Dünya gazetesi yazarı Ali Ekber Yıldırım, Türkiye'nin saman ihtiyacının büyük bölümünü karşılayan Mardin ve Şanlıurfa bölgesinde kuraklığın etkili olması nedeniyle samanın karaborsaya düştüğünü belirterek, "Geçen sene 500 lira olan samanın tonu bu günlerde 1000 lira seviyesine ulaştı.
Kuraklık nedeniyle "üretim az olacak, saman bulamam" endişesi ile daha hasat yapılmadan saman için üreticiye para ödenerek satın alınıyor. Üretici buğdayını hasat ederken danesini kendisi alırken sapını biçer parası karşılığında hasadı yapan biçerciye verirdi. Bu sene biçerciler, saman almak isteyenler, çiftçinin buğdayını hasat ederken samanı alabilmek için üstüne dekar başına 300- 400 lira para ödüyor. Ayrıca fiyatı artacak diye parayı samana yatıranlar da var." diye yazdı.
Sadece saman değil, hayvancılıkta kullanılan kaba yem ve yoncanın da fiyatının son bir yılda yüzde 100'den fazla arttığına işaret eden Yıldırım, "Geçen sene 600-700 lira olan yoncanın tonu 1500 liranın üstüne çıktı. Şimdi yeni ürün tarlada 1100-1200 liradan satılıyor. Kuru otun ton fiyatı 350-400 liradan, 500-600 liraya yükseldi. Geçen sene yetiştiricilerin tonunu 280-290 liradan aldıkları mısır silajı 600 lirayı buldu.
Dövizdeki artış, nakliye fiyatlarının artması nedeniyle ithal yem hammaddelerine neredeyse her gün zam gelirken, yetiştiriciler yerli ürüne, kaba yeme yöneldi. Ancak, kuraklık nedeniyle içerde de hem buğday, arpa, mısır hem de kaba yem fiyatları artıyor. Besicilik, süt hayvancılığı, beyaz et ve yumurta üreticileri için gerçekten çok zor bir yıl yaşanıyor. Maliyetler sürekli artarken, et, süt, yumurta fiyatları aynı oranda artmıyor." ifadelerini kullandı.