Türkiye'yi bekleyen tehlike: Beyin göçüne hazır olun

Türkiye'yi bekleyen tehlike: Beyin göçüne hazır olun
‘Türkiye’deki yüksek okullar hükümet çizgisine çekiliyor. Bilim insanları görevden alınıyor, ihbarcılara gün doğuyor’ bu değerlendirme DW Editörü Judith Hartl ’a ait. Hartl ’a göre Türkiye vahim sonuçlara yol açabilecek ‘beyin kaybına’ uğrayabilir
‘Türkiye’deki yüksek okullar hükümet çizgisine çekiliyor. Bilim insanları görevden alınıyor, ihbarcılara gün doğuyor’ diyen  DW Editörü Judith

Türk hükümetinin sindirme girişiminde bulunması yeni bir gelişme değil. Bilim insanlarına yıllardır baskı yapılıyor. Yüksek Öğretim Kurumu YÖK yıllar önce rektörlerin yerlerini değiştirip hükümetin çizgisindeki isimleri üniversitelere atamaya başlamıştı. Kalan son dört rektöre de bin 600 dekanla birlikte yol verildi.

Yüksek okullardaki akademik personelin yurtdışına çıkması yasaklandı. Konferans ve araştırma amacıyla olduğu kadar burslu ya da özel yurt dışı seyahati yapamayacaklar. Uygulama, 2014 yılında açılan ve son derece başarılı olan İstanbul'daki Türk – Alman Üniversitesi için de geçerli. Yurt dışındaki Türk akademisyenlere de derhal Türkiye'ye dönmeleri tebliğ edildi.

AKP'nin zihniyet bekçileri terfi ediyor

Bundan sonra nelerin olacağı bellidir. Dekanlık hiyerarşisi AKP taraftarlarıyla doldurulacak ve onlar da nasıl öğretim verildiğini denetleyecekler. Şimdiden ihbarcılık yapılması isteniyor. En zararsız eleştiri bile okulla ilişkinin kesilmesine yetiyor. Bütün bunlar, Gülencilerin sızdığı üniversiteleri ‘temizlemek' gerekçesiyle yapılıyor.
Bu uygulamadan olumsuz etkilenenler açısından feci bir durumdan söz edilebilir. Akademisyenler işsiz kalacaklar, hayal kırıklığı içinde kariyerlerinin yıkıldığını görecekler ve mevcut siyasi ortamda gelecekleri olmayacak.

Bu Türkiye'yi orta ve uzun vadede felakete sürükleyecektir. Ülke modern ve demokratik Türkiye için ihtiyaç duyulan akademisyenlerini, entelektüellerini, hür düşünenlerini, yaratıcılarını kaybedecektir. Onlar vatanlarını sevseler ve yürekleri kararsa da ülkelerini terk etmekte tereddüt göstermeyeceklerdir. Düşünce özgürlükleri kısıtlanmadan ve en zararsız eleştiriden dolayı uzaklaştırılmaktan ya da tutuklanmaktan korkmadan sadece yurtdışında çalışabileceklerdir.

Avrupa bilim dünyası tavır koymalı

Erdoğan yönetimindeki Türkiye entelektüel kan kaybına uğrayacaktır. Görülebilir zaman içinde bunu idrak etmesi ihtimal dahilinde değildir.
Bilim insanları ve akademisyenler ülkelerinden ayrılırken Alman ve Avrupa bilim dünyası kesin tavır takınmalıdır. Sadece Türkiye'deki gelişmeleri eleştirip endişelerini dile getirmek yetmez. Aynı zamanda mağdurlara destek de verilmeli onlara kucak açılmalıdır. Çünkü, geçici bir keyfi yönetim yüzünden bilgi, fikir ve vizyon birikiminin heba edilmesine göz yumulamaz.
24 Temmuz 2016 15:01
DİĞER HABERLER