

2000: 2 milyar 661 milyon dolar çıkış

2001: 2 milyar 127 milyon dolar çıkış

2002: 758 milyon dolar çıkış

12 yılda 36 milyar dolar geldi

1992-2002 yıllarını kapsayan 11 yıllık dönemden sonraki 11 yıla bakıldığında Ak Parti iktidarları ile birlikte tablonun tam tersine döndüğü görülüyor.

2003-2013 yıllarını kapsayan 11 yıllık dönemde toplam 29 milyar 380 milyon dolarlık kayıt dışı para girmiş. 2014 yılının ilk 6 ayında gerçekleşen 6.4 milyar dolarlık giriş de eklenince kaynağı bilinmeyen paranın toplamı 36 milyar dolara yükselmiş. Yıl sonunda bu rakamın 40 milyar doları aşması bekleniyor.

Cumhuriyet tarihinin en büyük kayıt dışı girişlerini ifade eden bu kadar büyük rakamı “muhasebeleştirme hatası” olarak görüp “net hata ve noksan” diye geçiştirmek, üstünü örtmek mümkün mü?

Hazine eski Müsteşarları Faik Öztrak ve Mahfi Eğilmez, Merkez Bankasına “net hata noksan” kalemindeki girişlerin kaynağını açıklaması için çağrı yapıyor.

Aksi halde şimdiden birçok Bakanı ve bürokratı töhmet altında bırakan bu girişlerin yarattığı spekülasyonları önlemenin mümkün olmayacağına dikkat çekiliyor.

2014 yılı sonunda 15 milyar dolarlık bir girişle 2011 yılının 9.4 milyar dolarlık rekorunun egale edilmesi bekleniyor. Çünkü bu yıl aylık girişler, daha önceki yıllık girişler düzeyinde: Yılın ilk 5 ayındaki tablo: Ocak ayında 2 milyar 862 milyon dolar, Şubat’ta 2 milyar 317 milyon dolar, Mart’ta 1 milyar 967 milyon dolar gizemli para girişi oldu. Nisan ayında888 milyon dolarlık çıkış gerçekleşti. Mayıs’ta ise 948 milyon dolar.

CARİ AÇIK KAYNAĞI BELİRSİZ PARA İLE FİNANSE EDİLİYOR

Al Monitor’a bilgi veren Hazine eski Müsteşarı ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, cari açığın kaynağı belirsiz para ile finanse edildiğine dikkat çekti:

“Bu yılın ilk 6 ayında Türkiye’ye kaynağı belirsiz 8.8 milyar dolar para girerken, aynı dönemde Türkiye’den kaynağı belirsiz para çıkışı 2.6 milyar dolar oldu. Dolayısıyla yılın ilk yarısında nette 6.4 milyar dolar kaynağı belirsiz bir para girişi olduğu anlaşılıyor. Bu 2014’ün ilk yarısında her 100 dolarlık cari açığın 26 dolarının kaynağı belirsiz para girişi ile finanse edildiği anlamına geliyor. Bunlar olağanüstü ve açıklamaya muhtaç rakamlar.”

GİZEMLİ PARA KAYNAĞI

Peki bu paralar nereden geliyor?

Faik Öztrak, gizemli paranın kaynağını öğrenmek için Ekonominin Koordinasyonundan Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın yanıtlaması istemiyle 2 soru önergesi vermiş. Ancak ne Babacan’dan ne de Merkez Bankasından yanıt alamamış.

Öztrak, “Bir ülkeye son 1 yılda (Temmuz 2013-Haziran 2014) kaynağı belirli olmayan para girişi 13.5 milyar dolara ulaşıyorsa, bu büyüklükte bir para girişinin nedenleri ve kaynağı araştırılmıyorsa, o ülkenin ciddiyeti, kurumlarının kalitesi sorgulanmaya başlanır” diyor.

Devletin bu konuda kamuoyuna doyurucu açıklama yapmak zorunda olduğuna dikkat çeken Faik Öztrak “Aksi halde gelen bu paraların kaynağına dönük spekülasyonlar artacak ve çeşitlenecektir” diyor.

Öztrak, paranın kaynağı konusunda şu bilgiyi veriyor:

“Bir dönem bu paraların kaynağı olarak İran gösterilirken, şimdilerde Suriye ve Körfez ülkeleri adres gösterilmektedir. Devlet ciddiyetle bunu araştırmalı ve spekülasyonlara fırsat vermemelidir.”

Hazine eski Müsteşarlarından Mahfi Eğilmez de aynı adresi gösteriyor:

“Başta Ortadoğu ülkeleri olmak üzere çeşitli ülkelerden Türkiye’ye kayıt dışı döviz girdiği yönünde iddialar ileri sürülmektedir. Bu iddianın doğruluğu ya da yanlışlığı kanıtlanmış değildir.”

'PARA KATAR VE ORTA DOĞU'DAN GELDİ'

Ak Parti’ye yakınlığıyla bilinen siyaset bilimci ve stratejist Mustafa Karaşahin ise farklı bir pencereden bakıyor. Karaşahin Ak Parti’nin kayıt dışı paranın önemini keşfettiğine dikkat çekerek kaynak konusunda şu bilgiyi veriyor:

“Dünyayı sarsan 2008 krizinin Türkiye’den teğet geçmesinin sırrı kayıt dışı parada yatıyor. Batı Ortadoğu sermayesinin Türkiye’ye kayıt dışı girdiğinden şüpheleniyor. Katar ve başka Müslüman ülkelerin parası da var Türkiye’de. Kayıt dışı para hem Erdoğan’a güvendiği için geldi, hem Müslüman bir siyasi kadro olmasından dolayı Ak Parti hükümetine ve tarihi misyonuna dönme alametleri taşıyan Türkiye’ye geldi. “

'VERGİLENDİRİP MEŞRULAŞTIRDILAR'

Peki kaynağı belli olmayan para ne oldu? Vergilendirildi mi?

Soruları Faik Öztrak yanıtlıyor:

“Kaynağı belirli olmayan para girişlerinin vergilendirilmesi, paranın sisteme girişine kadar mümkün değildir. AKP Hükümetleri zaman zaman çıkardığı varlık barışı ve mali aflarla kaynağı belirsiz bir takım paraları vergilendirmek suretiyle meşrulaştırmıştır. Kaynağı belirsiz paralar üzerinden harcama esnasında da devlet vergi toplayabilmektedir. Ancak harcama üzerinden alınan bu vergiler gelen paranın kaynağını meşrulaştırmaz.”

Kayıt dışı paranın nereden geldiğine dönecek olursak:

Eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez de Merkez Bankasını “paraların kaynağını açıklamaya” davet ediyor. Eğilmez “Bu konu Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından resmi olarak olmasa bile, bir araştırma ya da değerlendirme raporuyla açıklanmalıdır. Aksi takdirde hep gündemde kalacak ve farklı dedikoduların kaynağını oluşturmaya devam edecektir” diyor.

“Farklı dedikodu”dan kasıt kara para aklama iddiaları.

“Gazetecileronline” sitesinin ekonomi yazarı Naki Bakır’ın bu konudaki değerlendirmesi şöyle:

 “Net hata ve noksan kaleminde izlenen sermaye hareketleri, gerçekte bu dönemde yıldan yıla katlanarak büyüyen kayıt dışı sermaye girişlerini, kara para hareketlerini gösteriyor. 17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonları ve bu kapsamda ortaya saçılan bilgi ve belgeler de bununla örtüşüyor. Ortadoğu başta çeşitli ülkelerden Türkiye’ye yüklü miktarlarda kayıt dışı döviz girişleri yaşandığı, Türkiye’nin kara para trafiğinde önemli bir kavşak haline geldiği görülüyor.”

Sonuç olarak şunu söylemek mümkün:

Merkez Bankası’nın iki seçeneği var: Ya spekülasyonları önleyecek şekilde detaylı açıklama yapacak, ya da gizlemeye devam edecek.

Ama rakam giderek büyüyor. Şimdiden 36 milyar dolara ulaşan “net hata ve noksan” kaleminin daha ne kadar gizlenebileceği merak ediliyor…"

*ALMONITOR'dan alınmıştır.

11 Eylül 2014 12:24
DİĞER HABERLER