Türkiye'nin yeni 'ÖTEKİ'si CHP

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) neredeyse yarım yüzyıl sonra sandıktan birinci parti olarak çıktığı 31 Mart’taki seçimlerin üzerinden henüz bir yıl geçmemişken, Türkiye’deki siyasi atmosfer hızla değişiyor.

31 Mart 2024 yerel seçimlerinden birinci parti olarak çıkan CHP, kısa süreli bir “normalleşme” süreci hedeflemişken, Esenyurt ve Beşiktaş belediye başkanlarının tutuklanmasıyla başlayan süreç, partiye karşı sistematik bir yargı baskısına dönüşmüş durumda. Son olarak Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in tutuklanmasıyla birlikte, CHP’li belediyelere dönük operasyonlar dikkat çekici boyutlara ulaştı.

İmamoğlu’na Dava ve Soruşturma Yağmuru

VOA'dan Hilmi Hacaloğlu'nun haberine göre, CHP’nin olası Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, hem Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminden kalan davalar hem de İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e hakaret davasıyla karşı karşıya. 12 Haziran’da “bilirkişiye hakaret” suçlamasıyla hâkim karşısına çıkacak olan İmamoğlu hakkında “usulsüz harcama” ve “sahte diploma” iddiaları da soruşturuluyor.

Kurultay ve İl Kongresine “Şaibe” Soruşturması

CHP’nin 2023’te yapılan büyük kurultayına kayyum atanması üç ayrı mahkeme tarafından reddedilmiş olsa da, İstanbul İl Kongresi’ne yönelik “hile” soruşturması başlatılmış durumda. CHP’nin örgüt yapısına dönük bu hamle, sadece yerel değil, genel siyaset düzleminde de etkili olabilecek bir kuşatmanın işareti olarak yorumlanıyor.

UZMAN GÖRÜŞLERİYLE DERİN ANALİZ

Kömürcü: “CHP Yeni Rejimin Ötekisi Haline Geliyor”

Siyaset bilimci Derya Kömürcü’ye göre, yaşananlar sadece bir seçim stratejisi değil, Türkiye’de yeni bir otoriter rejimin inşa sürecinin parçaları. Kömürcü, “Bu rejim kutuplaşma üzerine kuruludur. CHP ve İmamoğlu yeni öteki ilan ediliyor” diyerek, Erdoğan’ın bu süreçte mağduriyet değil, kuşatma taktiğiyle hareket ettiğini belirtiyor.

Öztan: “Amaç İmamoğlu’nu Yalnızlaştırmak”

Siyaset bilimci Güven Gürkan Öztan ise, İmamoğlu’na ve çevresine yönelik adımların, onun siyaset sahnesinden tecrit edilmesine yönelik olduğunu düşünüyor. “CHP’yi içten bölerek, klikler arası mücadeleyi derinleştiriyorlar” diyen Öztan, aynı zamanda kamuoyunun davalara karşı tepkisiz hale getirilmek istendiğini söylüyor.

Aksoy: “İktidar Alternatif Oluşumları Engelliyor”

Ertan Aksoy’a göre hükümet, ekonomideki kötü gidişat nedeniyle siyasi gündemi değiştirme çabasında. Ancak bu çabalar hükümete destek kazandırmasa da, muhalefetin yükselmesini engelliyor. Aksoy, “Diploma tartışmaları, parti içi kurultaylar derken muhalefetin performansı gölgeleniyor” yorumunu yapıyor.

İMAMOĞLU ADAY OLAMAZSA NE OLUR?

Kömürcü, İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesinin Erdoğan’ın tercih edeceği bir senaryo olmadığını belirtiyor. Bu durumda CHP’nin Mansur Yavaş gibi başka bir isimde uzlaşabileceğini öngörüyor. Ancak asıl sorunun, aday olduktan sonra partinin tek sesli bir görüntü sergileyip sergileyemeyeceği olduğuna dikkat çekiyor.

GENEL DEĞERLENDİRME: KUTUPLAŞMA VE YARGI SOPASI ARASINDA BİR MUHALEFET

CHP’nin “yeni öteki” ilan edilmesi, İmamoğlu’nun olası adaylığının gölgelenmesi, belediye başkanlarına dönük tutuklamalar, partinin iç işleyişine yapılan yargı müdahaleleri... Tüm bunlar, Türkiye’nin bir rejim inşa sürecinde olduğunu düşünen uzmanların elini güçlendiriyor. İktidarın, muhalefeti sahada değil, mahkeme salonlarında yıpratma stratejisi izlediği fikri her geçen gün daha çok kabul görüyor.

21 Mayıs 2025 12:39
DİĞER HABERLER