Gündem'de İstanbul'daki ıspanak zehirlenmeleri var ama yaklaşık 6 ay önce Uganda'ya gıda programı kapsamında gönderilen tahıl ürünleri de zehirlenmeye yol açmıştı. Söz konusu tahıl ürünlerinin tüketimi nedeniyle 4 kişi yaşamını yitirmiş, yaklaşık 300 kişi de zehirlenmişti.
İstanbul'da yaşanan ıspanak zehirlenmeleri ile ilgili yeni haberler gelmeye devam ederken, ıspanaklarda tarımsal zehirle ilaçlama şüphesi hâlâ tam olarak giderilebilmiş değil. Üstelik resmi açıklamada yer alan "yabancı ot karışmış" iddiası konunun tarafları ve "olağan şüphelileri" arasında bir rahatlama yaratmış gibi görünse de, aslında tüm bir tedarik zincirini zan altında bırakıyor! Yabancı otu kim karıştırdı, toptancı niye tespit etmedi, market satmadan önce denetlemedi mi? Bunlar ortada duruyor.
Öte yandan ülkemiz gıda güvenliği konusunda yarattığı riskleri sadece iç pazara sunmuyor, gıda zehirlenmesini ihraç da ediyoruz! Bazen parasız olarak...
Geçtiğimiz Mart ayında, Uganda'da da tahıl tüketiminden kaynaklanan zehirlenmeler yaşanmıştı. Söz konusu tahıl ürünleri, Birleşmiş Milletler'in Dünya Gıda Programı (WFP) kapsamında Türkiye'den getiriliyordu. Konu kamuoyunun gündemine pek girmedi çünkü yine "soruşturmalar sürüyordu"!
UGANDA VE WFP'DEN SORUŞTURMA
Yaşanan ölümlerin ardından Uganda hükümeti ve WFP, tahıllara yapılan gıda takviyelerine ilişkin soruşturma başlattı.
Söz konusu gıda takviyeleri, "kötü beslenme" ve "çocuklarda gelişim eksikliği"ni engellemek amacıyla Türkiye'de üretilirken, dağıtımı WFP tarafından yapılıyordu.
Ugandalı sivil toplum kuruluşları koalisyonu olan Sahtecilik Karşıtı Ağ ise, 14 Haziran tarihinde ihmalkarlık gerekçesiyle WFP'ye dava açtı.
40 BİN KİŞİ PROGRAMDAN YARARLANIYORDU
Uganda Sağlık Bakanlığı raporlarına göre, hastalıkların yaşandığı Uganda'nın kuzeydoğusunda yer alan Karamoja bölgesinde kuraklık ve yüksek sıcaklıklar ciddi gıda krizine neden olurken, söz konusu WFP programı kapsamında bölgede yaşayan, çocuklar, hamile kadınlar ve hemşirelerden oluşan yaklaşık 40 bin kişi, bu programdan yararlanıyordu.
Mart ayında, Karamoja'nın iki ilçesinde gıda takviyeli tahıl ürünlerinin tüketilmesinin ardından 4 kişi yaşamını yitirirken, yaklaşık 300 kişide de zehirlenme vakası görülmüştü.
DEMİRPOLAT GRUBU TARAFINDAN ÜRETİLİYORDU
Zehirlenme vakalarının hemen ardından kontaminasyon (mikroplanma) şüphesiyle başlatılan soruşturmada zehirlenmenin kaynağı henüz bulunamadı.
Söz konusu tahıl ürünlerinin üreticilerinden olan Demirpolat Grubu, WFP programı kapsamında 24 farklı ülkede dağıtım faaliyetlerinde bulunuyordu.
Vakaların ardından WFP, 9 Nisan tarihinde programı askıya aldı.
Programın durdurulmasından önce Uganda'ya gönderilen toplam 779 metrik ton tahıl ürününün 138 metrik tonu Türkiye'de üretiliyordu.
Söz konusu vakanın Uganda dışındaki ülkelerde görülmediği, ancak WFP'nin program durdurulmadan önce ne kadar tahıl ürününün dağıtıldığına ilişkin bir bilgi veremediği belirtildi.
WFP'nin Türkiye'de üretilip diğer ülkelere dağıtımı yapılan tahıl ürünülerini soruşturmayı sürdürdüğü biliniyor.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER!
Mart ayında yaşanan zehirlenmelerle ilgili henüz hiçbir kesin sonuca varılmamış olması, dağıtılan ürünlerle ilgili tetkikler yapılmış olduğu halde henüz "sorumluların" ortaya çıkarılmamış olması düşündürücü.
Sonuçta burada da bir uzun zincir var. Zincirin başında Türk firması Demirpolatlar var ama zehirlenmeye neden olan ürünlerin (bunların arasında bebek mamaları var!) gereken denetimden geçirilmesi açısından sorumluluk Birleşmiş Milletler'e kadar uzanıyor.
Ülkemiz ölçeğinde yaşanan ve bizim alışmış olsak da "bize has" zannettiğimiz durum, bu sefer küresel ölçekte karşımıza çıkıyor: Birleşmiş Milletler Uganda'da dağıtılan yardım malzemelerinin yol açtığı zehirlenmeyi soruşturuyor. Dağıtan kim: Birleşmiş Milletler!
Günü geçmiş ilaçları, gösterişli yardım kampanyaları ile dağıtmak, bozuk gıdalarla "açların imdadına yetişmek"...
Galiba o kadar da "alaturka" bir şey değil.