Türkiye'nin Suriye'de başı dertte

Rus ve Türk askerlerinin Suriye sınırında 1 Kasım’da ortak devreye başlamasının hemen ardından Türk Silahlı Kuvvetleri kontrolünde sayılan Tel Abyad pazar yerindeki bombalı saldırıda 13 kişinin öldürüldü, 20 kişi yaralandı.
Aynı gün Paris, Berlin ve diğer Avrupa şehirlerinde PKK’nın ilan ettiği “2 Kasım Rojava günü” yürüyüşleri yapılıyor, ABD’de “Kürtler İçin Adalet – JFK” platformu “IŞİD’e karşı savaşan Kürt müttefiklere” sahip çıkma çağrısı yayınlıyordu.

Öte yandan pazar günü Rusya’nın Suriye’deki Tarafları Uzlaştırma Merkezi Başkanı Tümgeneral Yuriy Borenkov, “Suriye’deki Türkiye yanlısı militanların M-4 karayolunda, Irak yönüne doğru hareket halindeki Amerikan konvoyuna ateş açtıklarını, olayda ölen ya da yaralanan olmadığı” bilgisini paylaştı. Rusya açıklamasında, Amerikalılar tarafından bilgilendirildiklerine dikkat çekiliyordu.

Rus general, “24 saat içinde 31 ateşkes ihlali saptadıklarını, Türkiye destekli güçlerin Halep, Lazkiye, İdlib ve Hama’daki yerleşimleri hedef aldıklarını” diye de ekledi.

Murat Yetkin, kişisel blogunda kaleme aldığı “Rusya’nın Suriye oyun planı Türkiye’yi aşıyor” başlıklı yazısında, “Suriye Milli Ordusu’nun sadece Fırat’ın Doğusunda değil, Batısında da, sadece ABD değil, Rusya ile ilişkilerde de giderek daha çok baş ağrıtacağı görülmektedir. Bu gelişmelerin Ankara’yı memnun ettiği söylenemez” ifadesini kullanıyor.

Bu tablonun getirebileceği birkaç sonuç olduğundan bahseden Yetkin, sözlerine şöyle devam ediyor:

“Örneğin Türkiye’nin artık SMO gibi bileşimi hayli tartışmalı yapıları uzun süre desteklemesi zor görünüyor. SMO Arapçasıyla ‘Ceyş ül-Vatanî’, Özgür Suriye Ordusunun yerine 4 Ekim 2019’da, yani Barış Pınarı harekâtı başlamadan 5 gün önce Şanlıurfa’da Nevali Otel’de yapılan bir konferansla kuruldu.

Özetle, Türkiye’nin Suriye’deki Esad rejimi karşıtı cihatçı gruplar içindeki desteği, özellikle Suriye’nin batısı ve 26 Ekim’de IŞİD lideri Bağdadi’nin ölümüyle sonuçlanan ABD operasyonunun yapıldığı İdlib bölgesinde eski gücünde değil. Ankara’nın SMO içinde yer alan, daha önce el-Kaide ve IŞİD bağlantısı bulunan kişi ve gruplarla bağlantısını bir an önce kesmesinde fayda var.”

“Türkiye, uluslararası yalnızlaştırma ve ABD ekonomik yaptırım tehditleri altında ordusuyla zorlayarak Suriye masasında kendisine yer açtı ama bundan sonrası masada, yani diplomasiyle devam etmek zorunda” diyen Yetkin, “Suriye’de vekâlet savaşlarının sonu geliyor” görüşünü dile getiriyor.

Moskova’nın, hem Washington hem de Ankara’nın hatalarının sayesinde Suriye iç savaşı üzerinden Orta Doğu’ya dönüş yaptığını söyleyen Yetkin, “Putin’in kurduğu Rus oyun planını iki şekilde okumak mümkün” diyerek şunları kaydediyor:

"1- Bir zamanlar, Sovyet döneminde Moskova bölgesel ihtilafları körükleyerek ABD’nin ne pahasına olursa olsun istikrarı sağlama çabasını baltalamaya çalışıyordu. Şimdi roller değişti, ABD bölgesel ihtilafların uzamasından çıkar umar görünürken Rusya istikrar yoluyla ABD etkisini kırmaya çalışıyor.

2- Rusya bölgesel ihtilaflara, bölgesel tarafları dolaylı yoldan görüştürme yöntemiyle çözüm getirerek, kendisini yok saymaya çalışan ABD ile dolaylı ve doğrudan muhataplık sağlıyor. Bunu da Çin’in yükselen ekonomik ve askeri gücüyle ittifak içinde yürütüyor.

 Putin’in modeli Suriye’de, ABD başkanları Barack Obama ve Donald Trump ile ile düştüğü PKK ihtilafından çıkış yolunu böylece bulan Cumhurbaşkanı Erdoğan sayesinde ilk başarısına ulaştı. ABD birliklerinin “Türkiye destekli militanları” Rusya’ya şikâyet etmesi bu diplomasi modelinin belki de ilk somut sonucu sayılabilir."
04 Kasım 2019 21:10
DİĞER HABERLER